Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Güneş onlar için yeniden doğacak

        Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği'nin (TÜGED), hastanelerin onkoloji bölümünde yatmakta olan çocuklar için moral amaçlı yaptıkları ziyaretler ''Güneş Yeniden Doğuyor'' adı ile AB projesine dönüştü.

        AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, yaklaşık 3 yıldır TÜGED üyelerinin yürüttüğü etkinlikler kapsamında her pazar Sami Ulus Çocuk Hastanesi Onkoloji bölümünde yatmakta olan çocukları ziyareti, AB'ye yaptıkları başvurularının kabulü sonrası projeye dönüştü. Kendilerine ''Hastalıkla Uğraşan Gönüllüler Ordusu (HUGO)'' adını veren ve 8 kişiden oluşan grubun yasal temsilcisi Müge Nur Büyükpastırmacı, yaklaşık 2,5 yıldır TÜGED olarak yürüttükleri bu çalışmanın son 2,5 aydır Avrupa Birliği projesi olarak devam ettiğini söyledi.

        Başkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde öğrenim gören Büyükpastırmacı, üniversiteye başladığında bir arkadaşının vasıtasıyla TÜGED'e katıldığını ve dernek içinde yapılan birtakım etkinliklerden kendisine en uygun olarak gördüğü bu projeyi seçtiğini ifade etti. Bu etkinliğin ilk dönemlerinde amaçlarının sadece haftada bir hasta çocukları hastanede ziyaret ederek onlara moral vermek olduğunu kaydeden Büyükpastırmacı, zaman içerisinde bunun kendilerine yeterli gelmediğini fark ederek AB'nin hibe olasılıklarını değerlendirdiklerini anlattı. Bir ''Sosyal Gelişim Projesi'' olarak HUGO adıyla projeye başvurduklarını aktaran Müge Nur Büyükpastırmacı, projenin kabul edilmesiyle çalışmalarını hibe ile ve daha profesyonel bir ekiple devam ettiklerini belirtti.

        AB projelerinde dernekle yapılan projelerin çok daha çetrefilli prosedürler gerektirdiği için projeyi grup olarak hayata geçirme kararı aldıklarını dile getiren Büyükpastırmacı, ''Fikir dernekten çıkmıştı zaten. Gönüllülerimiz de derneğin üyeleri. Projemizin adı (Güneş Yeniden Doğuyor)'' dedi.

        Büyükpastırmacı, şunları söyledi:

        ''Projenin amacı hastalıktan bunalmış kanser hastası çocuklara yardım ve eğitim. Onlara moral vermek için palyaço, kukla gösterileri gibi eğlenceler de düzenliyoruz. Çocuklara origami, tangram gibi el sanatları ve tiyatro etkinlikleri de ayarlıyoruz. Hasta çocuklara ve yakınlarına psikolojik destek amaçlı seminerler de planlarımız içerisinde yer alıyor. Çocuklara aldığımız oyuncaklar ve hastaneye aldığımız yiyecek içecek dışında hastalara elden para desteği veremiyoruz.

        O hastalığın tedavi süreci çok uzun. Kemoterapiden çıktıktan sonra moralsiz, bitkin oluyorlar. Hayatları hastanede geçtiği için okulu bırakmış, aileden kopup gelmiş oluyorlar. Onları nasıl hayata tutundurabiliriz, nasıl destek olabiliriz diye düşünüyoruz hep. Çünkü bu hastalığın kilit noktası moral. Yegane amacımız onlara moral vermek. Doktorlar da bu moral ziyaretlerini yararlı buluyor.

        Sürekli izne çıkıp dönüşümlü gelen hastalar oluyor. Evde tedavi gören ve artık neredeyse ölümü bekleyen çocuklar da var ve biz onlarla da hala görüşüyoruz. Biz gönüllüler olarak hasta çocuklarımızla abi-kardeş ilişkisine girmiş durumdayız.''

        Çocukların ihtiyaçlarını gidermek anlamında dernek vasıtasıyla da gerek ailelerle gerekse çocukların okullarıyla irtibata geçtiklerine işaret eden Büyükpastırmacı, ''Çocukların bir çoğunun 3-4 kardeşi var, anne buraya gelmiş, baba orada kalmış ve aile parçalanmış durumda. Eğitim durumları da sekteye uğrayan çocuklara dernekten gerekli yardımları yapıyoruz. Ayrıca onların sürekli ihtiyacı olan kanı sağlamaya çalışıyoruz. Hastane ile dernek arasında bu şekilde bir aile bağı kurduğumuza inanıyorum'' diye konuştu.

        Projenin üyelerinden Hasan Erten de projede daha çok sorumlu olarak çalıştığını dile getirerek, ''Projeyle ilgili daha önce maddi anlamda çok büyük imkanlarımız olmuyordu. Sadece onlara kendimizden bir şeyler vermeye çalışıyorduk ama artık AB destekli bir proje olduğu için maddi olarak da bir rahatlama söz konusu ve daha geniş imkanlarla bu projeyi sürdürüyoruz'' şeklinde konuştu.

        AB'nin kendilerine kattığı en önemli unsurun maddi boyut olduğunu söyleyen Erten, ''Daha öncesinde biz sadece kendi arkadaşlarımıza projemizi tanıtabiliyorduk. Şimdi birçok belediye otobüslerinde, kurumlarda, üniversitelerin fakültelerinde afişlerimiz var ve böylelikle birçok geri dönüş alabiliyoruz'' ifadelerini kullandı.

        Reklamlar sayesinde projeye destek veren kişi sayısında da bir artış olduğunu vurgulayan Erten, şöyle devam etti:

        ''Proje için gelen birçok kişi daha sonra TÜGED'in de faaliyetlerini görerek dernekte çalışmaya başlıyor. Bu özveriyi gösterebilmek belki de herkesin yapamayacağı bir şey. Çünkü haftanın en müsait zamanında, tatilde hiç tanımadığınız, bilmediğiniz bir grup çocuk için yerinizden kalkıyorsunuz, yeri geldiğinde kanınızı bağışlıyorsunuz. Bu gerçekten inanılmaz bir fedakarlıktır bence.''

        Üyelerden Ahmet Uludağ ise hastane ziyaretlerine proje vasıtasıyla başladığını kaydederek, ''Bir hastalık sebebiyle yaşadığı yerden kopup gelmiş çocukların yanına gidip, onların arkadaşları yerine geçiyorsunuz. Bir sonraki hafta gittiğinizde, 'hafta içi neden gelmedin?' diye soruyorlar. Bu şekilde artık onların yaşadığı ortamın bir parçası oluyorsunuz. Sizi bekliyorlar'' dedi.

        Uludağ, afişlerinin de tamamen gönüllü üyeler tarafından hazırlandığının altını çizdi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ