Kalorisine değil ne yediğinize bakın!
Yediklerimizin, içtiklerimizin kalori miktarına fazlasıyla odaklanmış durumdayız. Oysa yemekle ilişkimiz hayat şeklimize, yaşam tarzımıza bağlıdır, yemeğin kalorisine değil!
Beslenmeden konu açılınca herkesin bildiği veya aslında tam olarak da bilemediği ortak konular var. İlk akla gelen yağların zararlı olduğu. Aman çok yağlı yeme, yağı azalt, yağ çok zararlı! Peki bu doğru mu? Hayır, “Yağ zararlıdır” deyip geçemeyiz. Ne kadar, nasıl ve hangi yağı yiyeceğimizi bilmeliyiz. En çok tavsiye edilen, en sağlıklı gıdalarsa sebzeler ve meyveler. Mutlaka her gün bol meyve yemelisin! Her gün ama ne kadar? Acaba hiç mi yemesek? Ben ne yemeliyim artık bilmiyorum! Siz de böyle düşünüyor musunuz?
SAĞLIĞIN MODAYLA İLGİSİ YOK!
Son dönemde “Meyve yemeyin” diyen doktor da gördük. Bana her gün bu konuda onlarca soru geliyor. Ben eğitimim ve uzmanlığım gereği doğru olanı söylemeye yemin etmiş bir diyetisyen olarak dikkat çekeyim diye insanların sağlığıyla oynamıyor, bilinen gerçekleri hatırlatıyorum. Evet, her gün meyve yemeliyiz ama ne kadar? Neredeyse “Asla meyve ve sebze yemeyin” diyen bu yeni isimler bir moda yarattı. Siz siz olun sağlığın ‘moda’ ile ilgisi olmadığını aklınızın bir köşesinde tutun. Bu konuda aldığım mesajlarda şöyle sorular geliyor: “Eşim sadece kolay olduğu ve zaten sebze yemeği sevmediği için zayıflamak uğruna sürekli et yiyor. Daha önce gut olmuştu, yinehastalanacak diye korkuyorum. Onu nasıl durdurabilirim?” “Kızım tam ergenlik yaşında, kilo problemi var, hızlı zayıflamak için asla meyve, ekmek, sebze ve karbonhidrat yemiyor. Sürekli protein alıyor. Bu aralar sinirli ve gergin. Korkuyorum, onu nasıl koruyabilirim” Bu soruların devamı var ama özet: Sağlığınız için korkmalı mısınız? Evet!
AİLELER ENDİŞELENMEKTE HAKLI
Ülkemizde ölüm nedenleri arasında ilk sırada kalp krizi geliyor. Kalp hastalıklarına ve tansiyon problemine çok sık rastlanıyor. Özellikle büyüme çağında çocukların protein ağırlıklı diyetler yapması geleceklerini de riske atıyor. Aİleler endişe etmekte haklı! Kimse sevdiğinin hasta olmasını istemez ama sağlık modası onları kötü etkiliyor. Yapılan çalışmaların bazılarına göre karbonhidratın azaltılmasının sağlık üzerine olumlu etkileri var. Fakat bu “Hayatından karbonhidratı çıkar” anlamına gelmiyor. Tam tersine besin piramitlerinde veya sağlıklı beslenmede enerjinin çoğunun karbonhidrattan alınıyorolması beklenir.
Kan şekerini aldığımız karbonhidratları miktarları ve çeşitleriyle dengeliyoruz. Kötü karbonhidratı seçenler ve gereğinden fazla tüketenlerde hastalık riski artarken, dengeli tüketenler ve doğru karbonhidratı seçenlerde olumlu etkiler var.
DOĞRU KARBONHİDRAT NEDİR?
Karbonhidrat seçimini öğrenin. Yemekleri bilin. bildiğiniz şeyden korkmazsınız. Doğru karbonhidrat mümkün olduğu kadar işlem görmemiş besinler demektir. Örneğin gerçek tam buğday unundan yapılmış gerçek bir ekmek! tam buğday unundan yapılmış ev yapımı makarna! bulgur! Kurubaklagiller, mercimek, nohut, kurubörülce ve kurufasulye... taze sebzeler, mevsiminde çıkan ve bol ilaçlı olmayan taze meyveler, kuru meyveler...
NE YEDİĞİMİZE BAKARKEN KAÇ ADIM ATTIĞIMIZI UNUTUYORUZ
O kadar çok yediğimize içtiğimize odaklandık ki... bir tarafta organik beslenmeye çalışanlar, diğer tarafta glutensiz yaşamaya çalışanlar, bir yanda sürekli zayıflama diyeti yapanlar, diğer yanda ne yediğine ve nerede yediğine bakmadan karın doyuranlar… Peki kim kaç adım atıyor? en son ne zaman yüzdünüz? Spor salonuna üye olduktan sorna kaç kere gittiniz? bu soruların cevabını verdikten sonra yemek seçimlerinizi buna göre yapmalısınız. Sadece lezzet değil, bol yürüyüş de içeren bir hayatınız olduğu için o lezzetli yemeği yiyor olmalısınız.
YEMEKLE İLİŞKİ YAŞAM TARZINA BAĞLI
Karbonhidratı abartırsak veya yanlış seçim yaparsak, diyabet, kalp hastalıkları ve bunabağlı metabolik hastalıklarla başımızı derde girebilir. Şeker, çay şekeri ve şekerli tüm ürünler, beyaz unla yapılan her şey, börekler, çörekler, pastalar, tatlılar, çok şekerli meyveler, çikolatalar, reçeller yani glisemik endeksi yüksek olan yiyecekler her gün hayatımızdaysa bizihasta edebilir. Ama ne zaman? Eğer genetik yapınızda bu hastalıklar mevcutsa ve hareketsiz bir hayatınız varsa! Şekerinzararlı olduğunu biliyoruz ama neden şeker yiyen herkes hastalanmıyor? Ailenizde diyabet varsa, tüm gün masa başında çalışıyorsanız, siz tatlıyla daha az buluşacaksınız. Yemekle ilişkiniz hayat şeklinize bağlı, yemeğin kalorisine değil!
ÇOCUĞUM NE YESİN?
Çocuğunuzun yemekle arası nasıl? İştahsız mı? Çok mu yiyor? Çok mu yemek seçiyor? Peki yedikleri ona yetiyor mu? Mutfakta neleri değiştirmeliyiz? Ve aklınızdaki onlarca soru için biz varız! Diyetaktif eğitimleri devam ediyor, diyetisyen Ecem Mahan anne-babalarla buluşuyor.
Eğitim yeri: DiyetAktif/Nişantaşı
Gün: 21 Şubat Salı/25 Şubat Cumartesi
Saat: 13.00-15.00 (Katılım sınırlıdır. Kayıt için: 0212 296 12 13)
Güneş AKSÜS / GAZETE HABERTÜRK
