CrossFit çılgınlığı
1970'lerde California'da bir garajda başlayan egzersiz programı dünyanın en önde gelen sağlık programlarından birine dönüştü
CrossFit, spor dünyasının en zor egzersiz programlarından biri olarak tanınıyor. Her hafta, CrossFit üyeleri dünyada 8 bin 500 spor salonunda bu programı uyguluyor.
CrossFit aralıklı antrenman, ağırlık kaldırma, jimnastik ve diğer yöntemleri birleştiriyor. Antrenör Kate Garufi, Crossfit’de hedefin kas gücünün, kardiyovasküler dayanıklılığın ve esnekliğin arttırılması olduğunu söylüyor:
“Ağırlık kaldırma hareketleri var, Olimpiyat usulü ağırlık çalışması var ya da vücudun ağırlığını kullanan egzersizler var. Koşma, kürek, yüzme gibi birçok spor CrossFit’in içine dahil edilebiliyor.”
Günlük egzersizler bir tabelaya yazılıyor ve bu egzersizler grup halinde yapılıyor. Sonuçlar, her raundun ne kadar sürede tamamlandığı ve tekrar sayısına göre ölçülüyor. CrossFit meraklısı Hank Mason, eski bir sporcu:
“Diyelim ki iki ay önce bir egzersizi 5 dakikada tamamladıysanız ve bugünkü testte bunu 4 dakikada yapıyorsanız bu, bedeninizin belirgin derecede daha zinde hale geldiğini gösterir.”
CrossFit yapanların hepsi sporcu değil. Programı 6 haftadır yapan Samantha Rapoza’nın amacı kilo vermek ve daha güçlü hale gelmek:
“Yapabileceğimi bilmediğim birçok şey varmış. Gelişim göstermeye başladım. Bunun bu kadar çabuk olabileceğini bilmiyordum. Sanırım hedeflerimi gözden geçirmem gerekecek.”
Bazıları CrossFit programını eleştiriyor. En çok eleştirilen unsur sakatlanma ihtimali.
Deneyimli bir CrossFit’çi olan Andrea Ferry, iyi antrenörlerin sakatlığı engellediğini söylüyor:
“Babam gibi 67 yaşında bir kişi için uygun programı hazırlamak antrenörün görevi. Benim gibi birinin de doğru teknikleri kullanarak hareket ettiğinden emin olmak, doğru durduğunu kontrol etmek ve doğru ağırlıkları kaldırıp gerekli molaları aldığını takip etmek antrenörün görevi.”
CrossFit yapılan spor salonlarının %30’u Amerika dışında. Güney Amerika, Afrika, Asya, Avrupa ve Okyanusya’da birçok spor salonu bu programı kullanıyor.
