Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Büyüme hastalığını küçümsemeyin!

        Akromegali tedavi edilmezse hayati tehlike yaratabilecek diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yol açabiliyor. Hastalığın tedavisi mümkün ama erken tanı büyük önem taşıyor. Tanı konulmayan hastaların ömrü 10 yıl kısalabiliyor.

        TANI, TEDAVİNİN YARISI

        Akromegali, nadir görülen bir hastalık. Ergenlikten sonra beyindeki, hipofiz bezinde iyi huylu bir tümörün oluşması sonucu ortaya çıkan akromegali, bir milyonda 60-80 kişide görülüyor. Türkiye'de 6000-6500 akromegali vakasının olduğu tahmin ediliyor. Ancak uzuv ve kemik büyümesi olarak kendini gösteren akromegali, ileri safhalarda diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yol açabilecek kadar tehlikeli bir hastalık.

        Sağlık Bakanlığı, 15 Nisan'ı "Türkiye Akromegali Günü" olarak kabul ediyor ve çeşitli etkinliklerle bu hastalığa karşı bilinci artırmayı amaçlıyor. Çünkü erken teşhiste tedavisi çok basit olan bu hastalık, ağır ilerlediğinden geç fark ediliyor, teşhis konulana kadar 6-8 yıl kaybedilebiliyor.

        Akromegali İle Yaşam Derneği ise 2008'de kurulduğu günden bu yana hastalıkla ilgili toplumda ve hekimler arasında farkındalığı artırmak için çalışıyor. Bu önemli gün dolayısıyla Gen İlaç'ın katkılarıyla organize edilen farkındalık projesi kapsamında bu hastalığı, nedenlerini, belirtilerini, tedavisini ve bölgemizdeki durumu hakkında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Güngör Akçay değerlendirmelerde bulundu.

        10 SORUDA AKROMEGALİ: AKROMEGALİNİN NEDENİ NEDİR?

        Prof. Dr. Akçay, "Akromegali; çok fazla büyüme hormonu ve insülin benzeri büyüme faktörü salgılanması sonucu kemiklerin ve dokuların büyümesiyle kendisi belli eder. Aşırı salgılanan büyüme hormonu nedeniyle büyüme potansiyeli olan her dokuda büyüme olur. Özellikle hastanın da dikkatini çeken ellerde, ayaklarda ve yüzde büyüme görülür.

        Büyüme hormonu fazla salınımına beynin alt kısmında gözlerin orta arka noktasında bulunan hipofiz bezindeki iyi huylu bir tümör neden olmaktadır. Bu tümör "hipofiz adenomu" diye adlandırılır.

        KALITSAL BİR RAHATSIZLIK MIDIR?

        Çoğunlukla tek bir hipofiz hücresinde hücreler arası iletişimi düzenlemekten sorumlu gendeki bozulma sonucu hipofiz hücrelerinin kontrolsüz bir biçimde bölünüp çoğalması ile adenom oluşmaktadır.

        Nadir olarak aynı aile bireylerinde görülen kalıtsal tipleri dışında hastalık genellikle kalıtsal değildir.

        BELİRTİLERİ NELERDİR?

        Burun büyümesi, çenenin öne çıkması, dudaklarda kalınlaşma, dişlerde ayrıklık, frontal bölgede genişleme, yüz hatlarında kabalaşma, kalp, dudaklar, burun ve dilde büyüme, el ve ayaklarda şişlik, kıllanmada artış, deride kalınlaşma, ses kalınlaşması, horlama, terlemede artma, eklem ağrıları, karpal tünnel sendromu, yorgunluk ve halsizlik, güçsüzlük, depresyon, baş ağrısı, görme bozuklukları, hipertansiyon, adet düzensizliği, memeden süt gelmesi, erkeklerde iktidarsızlık sık görülen belirti ve bulgularıdır.

        TANI KONMASI KOLAY MIDIR?

        Hastaların çoğu kendilerinde oluşan bazı değişimleri yaşlanma gibi sebeplere yormakta ve üzerinde durmamaktadır. Sık görülmeyen bir hastalık olduğu için değişik branştaki hekimler değişik şikayetlerle kendilerine gelen hastalarda akromegali tanısını düşünmemiş olabilirler. Ayrıca, bazı akromegali hastalarında erken görülen bazı belirtiler başka hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Bunun sonucu olarak, birçok hastada belirtiler kötüleşmeye başlar ve yaklaşık 7-10 yıl kadar bir tanı gecikmesi olur.

        AKROMEGALİ ÖZELLİKLE HANGİ ORGANLARI, NE ŞEKİLDE ETKİLER?

        Kalp hastalığı ve kalp büyümesi, kalın barsak polipleri ve kolon kanseri, diyabet, hipertansiyon, kemik erimesi, inme, uyku sırasında nefes alıp vermenin kesilmesi (uyku apnesi) gibi akromegali sonucu değişik sistemlere ait başka hastalık veya rahatsızlıklar da oluşabilmektedir. Çok ciddi bu komplikasyonlar zaman içerisinde gelişir ve tedavi edilmezlerse yaşamı tehdit eder boyuta ulaşabilir.

        AKROMEGALİ HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ NASIL ETKİLER?

        Akromegali, tedavi edilmediğinde önemli yaşamsal rahatsızlıkların gelişmesine neden olabilen ciddi bir hastalıktır. Hastalık toplum geneliyle karşılaştırıldığında mortalite (ölüm oranı) 2-4 kat artmıştır. Bu mortalite artışında uyku-apne sendromu, gelişen diyabet ve kalp hastalıkları ve kanserler özellikle sorumlu tutulmaktadır. Hasta yakından izlenmelidir. Bu hastalıkta takip ve tedavi ömür boyu sürecektir.

        AKROMEGALİ HASTALARINDA KANSER RİSKİ ARTABİLİR Mİ?

        Özellikle gastrointestinal kanserler, kolon kanseri ve tiroid kanseri gibi kanserlerin görülme sıklığında artış vardır. Bu da hasta takibinde göz önünde bulundurulur.

        NASIL TEDAVİ EDİLİR?

        Akromegalinin tedavisinde ilk seçenek hipofiz adenomunun alınmasıdır. Hipofiz adenomuna burun ya da ağız içerisinden ulaşılmaktadır. Mikro adenomda (çapı 1 cm) bu işlemde başarı oranı yüzde 70-75 oranında. Daha büyük adenomlarda başarı oranı yüzde 30 civarındadır. Eğer cerrahi müdahale yapılamamış veya ameliyat sonunda adenomun tamamı alınamamışsa, ikinci seçenek ilaç tedavisidir.

        Üçüncü tedavi seçeneği ise radyasyon tedavisidir. Işın tedavisi genellikle cerrahi ya da ilaç tedavisiyle sonuç alınamamış hastalarda kullanılır.

        AKROMEGALİ HASTALARINA DÜŞEN GÖREVLER NELER?

        Endokrinolog başkanlığında bir ekip tarafından tedavi planlanır ve takipler bu doğrultuda yapılır. Hastanın hastalığının ciddiyetini anlayıp takip ve tedavisinde doktoruyla işbirliğini sürdürmesi önemlidir.

        GENELLİKLE İLK TANI KİMLER TARAFINDAN KONUR?

        Aile hekimi, iç hastalıkları uzmanı, kulak-burun-boğaz hekimi, kardiyoloji, göz hastalıkları, radyoloji, göğüs hastalıkları, gastroenteroloji vb. branşlardan hekimler aracılığıyla hastalar bize gelebilmektedir."

        İHA

        REKLAM
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ