Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Saplantılı aşk nasıl olur ve ondan nasıl kurtulunur?

        Aslında her şey Amsterdam'da gerçekleştiren "Love in the time of Tinder" adlı panelde Oxford Üniversitesi'nden Dr. Andres Sandberg'ün "20 yıl içerisinde romantizim haplarının (aynı filmlerdeki gibi yutulduğu anda karşındaki insana yoğun duygular beslenmesini sağlayan haplar) kullanımın yaygınlaşacağını" söylemesi üzerine başladı.

        Uzmanların söylediğine göre sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle yalnızlaşıyor ve aşık olmamız zorlaşıyor. Sosyalleşmek, aradığı aşkı bulmak için çeşitli uygulamaları kullanmak artık nasıl ki sıradanlaştı, romantizm hapları da aşkı bulmak için sıradanlaşacak. Peki ama bu haplar yüzünden gerçek aşk, saplantıya hatta daha da kötüsü lay lay lom bir hale dönüşür mü?

        REKLAM

        Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş ile "Kokuyla Keşfet" kitabının yazarı aynı zamanda Biyolog ve Sağlık Editörü Esra Öz'e sorduk.

        Aşkın kimyasında saplantı var mıdır?

        Oytun Erbaş: Aşkın kimyasında saplantı vardır. Bu saplantı obsesyon olarak nitelendirilir. Evrim aşamasında haz ve zevk devreleri dopamin, endorfin gibi kimyasallarla beyinde temsil edilir. Bu kimyasallar beyinde rahatlama, stres azalmasına sebep olur. Bu nedenle canlı zevk aldığı şeyleri (yiyecek, sevdiği kişi, davranış vb) tekrar tekrar düşünerek zevk alır.

        Sevdiğimiz birini meraktan mı takip ederiz yoksa bunu saplantı haline getirdiğimiz için mi onu takip ederiz?

        Oytun Erbaş: Sevdiğimiz kişiyi obsesyondan takip ediyoruz. Yani bir nevi saplantı. Ancak sevdiğimiz kişinin başka insanlarla ilişkisi de bizi meraklandırıyor. Bunun en önemli sebebi de kaybetme duygusu. Bu kaybetme duygusu anksiyete yani kaygılanmaya neden olarak, obsesyonu daha da şiddetlendiriyor.

        Sosyal medyanın ya da uygulamaların aşk üzerine etkileri nelerdir?

        Oytun Erbaş: Sosyal medya tanışma ve ilişki kurma davranışını daha da kolay hale getirdi. Tanımadığınız kişilere daha kolay ulaşabiliyorsunuz. Diğer taraftan ilişki kurmada direkt kişisel gerçek karakterler değil, mükemmel hale getirilmiş sanal karakterle tanışıyorsunuz. Bu esasında bir oyun gibi. Beyin bu oyunu daha çok seviyor. Daha çok zevk alıyor. Yani sosyal medya beyin için gerçek hayata göre daha zevkli.

        REKLAM

        Mobildeki tanışma uygulamaları aşkı saplantıya çeviriyor mu yoksa onun değerini düşürüyor mu?

        Oytun Erbaş: Bu uygulamalar partner bulmayı kolaylaştırdığı için, beynin korteks yani kabuk bölgeleri denen temel düşünme devrelerinin çalışmasını azaltıyor. Beyinde daha ilkel olan haz bölgelerini aktive ediyor. Yeni tanışacağınız biriyle yapacağınız entellektüel tanışma ve anlaşma yerine, haz ve cinsel ağırlıklı bir tanışmaya neden oluyor. Aşkın değerini de azaltıyor bu uygulamalar.

        "love in the time of tinder" panelinde romantizm haplarının kullanımın 20 yıl içinde yaygın bir şekilde kullanılacağı konuşuldu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

        Oytun Erbaş: Evet romantizm haplarının kullanılması mümkün. Bu konuda en önemli aday oksitosin. Oksitosin kişilerin bağlanmasına neden oluyor. Oksitosin burun yoluyla uygulanabilen bir hormon. Burundan beyne geçme özelliğine sahip. Oksitosin bağlanma ve obsesyon (takıntı) ile ilgili beyin devrelerini çok hızlı aktive ederek, romantik aşkı tetikleyebiliyor.

        Aşk hapı günümüzde mümkün ama gerçek aşkı taklit edemez!

        Sizce uygulamadan beğendiğimiz bir insana romantizm hapıyla aşık olmak ne kadar gerçek olur?

        Oytun Erbaş: Beynimizde her şey kimyasal sistemler ve proteinlerle kontrol ediliyor. Dışarıdan verilen kimyasal maddeler beynimizin tamamına etki ediyor. Gerçek duygularda ise beynimizin yine tamamı çalışıyor ancak bir uyum, harmoni içinde bu oluyor. Günümüzdeki ilaçlar henüz gerçeği taklit eden harmoniye sahip değiller. Aşk hapı günümüzde mümkün ama gerçek aşkı taklit edemez. Ancak gelecekte kimya ve beyin bilgimiz arttıkça bu mümkün olacaktır.

        Sizce aşk bir hapla kontrol edilebilen bir duygu haline gelebilir mi?

        Oytun Erbaş: Bu kadar kolay değil ama gelecekte neden olmasın...

        Saplantı konusunda Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş bunları söylerken Biyolog ve Sağlık editörü Esra Özdijital aşkların günümüze etkileri konusunda yorumdabulunarak bu saplantıdan nasıl kurtulacağımız konusunda önerilerde bulundu.

        Günümüz aşklarında çok fazla saplantı görüyoruz. Sizce bunun sebepleri neler?

        Esra Öz: Sosyal medyanın hayatımızın merkezine oturması ile birlikte artık aşklar da sanal ortamda yaşanır oldu. Bu nedenle medyanın sadece tercihlerimize olan etkisi artık özel hayatımızı da değiştirdi. Mahremiyet kavramı ortadan kalktı ve her şeyin paylaşılması mubah oldu. İlişkilerin birinci tartışma konusu: “Kim kimi takip ediyor?, “Kimi kimin paylaşımını beğendi ya da yorum aldı?” şekline dönüştü. Durum böyle olunca sosyal medyadaki kıskançlıklar, kavgaların temel nedeni oldu ve medya yine etkisini gösterdi.

        Ayrılıklar olduğunda da önceden yolda ya da bir yerde karşılaşma ihtimali olan durumlar, her an elimizin altındaki dijital dünya nedeniyle çok kolaylaştı. Bu da unutulmayan aşklara, stalk yani sessiz takipçi şekline dönüştü. Bu nedenle de herkes sürekli gösteriş yapabilmek için uğraşıyor. Herkes mutlu ve hayatları dört dörtlük şeklinde sergileniyor. Oysa gerçek sanal yansımalardaki gibi değil.

        REKLAM

        Günümüzde insanlar dijital ortamda aşk yaşamayı tercih ediyorlar. Bunun nedeni nedir?

        Esra Öz: Son 15 yılda hayatımızda çok büyük değişim oldu ve İnternet kullanımı herkesi etkisi altına aldı. 2000 yılında tüm dünyada yaklaşık 361 milyon kişi İnternet kullanırken, 2014'te bu sayı 3 milyarın üzerine çıktı. Yani %764 oranında bir artış sağlandı. Türkiye’de 59 milyon kişi internete erişirken, nüfusun %94,6’sı mobil aboneliğe sahip.

        Yani çevremizde neler olup bittiğini telefondan kafamızı kaldırıp bakmadığımız için, çevremizi sanal dünyada denetliyor ve hayatımızı burada yaşıyoruz. Bir restorana gittiğinizde çevrenize bir bakın. İnsanlar ellerinde telefonla, karşılarındakilerin gözlerine bakmadan hatta konuşmadan yemek yiyorlar. İşte bunlar hayatını yaşamayan, sanal dünyada heba olan hayatlardır. An’a odaklanmadan, avuçlarındaki telefonda kaybolan mutlulukların acısını yine, sanal alemde arayanların dünyası haline dönüşüyor.

        REKLAM

        Aşkın saplantı haline dönüşmemesi için neler yapılmalı?

        Kendinize hedefler belirleyin. O hedef doğrultusunda ilginizi değiştirin.

        Sosyal medyayı kendiniz geliştirmek için kullanın.

        Beğeni ya da yorum almak sizin için önemli olmasın.

        Medya okuryazarlığı konusunda bilinçlenmeye çalışın.

        Kitap okuyun, film izleyin, yeni hobiler edinin.

        Medya aşkı her şeyin ötesinde tutuyor, sanal alemde aşk yaşamak mutluluk getirmez.

        Kendi gelişiminizi artıracak blog yazın.

        Bağımlılıkların nedeni bizi geçici süre mutlu hissettirmesidir. Bu nedenle bizi mutlu edecek sağlıklı alışkanlıklar edinmeyi deneyin.

        “Bir şey bitiyorsa daha iyisi olur” düşüncesini hep aklınızda tutun.

        Unutmak için, odak noktanızı değiştirin.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ