Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kanser Türkiye'deki bu ilki kaçırmayın!

        HT MAGAZİN / CEYDA ERENOĞLU

        cerenoglu@htgazete.com.tr

        Biri kemoterapiden çıkıp koltuk değneklerini bırakarak çıkıyor sahneye, diğeri 8 yıldır hayatında olan kansere rağmen azimli provalarda... Kanser hastaları, yakınları ve tedavi ekibi, “Kanserle yaşamak her şeyin sonu değil” mesajı vermek için bir tiyatro oyununda buluştu. Onlar hazır. Peki ya siz?

        ‘Kaldırın Şalterleri!’, 20 Şubat Çarşamba günü saat 20.00’de Akatlar Kültür Merkezi’nde sergilenecek bir tiyatro oyunu. Türkiye’de ilk kez kanser tedavisi gören hastalar, hasta yakınları, tedavi ekibi ve idari ekipten kişilerin yer aldığı grup, 3 aylık hazırlık sürecinin ardından seyirciyle buluşmaya hazır. Oyuna emek veren herkes çok heyecanlı ve bir o kadar da mutlu.

        MOTİVASYON ÇOK YÜKSEK

        Oyuncuların tümünün ilk sahne deneyimleri de olsa, çalıştıkça profesyonellere taş çıkartacak hale gelmişler... Motivasyonları çok yüksek... Onları birbirine bağlayan hastalıkları ise ortak paylaşımlarını artırmış sanki. Kimi yeni yakalanmış hastalığa, kimi yıllardır tedavi görüyor. Aralarında, “Tamam bitti” derken bitmediğini öğrenen ve tedavi süreci devam eden bile var... Seher Kadakal onlardan biri... Enerjisi çok yüksek olan bu kadın; inancı, pozitifliği ve kendine güveniyle hayranlık uyandırıyor. Kanseri önce gitmiş, sonra geri gelmiş. Kemoterapi seanslarından sonra yaptığı provalarda, yaşadığı sıkıntılara dair en küçük bir belirti göremiyorsunuz. Üstelik oyundan birkaç gün sonra oldukça önemli bir operasyon geçireceğini bildiği halde...

        8 KİŞİLİK OYUNCU KADROSU

        Gösterinin oyuncuları olan hastalar tedavilerini ülkenin önde gelen kanser tedavi merkezlerinden biri olan Neolife Tıp Merkezi’nde sürdürüyorlar. Dünyada gün geçtikçe yaygınlaşan inanışa göre kanser sadece cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi tedavilerinden ibaret değil. Hastaların moral ve motivasyonları ile kendilerini ifade ve ele alış biçimleri de çok önemli. Hastalıklarını kabul etmeleri ve umut dolu olmaları hastalığın seyrini olumlu yönde değiştiriyor. Neolife bu gerçeğin farkında olduğu için, hastalarla gerçekleştirilen drama çalışmaları, “Neden bir tiyatro oyunu sergilemeyelim?” sorusunun ortaya atılmasına yol açmış. Soruyu soran ve fikrin sahibi olan kişi merkezde psikoonkolog olarak çalışan Elçin Şayan. Oyuncu kadrosunda yer alıp bu süreçte vefat eden kanser hastası Rahşan Ersöz’ün oğlu Emircan Çınar da var kadroda...

        "TİYATRO İNSANI ONARIYOR"

        Bu merkezde drama terapi yoluyla hastalıktan bahsetmeden hastalığa dair şeylerin anlamlı ve eğlenceli yolla dışarıya aktarılması hedefleniyor. Bu uygulamanın içinde; beden dili, dans, müzik, doğaçlama, resim ve seramik gibi etkinlikler var. Bu etkinlikler; kanser hastaları ve hasta yakınlarının kendilerini daha güçlü ve moralli hissetmelerini sağlıyor. Hastalar, “Bende ne cevherler varmış” deme noktasına gelebiliyor. Psikoonkolog Şayan, “Sanat ve sağlık bir arada çok iyi sonuç veriyor. Tiyatro insanı onaran bir sanat. Eğlenceli olması da artısı” diyor. Her grup çalışması sonrasında elemelerden geçiliyor ve hastaların prova planlamaları tedavi süreçlerini aksatmayacak şekilde yapılıyor. Oyunun kendilerine özel yazıldığını söyleyen Şayan, “Oyuncular teksti ilk okuduklarında kimin hangi rolü oynayacağını hemen anladı” diyor. 3 aydır yapılan her prova şenlik havasında geçiyor. Hastalıklar ve çekilen zorluklar unutuluyor.

        "SÜREKLİ GÜLÜYORUZ"

        Tülay Şentürk, "Özel bir şirkette çalışırken emekli oldum. Akciğer metastazlı meme kanseriyim ve 8 yıldır kanserle yaşıyorum. Bu hastalık benden gidecek gibi durmuyor. O yüzden benim kanserle yaşamayı öğrenmem gerek” diyor ve ekliyor: “Oyun için acil oyuncu aranıyordu. İlk başta istemememe rağmen 1 saat içinde fikrimi değiştirdim. Gruba katıldığımdan beri gülüyorum. Bazen gülmekten provalarımıza ara vermek zorunda kalıyoruz."

        "AKLIM HEP ROLÜMDE"

        2011 yılında meme kanseri olduğunu belirten Filiz Güngör, şöyle konuşuyor:

        “Kemoterapi ve radyoterapi aldım. Tedavimi tamamlamış görünsem de, ‘Hatırlamak istemediğim günlerdi’ demedim ve ekibe katıldım. Benim için zor yönü provalar nedeniyle sürekli işten kaytarmak zorunda kalmak oldu. Yaptığım toplantılarda bile dosyaların altında sakladığım senaryoma gözatıp rolüme çalışıyorum. Misafir geldiğinde, ‘Gitseler de ezber yapsam’ diye gözlerinin içine bakıyorum.”

        OYUNUN KÜNYESİ

        TEKST: Tiyatro Hayat

        Yönetmen: Mana Uygur

        Müzik: Sedat Karahan-Uğur Ateş

        Dekor: Olcay Usta

        OYUNCULAR: Seher Kadakal (Kanser hastası) Ahu Kadakal (Hasta yakını) Filiz Güngör (Kanser tedavisi tamamlandı) Tülay Şentürk (Kanser hastası) Elçin Şayan (Psikoonkolog) Orhan Bilgin (İdari müdür) Vedat Doğman (Teknik servis sorumlusu) Gülgün Bilen (Pratisyen hekim)

        PROVALAR YAN ETKİLERİ AZALTIYOR

        Seher Kadakal, oyuna dahil oluş sürecini şöyle anlatıyor: “2011 yı lının ağustos ayında lenfoma teşhisi aldım. Kanser, hasta ve hasta yakınlarının bakışına bağlı bir hastalık. Bu hastalığı beyin başlatıyor ve bitiriyor. Ailece bu hastalığı geçici olarak gördük. ‘Geçti’ derken hastalığım geri döndü. Bu dönemde drama terapi çalışmaları en büyük moral ve motivasyon kaynağım oldu.

        Hâlâ kemoterapi görüyor ve oyunumuzun provalarının tedavimin yan etkilerini azalttığına inanıyorum. Normalde kemoterapi kan değerlerini düşürür. Benim değerlerim yükseliyor. Destek tedavi sağlayan iğnelerden de olmuyorum. Koltuk değneklerimle gelip değneklerimi atıp provaya koşmam da bunu gösteriyor.” Oyunda Kadakal’ ın 8 yaşındaki kızı Ahu da var. Annesine eşlik etmekten çok mutlu görünen küçük kız, tavrı ve akıllı laflarıyla güçlü annelerin her şart altında güçlü evlatlar yetiştirdiklerinin canlı örneği...

        BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRİN

        Oyun, izleyiciye yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bakış açısını değiştirerek hayatı olumluya dönüştürebilmenin kişiye bağlı olduğunu anlatıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ