30 yıl boyunca boynunda 1 kilo tömör ile yaşadı

30 yıl boyunca boynunda büyüyerek 1 kiloya ulaşan tümörle yasayan Iraklı SafiyaImran Abed Altharwanee, Irak'ta tedavi olamayınca çareyi Türk hekimlerde buldu.

Irak'ın Kerbela şehrinde yaşayan 63 yaşındaki Altharwanee, 30 yıl önce boynunda çıkan kitleyle mücadele ederken eşi tarafından 7 çocuğuyla birlikte terk edildi. Hayatta tutunmak için çocuklarına sımsıkı sarılan Altharwanee, Irak'ta tedavi olmak için hastane hastane gezdi. Irak'taki tedavi denemeleri başarısızlıkla sonuçlanınca Irak Sağlık Bakanlığı tarafından tedavi için İstanbul'daki Emsey Hastanesi'ne gönderildi.

TÜMÖR ŞAH DAMARINA YAKIN OLDUĞU İÇİN AMELİYAT YAPILAMADI

30 yıldır 1 kiloluk tümörle nasıl yaşadığını anlatan Altharwanee, "7 çocuklu bir ev hanımıyım. 5'inci çocuğumu doğurduktan sonra boynumda çıkan bu kitle ile 30 yıl boyunca yaşadım. Eşim ben hasta olduktan sonra evi terk ederek başka bir kadınla evlendi. Kendi ülkemde 20 yıl önce ameliyat oldum; ancak doktorlar tümör şah damarının yanında olduğu için ameliyatın tehlikeli olduğunu bu nedenle ameliyatın yurtdışında yapılması gerektiğini söyledi. Daha sonra Irak Sağlık Bakanlığı'na yaptığımız ikinci başvuru onaylandı ve bakanlık tarafından tedavi için Türkiye'ye gönderildim" dedi.

"UYUYAMIYOR, YEMEK YİYEMİYORDUM"

Hastalığım önceden beni çok engelliyordu" diyen Altharwanee, "Akşamları uyuyamıyordum. Çok ciddi bir ağrı oluyordu. Yemek yerken ağzımı bile açamıyordum. Dişimi çektirmek için doktora gittim onda bile rapor yazdırmadan dişimi çekmek istemediler. Şimdi çok iyiyim. Burada benimle çok iyi ilgilendiler. Türkiye'deki doktorlar gerçekten çok başarılı" ifadelerini kullandı.

"ANNEM HASTALIĞI YÜZÜNDEN ÇOK EZİYET ÇEKTİ"

Irak'ta bir tatlı firmasında çalışan Altharwanee'nin en küçük oğlu Kasım Ahmed (30), annesinin hastalık süresince yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı, "Annemin durumu gerçekten çok kötüydü, hastalığı yüzünden çok eziyet çekti. Ameliyattan önce sürekli ağrısı vardı. Annem ben doğduktan sonra bu hastalığa yakalandı. Yaşadığı tüm zorluklara tanık oldum. Annemizden başka kimsemiz yok. Babamız bizi bıraktıktan sonra hem çalıştık hem de annemizin yanında olduk. İşimi, çocuklarımı Irak'ta bırakıp anneme destek olmak için buraya geldim. Türkiye'deki ameliyat çok şükür başarılı oldu."

"ZOR BİR AMELİYATTI"

Altharwanee'nın Türkiye'deki ameliyatını gerçekleştiren KBB Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Suat Turgut da zor bir ameliyat gerçekleştirdiklerini söyledi. Suat Turgut, "Hastamız, Irak'ta bir kez cerrahi müdahale olmasına rağmen 30 yıl boyunca boynundaki 1 kiloluk tümörle yaşamını sürdürmeye çalışmış. Yapılan cerrahi müdahale başarısızlıkla sonuçlanmış ve kitle çıkartılamayıp olduğu şekilde bırakılmış. Hasta bize geldiğinde boyun sinirlerine ve damarlara baskı yapan, göğüs köprücük kemiğine kadar ilerleyen ve giderek büyüyen bir kitle ile karşı karşıyaydık. Baş dönmesi, halsizlik, ani senkopa ve düşme atakları hastanın diğer şikâyetleriydi. Yapılan tetkikler sonucu kitlenin boyun şah damarından beslendiğini gördük. Ameliyat öncesi invaziv bir girişimle bu damarı içeriden bağlayarak bloke ettik ve hastayı ameliyata aldık. Zor bir ameliyattı. Yaklaşık 4 - 4 buçuk saat sürdü. Bu kitleyi sinirlerden ve damarlardan sıyırarak çıkarmak oldukça zaman aldı" diye konuştu.

"KİTLE AŞAĞI YUKARI BİR KİLO CİVARINDA BİR AĞIRLIĞA SAHİP"

Ameliyat sonrası hastanın boynundan çıkan kitlenin aşağı yukarı 1 kilo civarında bir ağırlığa sahip olduğunu belirten Turgut, konuşmasına şöyle devam etti, "Kitlede yapılan analiz sonucu kötü huylu olmadığı ortaya çıktı. 30 yılda kitleyi büyüttüğüne göre kötü huylu olmadığını anlıyoruz; fakat iyi huylu da olsa çok büyük bir boyuta ulaştığı için nefes borusuna ve etrafındaki bütün hayati organlara baskı yapar bir pozisyona gelmişti. Artık hastanın mutlaka tedavi edilmesi gerekiyordu. Ameliyat bu hastamız için hem teşhis hem de tedavi oldu. Bundan sonraki yaşamında da herhangi bir ek tedaviye ihtiyaç duymayacak."

"TÜRKİYE'DEKİ HASTALARDA BU KADAR BÜYÜK KİTLELERİ GÖRMÜYORUZ"

Ortadoğu'dan çok fazla hasta geldiğine dikkat çeken Turgut, "Ortadoğu'da savaş var. Savaş ortamında insanların kendilerini tedavi ettirebileceği büyük bir merkez bulabilmeleri oldukça zor. Türkiye'deki hastalarda bu kadar büyük kitleler görmüyoruz; çünkü böyle kitleler büyümeden hemen teşhis edilip müdahale ediliyor. Ülkemizde son 10 yılda sağlık alanında yapılan yatırımların ve teknolojik kullanımlarının artması dolayısıyla bizim işimiz biraz daha kolaylaştı. Bu tür riskli ve ulaşılması zor yerlerdeki tümörlerin cerrahisi ülkemizde komplikasyonsuz yapılabiliyor. Bu da ülkemiz adına gurur verici bir durum" dedi.