Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Pek çok kişinin canını sıkan hastalık

        BEGÜM ÇELİKKOL/ HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

        Dört sene önceydi sanırım... Bir toplantıya katılmam gerekiyordu. Akşamdan hazırlandım, kıyafetlerimi seçtim ve güzel bir uykuya geçtim. Sabah alarm çaldı, gözümü açtım ama bir ağrı vardı... Çok aldırış etmedim. Lavaboya geçip elimi yüzümü yıkarken aynadaki görüntüm çığlık atmama yetti! Şiş bir göz! Üstelik her tarafı kıpkırmızı, ve sürekli bir şeyler akıyor. "Toplantıyı ertelesem mi?" diye düşündüm önce.... Sonra bu düşüncemin doğru olduğuna karar verdim. Keşke rüzgarlı havada yolda yürürken gözlüklerimi kullansaymışım. Doktora gittim. İlaçlarımı aldım... Ama bir türlü geçmedi. Tam iki ay sürdü! Arpacık iyice iltihaba dönüşmüştü... İki ay makyaj yapamadım, yapmayı özledim... Gözüm sargı beziyle kapalıydı, herkes "Sürahi Hanım" diye dalga geçiyordu, esprilerden sıkıldım. En önemlisi de ağrım oluyordu... Neyse ki geçti... Şimdi ara ara oluyor ama dört sene önceki gibi değil...

        "Bahar geldi! Haydi polenler havaya" sloganıyla kampanya yürütülüyor sanki. Bu dönem alerji dönemi... Yolda yüzü gözü şiş, bol hapşıran insanlar görürseniz size garip gelmesin. Onlar sadece alerjilerini yaşıyorlar. Bir de göz problemleri oluyor ki bu dönemde yukarıda anlattığım vaka ve daha beterleri... Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tolga Birgül'e sorduk, yanıtladı...

        Bahar geldi. Bu dönemde göz ile ilgili ne gibi sorunlar yaşayabiliriz?

        Bahar aylarında en çok alerji yaşıyoruz. Bahar alerjilerinin ilk belirtisi gözde kaşıntı, sulanma olur. Bu durum kişilerin hayat konforunu bozuyor. Bu kişilerin mutlaka tedavi olması ve gerekirse tekrar alerji testi uygulanarak tedavisinin düzenlenmesi gerekiyor. Bir diğer konu da viral göz iltihapları... Bunlar da bulaşıcı epidemi yapıcı şeyler. Baharda özellikle bağışıklık sisteminin dalgasıyla ortaya çıkarlar. Geçen sene de böyle bir salgın olmuştu hatırlarsanız. Bu tarz durumlara baharda rastlayabiliyoruz. Doğru teşhis ve sonrasında kontrol altına alınması şart. Başka kişilere bulaşmasını engellersek salgın hale gelmesini de önleriz. Ayrıca baharla birlikte yaralanmalar da artıyor. Özellikle bahçeyle ilgilenen insanların gözlerine çok dikkat eymesi gerekiyor.

        TEDAVİ BASİT

        Pek çok kişinin şikâyeti polenlerin yaptığı alerjiler...

        Polenler alerji yapıyor ama bu alerji iltihapla da karıştırılabiliyor. Bu yüzden teşhisi doğru koymak önemli. Üstelik bu iltihapların tedavileri de basit. Doğru ilaçlar verildiğinde hemen tedavi olunabiliyor. Ama kulaktan dolma bilgilerle, göze hamur koyma vs, bunlar çok yanlış. Daha çok mikropları beslemiş oluyorsunuz.

        Toz toprak da esen rüzgârla gözümüzün sağlığını bozabiliyor. Neler yapabiliriz?

        Özellikle bahar rüzgarları hem tozu hem de polenleri havaya kaldırıyor. Amerika'da, Avrupa'da bu çok yaygın olduğu için hava durumu haberlerinde havadaki polen konsantrasyonu da verilir. Kişiler ona göre tedbirini alsın, dışarı çıkmadan alerji haplarını da alsınlar diye. Bizde böyle bir uygulama yok. Baharda mutlaka güneş gözlüğü kullanılmalı.

        GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ ALIRKEN DİKKAT

        Güneş gözlüğü mevsimi de geldi. Doğru gözlük nasıl olmalı?

        Güneş gözlüğü seçimi çok önemli bir konu. Gözümüzün güneş ışınlarından korunması gerekiyor. Ama eğer bu, gerçek amacına ulaşan bir gözlük değilse korumaktan çok bize zarar veriyor. Gözlükte gerekli filtrelerin olması çok önemli. Kırıldığı zaman insanın yüzünü yaralamayan cisimlerden yapılmış olmalı. Bir de gözlüğün yapım malzemeleri arasında nikel varsa bazen nikel alerjisi olanlara zarar verebiliyor. Ayrıca gözlüklerin büyüklüğü ve şekli de önemli. Çok küçük bir güneş gözlüğü yanlardan güneş ışınlarını alacağı için çok bir faydası olmaz. Koyuluk da önemli ama kişinin bulunduğu iklim şartlarına göre değişir. Mesela çok güneşli bir yerdeyseniz daha koyu camlı gözlükleri almalısınız. Spor amaçlı kullanılan gözlüklerde daha çok esnek metalli ve aynalı cinsten olmalı. İşportadan alınan gözlükler sadece renkli camlıdır, içinde filtre yoktur. O camlar koyuluktan kaynaklı ışığı biraz kırar ve göze daha çok ışın girmesini sağlar. Bu da göze zararlı, kalitesiz gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyi.

        BÜYÜK DERT: ARPACIK

        Bu mevsimde halk diliyle 'arpacık' hastalığı da oluşabiliyor. Bu hastalığın geçmesi bazen zaman alabiliyor. Nelere dikkat etmeliyiz bununla ilgili olarak?,

        Arpacık bildiğimiz gibi bir tür mikrobun oluşturduğu iltihabi bir hadise. Özelliği bunun kirpik diplerinde ve göz kapağında olması. Tabii ki bir kişide sık sık oluyorsa bunun altında başka bir sebep daha olması gerek. Bu sebeplerden birisi bağışıklık sistemi. Kişinin bağışıklık sisteminde bir zayıflık varsa vücut mikroplarla iyi savaşamaz ve bu yüzden bu hastalık yapanabilir.

        Ayrıca kapak hijyeni sağlanamıyorsa arpacık çıkması mümkündür. Bazı cilt tipleri yağlı ve sebororik denilen cinstendir. Bu kişilerde vücut ve cilt sekresyonları daha fazla olduğu için oradaki gözeneklerin altı tıkanıp arpacık çıkma riski yükselir. Bu cilt tipine sahip kişilerin göz ve kapak hijyenine ekstra önem göstermeleri gerekir.

        Ayrıca makyaj malzemeleri çok önemli. Kişinin kendi makyaj malzemelerini kullanması gerekir. Kuaför, güzellik merkezi gibi yerlerde makyaj yapılacaksa kendi malzemelerini yanlarında götürmelerini öneriyorum. Bununla birlikte makyaj temizleme de önemli bir husus. Kesinlikle atlanmamalı. Bu malzemelerin içindeki maddeler de gözde mikrobik vakalara neden olabilir.

        BESLENME VE SPORA ÖNEM VERİN

        Bizlere bu mevsimde önerebilecekleriniz nelerdir?

        Geçiş dönemindeyiz. Bu dönemde kişiler vücutlarını da adapte edecek şekilde hareket etmeli. Bir anda hemen güneşlenme, havanın güzelliğine bağlı olarak aşırı aktivite ya da ani yazlık kıyafetlere geçmek gibi şeyler yanlış. Bunu yaptığınız zaman hastalığa zemin hazırlarsınız. Bu süreçte beslenme ve spora önem verilmeli. Vücudun değişen döneme adapte olabilmek için gerekli besinsel desteği alması gerek. Ayrıca kişiler kontrollerini aksatmamalı. Tabii ki göz kontrolü de bunun içinde olmalı.

        KIRMIZI GÖZ SALGINI HORTLAYABİLİR

        Geçtiğimiz sene Ağustos ayında İstanbul'da bir salgın başlamıştı. "Kırmızı göz" olarak bilinen bu hastalık pek çok kişinin hayatını zehir etmişti. Geçtiğimiz ay da bu hastalık Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ortaya çıktı. Hastalık genellikle göz nezlesiyle karıştırılıyor ve bulaşıcı olarak biliniyor. Uzmanlar bahar aylarında da bu hastalığa karşı uyarıyor. Kırmızı göz toplu yaşam alanlarında bulaşıyor. Hastalık, genelde doktor kontrolündeyseniz 15 gün sürüyor, bazı kişilerde bir aya kadar devam edebiliyor.

        BELİRTİLERİ

        Sulanma

        Kızarıklık

        Çapaklanma

        Kapaklarda şişlik

        Yanma

        Batma

        Kaşıntı

        Işıktan rahatsızlık

        NELER YAPILMALI?

        * Enfeksiyon söz konusu olduğunda başkalarına bulaşmayı önlemek açısından temizliğe dikkat etmek, elleri sık sık yıkamak, ortak malzeme kullanmamak çok önemli.

        * Ortak kullanım alanlarında hijyene dikkat etmek gerekir.

        * Tedavide duruma göre antibiyotikli damlalar ve merhemler gibi doktorun yazacağı ilaçlar kullanılır. Ancak bilinçsiz ilaç kullanımından kaynaklanan sorunlar kesinlikle göz ardı edilmemeli.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ