Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık "Osmanlı'nın bitkisel tedavi arşivi Nobel'i alabilir"

        Zengin kaynağa sahip olan ve asırlardır süregelen Osmanlının otacı kültürüyle Nobel Ödülü alınabileceği bildirildi.

        Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, yaptığı açıklamada, bitkisel tedavinin Anadolu Selçuklu ve Osmanlı'da yoğun şekilde kullanıldığını söyledi.

        Bitkisel tedavinin Türkiye'de de 1960'lı yıllara kadar uygulandığını belirten Saraçoğlu, "60'lı yıllarda bunlara 'çer çöp' dediler. 'Koca karı ilacı' dediler. O zamanlarda Osmanlı'nın otacı kültürü maalesef kaybolup gitti. Kaybolan kültürümüzü ben tekrar ayağa kaldırmaya çalışıyorum" diye konuştu.

        Osmanlıda bu yana gelen otacı kültürünü tanıtmaya ve insanlara anlatmaya çalıştığını ifade eden Saraçoğlu, şunları kaydetti: "Doğanın bize verdiği şifa gücü ortadadır. Ben gezerek insanlara bu hizmeti sunmaya çalışıyorum. Osmanlı'da birçok hastalık bitkisel tedaviyle iyileştiriliyordu. En çok kullanılanlar dikkate alınacak olursa yüze yakın bitki kullanılıyordu. Tabi bunların karışımları da var. Bazı bitkileri tek başına kullanıyorsunuz. Bazılarını ise iki tane, üç tane bitkiyi karıştırarak şifayı elde edebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu kültürü çok iyi yaşatmamız lazım. Osmanlı arşivlerimiz bunun için çok zengin bir kaynaktır."

        BİTKİSEL TEDAVİ KAYNAĞI: OSMANLI ARŞİVLERİ

        Çinliler'in geçen yıl bitkisel tedavi anlamında Nobel Ödülü aldığını aktaran Saraçoğlu, "Ödül Tu Yoyo adında 87 yaşında bir bayana verildi. Neyle verdiler 3 bin yılık Çin el yazmalarını inceledi araştırdı ve sıtmaya karşı en etkili bitkisel tedaviyi geliştirdi. Bunun için de Nobel Ödülü aldı" şeklinde konuştu.

        Osmanlı'nın çok geniş bitkisel tedavi arşivine sahip olduğunu aktaran Saraçoğlu, kaynak zenginliği açısından bitkisel tedavide Nobel Ödülü alınabileceğini ifade etti.Tarihten bu yana Japonya, Çin, Ermenistan ve Polonya'nın hiçbir şekilde alfabesini değiştirmediğini vurgulayan Saraçoğlu, "Bizde şimdi kimse Osmanlıcayı okuyamıyor. Diyelim ki Osmanlıca harfleri biliyorsunuz, kelimelerin karşılığını bilmiyoruz. Hem kelimelerimiz değişti hem de harflerimiz değişti. Milyonlarca kitap arşivlerde insanların okuması için bekliyor. Bu çok büyük bir handikap oluşturdu" diye konuştu.

        Günümüzde en çok kronik rahatsızlara yönelik sorularla karşılaştığını ifade eden Saraçoğlu, romatizma, diyabet ve yüksek tansiyonun bu hastalıklar arasında başı çektiğini kaydetti.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ