Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        1

        HABERTURK.COM / SAĞLIK SERVİSİ

        Eğer gün içinde sayısız kez; “Yavrum lütfen biraz oturur musun?” “Yine mi evin altını üstüne getirdin?” Yavrum sağır mısın, sana seslenip duruyorum, neden cevap vermiyorsun?” “İn o kitaplığın üstünden!” “Bak, arkadaşların geldi, neden onlarla birlikte oynamıyorsun?” “Kızım, topu topu 2 sayfalık bir ödevi üç saattir bitiremedin, biraz derslerinle ilgilenir misin?” cümlelerini tekrar ediyorsanız, bu yazıyı dikkatle okumalısınız.

        2

        Hemen hepimiz koşturan, zıplayan, hareketli ve hatta biraz haylaz çocuğun sağlıklı çocuk olduğu konusunda hemfikirizdir. Bununla birlikte, ailelerin çoğu kendi çocuklarının normalden fazla hareketli olduğundan yakınırlar. Bir çocuğun aktivitelerinin yaşıtlarında görülmesi beklenen düzeyde mi, yoksa bir hastalığa işaret edecek derecede mi olduğunu anlamak, çoğu zaman aileler için önemli bir sorundur. Son dönemde kulaklarımıza adı sıkça çalınan bir hastalık olarak “ hiperaktivite bozukluğu” ya da bir başka değişle “ hiperaktif çocuk” tabirini kimler için kullanabileceğimize bir bakalım.

        3

        Hiperaktif çocuk

        Hiperaktif çocuklarda esas olarak davranış ve hareketlerde aşırılık ve dikkat toplamada yetersizliğe işaret eden belirtiler ön plandadır. Çocuk yerinde duramaz, sürekli kıpır kıpırdır. Uzun süre aynı koltukta oturamaz. Uygunsuz bir biçimde sağa sola koşuşturur ve tırmanır. Mütemadiyen konuşur ve oyunlarını bağırarak oynar. Diğerlerinin sözünü keser, okulda soru sorulduğunda, söz almadan ağzından cevapları kaçırır. Oyunlarda sıranın kendisine gelmesini bekleyemez.

        4

        Dikkat toplamayla ilişkili olarak ise; talimatları takip etmede güçlük, ebeveynlerini ya da öğretmenlerini dinlemiyor görünmek, faaliyetlere odaklanmayı başaramamak, okul veya evde gerekli olan eşyaları sıkça unutmak, detaylara sabır gösterememe, ileriye dönük planları etkin bir biçimde yapamama, aşırı unutkan olma, dağınık görünme gibi belirtilere rastlanır.

        5

        Protein ağırlıklı beslenme

        Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu yaşayan çocukların beslenme biçimleri de kendilerine özel olmalı. Gün içinde çocuğun protein ağırlıklı beslenmesi genel uyanıklık ve dikkat düzeyini arttırır. Özellikle yumurta ve peynir içeren bir kahvaltı tercih edilmelidir. DEHB olan çocuğun kahvaltısında fındık kreması, aromalı ve şekerli sütler, şekerli meyve suları gibi gıdaların bulunması doğru değildir. Bu gıdalar çocuğun hareketliliğini arttırarak dikkat süresini azaltır.

        6

        Ayrıca yüksek oranda yağ içeren poğaça, kruvasan, börek gibi gıdalar çocuğun DEHB tedavisi için kullandığı ilaçların emilimini geciktirir. Böylece ilaçların dikkat arttırıcı etkileri beklenenden uzun süre sonra ortaya çıkar. Tedavi almakta olan, DEHB olan çocukların kullandıkları ilaçlar yan etki olarak gerginlik, sinirlilik, uykusuzluk yapabilir. Bu yan etkiler de çocuğun beslenmesindeki protein miktarı artışıyla azaltılabilir. Tüketilen ekmek, pirinç, makarna gibi karbonhidrat kaynaklarının tam tahıllı ya da kepekli olanlarından tüketilmesi, ani kan şekeri düzeyi değişikliklerinden koruyacağından, dikkatin sürekliliği de artırır. Margarin, ayçiçek yağı ya da kanola yağı tüketimi DEHB olan çocukların beslenmesinde önerilmemektedir. Bu yağların yerine tereyağı, zeytinyağı kullanımı tercih edilmelidir.

        7

        Kuruyemiş tüketimi çok yararlı

        Yağlı tohumlar (kuruyemişler, badem, ceviz, fındık) tüketimi hem dikkat süresinde artış sağlar hem hafızanın güçlenmesine yardımcı olur. Özellikle öğrenilmiş bilgilerin unutulmaması, kalıcı hafızaya yerleştirilmesi için yağlı tohumların tüketilmesi değer taşımaktadır. Ayrıca çocuğun DEHB tedavisi sırasında almakta olduğu ilaçların ailelerini endişelendiren ciddi kilo kaybıyla birlikte büyüme, gelişme geriliği gibi ortaya çıkabilecek yan etkileri bu yağlı tohumların düzenli tüketimiyle en aza indirilebilir.

        8

        Akşam yemeğinin yüksek karbonhidrat içeren bir öğün şeklinde hazırlanması yararlıdır. Bu şekilde DEHB olan çocuklarda sık görülen uykusuzluk, aşırı hareketlilik şikâyetleri azaltılabilir. Çocuğun beslenme listesinde omega-3 içeren (balık, badem, ceviz, semizotu, keten tohumu, gibi) besinlerin bulunması büyük önem taşır.

        9

        Beslenme tek başına yeterli değil

        Bu önerilerden de anlaşılabileceği gibi kötü beslenme ya da yeme alışkanlıkları tek başına (DEHB) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'na neden olmaz. İlaç tedavisi ve davranışçı terapi teknikleri dışında sadece beslenme önerileri DEHB 'nun etkili bir tedavi yöntemi olarak kabul edilemez. Sadece tedaviyi destekleyici, ilaç yan etkilerini azaltıcı besin gruplarından yarar sağlanabilir.
        Bir kez çocukta hiperakitivite teşhisi konduktan sonra, artık hekim, aile ve öğretmenlerden her birisinin birer ayağını oluşturduğu bir tedavi stratejisi belirlemelidir. Aile ve öğretmenlerin konumu en az hekimin tıbbî tedavi yaklaşımı kadar önem taşır.

        10

        Hiperaktif çocuğun öğrenme süreci elbette diğer çocuklardan farklı olacaktır. Onun derse katılımını sağlamak için, durağan, tek düze, sıkıcı tempodan, eğitim materyallerinin ve konuların sıkça değiştiği, hareketli bir öğrenme ortamına geçilmesi gerekir. Çocuğun çok çabuk dikkat kaybına uğradığı göz önünde bulundurularak, başlangıçta ders sürelerini çok kısa zaman dilimlerine bölüp, aralara enerjinin bolca harcanabildiği aktiviteler sıkıştırmak uygun olacaktır. Daha sonra ders süreleri tedricen arttırılabilir.

        11

        Kuşkusuz en zorlu ve en fazla sabır gerektiren görev anne-babaya düşmektedir. Öfke ve aceleyle yapılacak her müdahale, çocuğun iyileşme sürecinde geriye doğru atılmış birer adım olacak, işleri daha da zorlaştıracaktır. O halde zaten sahip olduğumuz sevgimizi her fırsatta çocuğumuza yansıtmalı, ona sabırla yaklaşmalıyız.

        12

        Şu önerileri hayata geçirmek pek çok sorunun üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır:

        - Çocuk sinirlendiğini ya da kontrolden çıkmak üzere olduğunu hissettiğinde derin derin nefes almasını söylemek, bu işleme kendimiz de katılmak,
        - Zaman zaman çocuğa masaj yapmak, ellerinizi saçlarında dolaştırmak ve sarılmak,
        - Birlikte yürüyüşe çıkmak ve enerji harcatacak oyunlar oynamak,
        - Hiperaktif çocukların çabuk sıkıldıklarını göz önünde bulundurarak bir “sıkıntı kutusu” oluşturmak, bu kutuyu boya setleri, renkli kitaplar, yap-bozlar, oyun hamurları vs. ile doldurmak,

        13

        - Hiperaktif çocukların odasını daha sade dekore etmek suretiyle dikkat dağılmasını en aza indirmek,
        - Odada perdeler açık tutularak içeriye gün ışığının girmesini sağlamak,
        - Oda duvarlarını parlak, canlı renkler yerine sakinleştirici, yumuşak tonlarda bir renkle boyamak,

        14

        - Çocuğa aşırı hareketli, gürültülü müzikler yerine daha yumuşak müzikler dinletmek,
        - Günlük yapılması gerekli işlerin (uyanmak, yemek yemek , ev ödevlerini yapmak vs.) yerine getirilmesini sağlamak için biraz daha otoriter davranmak, birer çizelge oluşturmak,
        - Günlük tutmasını teşvik etmek, her gün neler hissettiğine dair cümleleri özgürce yazmasını teşvik etmek,

        15


        - Çocuğun olumlu düşüncelere odaklanmasını, hayal dünyasının gelişmesini sağlayacak biçimde sözcük oyunları oynamak,
        - Ve en nihayet çocuğun aşırı şeker ve kaloriden korunduğu, öğünlere hassasiyet gösterildiği dengeli bir beslenme rejimini benimsemek
        - Eğer çocuğumuzun hiperaktif olduğundan şüpheleniyorsak, yukarıdaki belirtilerin ekserisi de ortaya çıkmışsa, hiç paniğe kapılmadan ve bunun çözülebilir bir sorun olduğunu düşünerek mutlaka bir uzman hekime başvurmalıyız. Bizlerin sevgi, sabır ve şefkatimizle hiperaktif çocuğumuz diğer sağlıklı çocuklara yakın bir büyüme gelişme seyri yakalayacaktır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ