Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Nöroloji Azmiyle hayata tutundu, idealine koşuyor

        Lise son sınıf öğrencisiyken geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatından ümit kesilen ve konuşma, yürüme gibi yetilerini kaybeden Özgür Baştaş, azmiyle beyin kanamasını yendi, idealine koşuyor.

        AA muhabirine hayat hikayesini anlatan Baştaş, 17 yaşındayken geçirdiği beyin kanamasının ardından normal bir yaşama dönmek için 8 yıldır sürdürdüğü mücadelesini hiç bırakmadığını söyledi.

        Beyin kanamasının ardından götürüldüğü hastanede doktorların, ''Kurtulması mümkün değil, ameliyata gerek yok'' denildiğini, ailesinin ısrarları sonucu ameliyata alındığını kaydeden Baştaş, ameliyatta sonra 17 gün yoğun bakımda, 1 ay da hastanede yattığını belirtti.

        Baştaş, 3,5 ay boyunca solunum cihazına bağlı yaşadığını, konuşamadığını, derdini anlatamadığını ve yürüyemediğini ifade ederek, ''Ameliyattan 6 ay sonra ayakta durmayı, bir yıl sonra da arka arkaya adım atmayı başarabildim'' diye konuştu.

        Şu anda da bastonla yürüyebildiğini belirten Baştaş, sürekli yaşadığı denge problemi nedeniyle tek başına sokağa çıkamadığını söyledi.

        Özgür Baştaş, ''Bu anlamda çok güvensizim, çünkü benim denge sorunum sürekli var. Şöyle anlatayım; çok yüksek bir dağın tepesinden sallanıyorsunuz, gözleriniz kapalı, aynı zamanda da dağda deprem oluyor. Bu ara ara gelip giden bir şey değil, 8 yıldır böyle yaşıyorum. Sadece titremelerimi kontrol altına almayı öğrendim'' şeklinde konuştu.

        Kanama geçirdiği yerin beynin görme merkezine çok yakın bulunması nedeniyle görmeyle ilgili de çeşitli sorunlar yaşadığını kaydeden Baştaş, şaşılık ve kayma sorunları nedeniyle iki kez ameliyat geçirdiğini ifade ederek, ''Hala çoğunlukla çift görüyorum. Aslında ben alt yazı bile okuyamıyordum ama artık kitap okuyabiliyorum'' dedi.

        İki yıl önce İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandığını belirten Baştaş, annesi Asiye Baştaş'ın her gün kendisini okula götürdüğünü, dersleri bitene kadar beklediğini, sonra birlikte eve döndüklerini anlattı.

        Rahatsızlığı nedeniyle derslerde kalem tutamadığı için not alamadığını, arkadaşlarının tuttuğu ders notlarından her gün fotokopi çektirdiğini belirten Baştaş, sınavı kazanarak Erasmus programıyla üçüncü sınıfı Almanya'da okumaya hak kazandığını bildirdi.

        Özgür Baştaş, şunları söyledi:

        ''17 yaşındayken geçirdiğim beyin kanaması sonucu hayatım bir anda tamamen alt üst oldu. 8 yıllık tedavi sonucunda şu anda pek çok işimi kendi yapabiliyorum ama tek başıma yürüyemiyorum. Bilgisayar kullanabiliyorum ama koordinasyon sorunum var. İçimden gelen titremeler nedeniyle ellerimi çok sabit tutamıyorum, uzun süre yazı yazamıyorum, çok yoruluyorum. Tek başıma sokağa çıkamıyorum. Türkiye şartlarında buna cesaret edemiyorum. Denge problemim var. Beyin kanaması geçirdiğimde hayalim üniversiteye gitmekti. O hayalimi gerçekleştirdim. Okulumun Erasmus programı ile üçüncü sınıfı Almanya'da okuyacağım. 1 Eylül'de orada olacağım. Annem bir ay kadar benimle kalacak, sonrasında tek başıma kalacağım. Annem hep yanımda, kardeşim ve babam her zaman bana destek oluyor ama onlar hayatımın sonuna kadar benimle olamazlar. O nedenle yalnız yaşamayı ve başımın çaresine bakmayı öğrenmem gerekiyor. Almanya'ya gitmek de benim için çok önemli bir fırsat olacak.''

        Almanya'da bir yurtta kalacağını, orada kendisi için bir engelli dairesi hazırlandığını, fizik tedavisine orada da devam edileceğini anlatan Baştaş, yalnız yaşama konusunda kendisine çok güvendiğini söyledi.

        Yaşadıklarını 2009 yılında piyasaya çıkan ve babasının kendisini 8 dakikada hastaneye yetiştirmesine ithafen ''8 dakika'' adını verdiği kitabında topladığını aktaran Baştaş, şöyle devam etti:

        ''Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. Ben gökdelenin tepesinden düştüm. Kitabım piyasaya çıktıktan sonra benim durumumda çocuğu olan pek çok aile beni aradı. Elimden geldiğince onlara moral ve destek olmaya çalıştım. Şu anda konuşabiliyorum, ayakta durabiliyorum, derdimi anlatabiliyorum ama nefes alamadığım, yemek yiyemediğim, su içemediğim, hiç ayağa kalkamadığım, konuşamadığım dönemler de oldu. Elimi kaldırıp 'Şunu istiyorum' bile diyemediğim zamanları yaşadım.''

        ''MÜTERCİM TERCÜMAN OLMAK İSTİYORUM"

        Özgür Baştaş, 8 yıldır aynı fizyoterapistle yürüme, konuşma, yazma, dengede durma alanlarında sürekli rehabilitasyona devam ettiğini aktararak, ''Bir dönem bardak veya bir kaşık bile tutamazken, tokalaşamazken, ayakta duramazken şimdi her şeyimi kendim yapıyorum ama dengem gelip gidebiliyor. O nedenle koltuk değnekleri ile yürüyorum'' dedi.

        KPDS'ye girip mütercim tercüman olmak ve tıp ya da mühendislik alanında çalışmak isteğini anlatan Baştaş, ''Geçirdiğim bu hastalık hayatımdaki temel şeyleri değiştiremeyecek, bu konuda hırs yaptım. Yine üniversite okuyacağım, yine mesleğim olacak, belki evleneceğim ve çocuğum olacak. Belki çok yavaş yapacağım her şeyi. Belki sağlıklı bir insan gibi hiçbir zaman dans edemeyeceğim, koşamayacağım ama sağlıklı her insanın kolay kolay gelemeyeceği yerlere geleceğim'' diye konuştu.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ