'Erken fizyoterapi'yle bel ağrısına son

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkan Yardımcısı Murat Dalkılınç, ''Bel ağrısı için doktora başvuran hastaların ilk iki hafta içinde fizyoterapiste yönlendirilmeleri daha sağlıklı ve ekonomik açından daha avantajlı sonuç veriyor'' dedi.

Hastaların fizyoterapiste erken başvurmasının sorunun çözümü için en etkili yol olduğuna işaret eden Dalkılınç, dünyanın en prestijli bilim dergilerinden ''Spine''da yayımlanan bilimsel çalışmanın erken fizyoterapinin diğer yöntemlerden çok daha etkin olduğunu gösterdiğini belirtti.

Dalkılınç ''Bel ağrısı için doktora başvuran hastaların ilk iki hafta içinde fizyoterapiste yönlendirilmeleri daha sağlıklı ve ekonomik açından daha avantajlı sonuç veriyor'' şeklinde konuştu.

Hastaların en erken süreçte fizyoterapiste yönlendirilmesinin hastanın daha rahat hareket edebilmesine imkan verdiğini vurgulayan Dalkılınç, böylece hastaların bel ağrısı ile ilgili endişelerinin de azaldığını aktardı.

Murat Dalkılınç, bilimsel yayımlarda da bu görüşlere yer verildiğini vurgulayarak, artık bel ağrısından dolayı hastaların günlerce istirahat etmesinin değil, olabildiğince aktif kalmalarının önerildiğini belirtti.

Amerika'da yapılan ve geçen ay yayımlanan bir araştırmanın, aile hekimine muayene olduktan sonra fizyoterapiste giden vakaların yüzde 74'ünün tekrar doktora gitmeye gerek duymadıklarını ortaya koyduğunu dile getiren Dalkılınç, aynı çalışmada, erken fizyoterapi alan hastaların cerrahi, MR ve röntgen gibi görüntüleme tetkiklerine ait harcamalarının sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 41 oranında azaldığının anlaşıldığını bildirdi.

Fizyoterapist Dalkılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sonuçlar özellikle sürdürülebilir sağlık hizmeti açısından çok önemli çünkü milyonlarca hasta gereksiz işlemler sebebiyle ciddi zaman kaybediyor ve kamunun sağlık harcamaları artıyor. Bel ağrısının tedavisinde artık modern yöntemler ön plana çıkmaya başladı. Hastalar ağrı eğitimi, kişiye özel egzersiz programları, manuel fizyoterapi ve bantlama gibi uygulamalar sayesinde çok daha çabuk şifa buluyor. Bu noktada ülkemizin en büyük sorunu fizik tedavi ya da fizyoterapi dendiğinde akla sıcak ve elektrik akımları dışında bir şeyin gelmemesidir. Bu uygulamalar tek başlarına tedavi olarak kabul edilmemelidir. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bilimsel değeri olan tedavi seçenekleri için ödeme yapılmalıdır. Kalıcı bir iyileşme için hasta bedenini doğru kullanmayı öğrenmeli, fizyoterapist tarafından hazırlanan özel egzersiz programını mutlaka takip etmelidir.''

AA