Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Yumurta kabuğunu fırına koyun sonra da...
        1

        YUMURTA KABUĞUNU FIRINA KOYUN SONRA DA...

        Bu haberi okuduktan sonra bir daha yumurtanın kabuğunu çöpe atmayacaksınız.

        2

        Business Insider'da yer alan habere göre; Amerika gıda endüstrisi her yıl 150 bin ton yumurta kabuğunu çöpe atıyor.

        3

        Peki, yumurta kabuğunu çöpe atmak yerine yemeye ne dersiniz?

        4

        Uzmanlar, yumurta kabuğunun kalsiyum açısından çok zengin olduğunu belirterek, yüzde 95 oranında kalsiyum karbonat bulunduğunu söylüyor.

        5

        Yalnızca bir tane yumurtanın kabuğunda iki gram kalsiyum bulunuyor.

        6

        Ancak yumurta kabuklarını kesinlikle çiğ tüketmemeniz gerekiyor.

        7

        Yumurta kabuğunu potansiyel bakterilerin ölmesi için öncelikle kaynatmak, ardından da 200 F (93 ºC) derecede 10-15 dakika fırında pişirmek gerekiyor.

        8

        Fırından aldığınız kabukları ince toz haline gelene kadar mutfak robotunda öğütün.

        9

        Kabuğun içeriğindeki kalsiyum, kadınlarda yaşlanmaya bağlı olarak gelişen osteoporoz ağrılarını ve kemik erimesini azaltıyor.

        10

        Öğütülen yumurta kabuğunu una karıştırabilir ve bu undan da ekmek, pizza ya da makarna yapabilirsiniz.

        11

        Fakat dikkatli olmanız gereken bir konu var; o da kalsiyumun azının da fazlasının da zararlı olduğudur.

        12

        Sağlıklı bir yetişkin günde 1 gramdan fazla kalsiyuma ihtiyaç duymaz.

        16

        Ayaklarınız kokuyorsa… Ayaklarınızı talk pudrasıyla ovun ve sonra kurutun çorabınızı giyin.

        17

        Bu, bir süre için ayağınızın terlemesini ve bunun sonucunda koku oluşmasını engelleyecek.

        18

        Öldürücü kas krampları yaşıyorsanız… Nemli bir havluyu mikrodalga fırında 30 saniye bekletin. Daha sonra havluyu ağrıyan kasınızın üzerine koyun. Bu kompres, aldığınız ağrı kesici ilaç etkisini gösterene kadar ağrıyı hafifletecektir.

        19

        Bu kompres, aldığınız ağrı kesici ilaç etkisini gösterene kadar ağrıyı hafifletecektir.

        20

        Parmağınızı sıkıştırdıysanız ya da ayak parmağınızı çarptıysanız… Parmağınızı dik tutup üzerine sıkıca bastırın. Bu, ağrınızın azalmasını sağlayacaktır.

        21

        Terleme problemi yaşıyorsanız ve duş almaya vaktiniz yoksa… Hemen tuvalete gidin ve birkaç kağıt havlu koparın. Kokulu antibakteriyel sıvı sabunu kağıt peçeteye dökün ve o bölgeyi silin. Ancak sonrasında iyice kurulamayı unutmayın.

        22

        Kendinizi endişeli hissediyorsanız ve kalbiniz normalden hızlı çarpıyorsa Saç diplerinden başlayarak şakaklarınıza nazikçe masaj yapın.

        23

        Yavaşça nefes alıp verin, hızla rahatladığınızı hissedeceksiniz. Eğer bu işe yaramıyorsa bazı meditasyon tekniklerine başvurabilirsiniz.

        24

        Örneğin beş dakika süreyle gözlerinizi kapatın ve bir ormanın ortasında olduğunuzu hayal edin. Ormandaki sesleri duymaya çalışın.

        25

        Çenenizde tüylenme problemi yaşıyorsanız… Çenenize ince bir tabaka vazelin uygulayın ve üzerine likit bir kapatıcı pudra uygulayın. Yalnız bu işlemi yaparken alkolsüz ürünler kullanmaya dikkat edin. Çünkü alkollü ürünler cildinizi tahriş edebilir.

        26

        Ani bir öksürük krizi geçiriyorsanız… En sevdiğiniz şekerlemeyle bu sorunu çözebilirsiniz. Şekeri uzunca bir süre emerek boğazınızı rahatsız eden öksürük krizini engelleyebilirsiniz.

        27

        Nefesiniz kötü kokuyorsa... Ağız kokusunun sebebi çoğunlukla susuzluktur.

        28

        Böyle bir durumla karşılaştığınızda hemen iki bardak su için.

        29

        Eğer ana yemeğinizin yanında maydanoz varsa onu mutlaka tüketin. Çünkü maydanoz nefesi anında yenileyici özel kimyasallar içerir.

        30

        Egzersiz sonrasında kaslarınız geriliyorsa… Kulağa garip gelebilir ama birkaç yudum turşu suyu için. Bu, anında gevşemenizi ve ağrının giderilmesini sağlar.

        31

        Bikini bölgenizde kıl dönmesi yüzünden rahatsız edici bir şişlik oluştuysa… Kağıt havluyu soğuk suya batırıp birkaç dakika şişliğin üstünde bekletin. Ya da birkaç küp buzla şişliği ve kızarıklığı giderin. 15 dakika sonra şişliğin küçülmeye başladığını fark edeceksiniz.

        32

        Topuklarınız sertleşiyorsa… Ayaklarınıza bir su şişesi ile iki-üç dakika boyunca masaj yapın.

        33

        Bu işlem sayesinde ayak tabanınızdaki çukur bölge gerilir ve topuğunuz düzleşmesini engellemiş olursunuz.

        34

        Cildinizde siyah noktalar görüyorsanız… Bu problem susuzluktan veya kan şekerinizin düşmesinden dolayı oluşmuş olabilir.

        35

        Bu yüzden hemen bir bardak dolusu su için ve bol bol meyve tüketin. Buna rağmen siyah noktalar geçmiyorsa bir dermatoloğa danışmalısınız.

        36

        Elinizde can acıtıcı bir şeytan tırnağı çıktıysa… Tırnak diplerinizi tuzlu suyla ovalayın. Bu tedavi, elinizdeki şişliğe iyi gelirken aynı zamanda enfeksiyon riskini de ortadan kaldıracaktır. Bu tedaviyi birkaç gün boyunca yapın.

        37

        Parmağınıza kıymık batarsa… Zarar görmüş bölgenin üzerine iyice olgunlaşmış bir muzun birkaç dilimini koyun ve bir bandajla kapatın.

        38

        Muzun içindeki enzimler ciltteki yabancı maddenin çıkmasını kolaylaştıracaktır.

        39

        Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nüket Sandallı, "Kaza sonucu çocuğunuzun ana dişleri yerinden fırlarsa, en geç 1 saat içinde, dişi soğuk sütün içine koyarak, diş hekimine gidilmeli. Bu şekilde diş yerine yeniden oturtularak kurtarılabilir" dedi.

        40

        Prof. Dr. Sandallı, "Diş kazaları çocukların yeni yürümeye başladığı 2-4 yaşları arası ve okula yeni başladığı 8-10 yaş arası çocuklarda görülüyor. Daha ziyade üst ön dişlerde görülür ve dişlerin kaybıyla sonuçlanabilecek önemli sonuçlar ortaya çıkar. Diş yaralanmaları en çok düşme, oyun kazaları, spor aktiviteleri gibi durumlarda ortaya çıkabilir.

        41

        Bütün diş yaralanmaları önemlidir gerçekten çünkü aileler dudakta, diş etinde, yüzde herhangi bir yaralanma, kanama olmadığı zaman yaralanmayı önemsemezler ve diş hekimine yönelmezler ama basit bir diş kırığında bile kırık yüzeyinin 1 mm karesinde yaklaşık 20 ile 40 bin civarında dış ortama açılan milimetrik kanalcıklar vardır.

        42

        Bu kanalcıklar vasıtası ile tükürükteki bakteriler, sıcak soğuk etkileri, bazı yiyecek içeceklerdeki kimyasallar bu kanalcıklardan sızarak, dişin canlı kısmına ulaşır ve diş hastalanıp rengi kararmaya başlar. Bu nedenle nasıl olsa küçük bir dış kırığı şeklindeki yaklaşım ile çocuk dişini kaybedebilir."

        43

        DİŞ FIRLARSA NE YAPILMALI?

        Prof. Dr. Sandallı, dişin yerinden fırlarsa ne yapılması gerektiği konusunda da şöyle söyledi: "Diş kaza sonucu tümü ile fırladıysa yapılacak şey çok önemli. Bir kere zaman faktörü çok önemli ve dişin hangi koşullarda diş hekimine götürüleceği çok önemli. Ne yazık ki aileler ve okul yönetimleri de bunu bilmiyor ve doğru olmayan bir ortamda mesela kağıda sararak ya da hemen değil, bir gün bekleyerek getiriyorlar.

        44

        Öyle olduğu zaman ne yazık ki o dişi yerine yerleştiremiyoruz. Yerleştirsek de başarılı olamıyoruz. Yapılması gereken şudur düşen dişi en geç bir saat içinde, mümkünse soğuk bir sütün içine koyarak, çocuk ile birlikte çocuk diş hekimine gitmek gereklidir.

        45

        Daha öncesinde dişin kökünden tutmadan, kronundan tutarak yavaş akan bir suyun altına tutup sütün içine öyle koymalıyız. Daha da doğru olan yaklaşım ise şudur, dişi düştüğü yere yeniden yerleştirerek ve bir pamuğu birkaç kere katlayıp sertleştirdikten sonra çocuğa dişi ısırtarak getirmek daha doğrudur ama aileler bunu çoğunlukla yapmak istemiyor.