Yaz aylarında gözleri korumanın 6 yolu

Deniz, havuz, güneş…. Yaz aylarının vazgeçilmez üçlüsü keyifli anların başkahramanları olsa da dikkat edilmediğinde gözlerin en baş düşmanı haline gelebiliyor. Güneşin zararlı ışınları gözün tüm yapısına zarar veriyor, denizin tuzu ve havuzun kloru da enfeksiyon gelişme riskini artırıyor. Bu nedenle güneşe çıkarken mutlaka uygun gözlük kullanmak, havuz ve denizden sonra ise sabunlu suyla duş almak gerekiyor. Yazı sağlıklı gözlerle geçirmek için alınması gereken önlemler bunlarla sınırlı değil.

Gözler kızarıyor ve çapaklanıyor

Yaz aylarında gözlerde enfeksiyon ve alerji görülme oranları artıyor. Toz, polen ve güneş gibi etkenler gözde alerjik reaksiyonlara neden oluyor. Deniz ve havuzlardan alınan mikroplarsa ciddi göz enfeksiyonlarını beraberinde getiriyor. Sonucunda ise özellikle bu günlerde birçok kişinin gözleri ya kırmızı ya da çapaklı... Açık tenli ve renkli gözlüler başta olmak üzere bu günlerde herkesin göz sağlığına özen göstermeleri gerekiyor.

Artan sıcaklık gözleri kurutuyor

Özellikle güneşin dik geldiği saatlerde gözün kurumaması için göz kapağı kenarındaki yağlı salgılarda artış meydana geliyor. Bu salgılar donduğunda gözde arpacık oluşuyor. Ayrıca

sıcağın artması ve buharlaşmanın etkisiyle, gözyaşında azalma görülüyor, bu da mikroplara ve alerjenlere karşı gözün savunmasını bozuyor.

Gözü güneşin, havuzun ve denizin zararlarından koruyan öneriler

1- Deniz ve havuzdan çıktıktan sonra temiz suyla duş alın: Denizin tuzu ve havuzun kloru kimyasal etkileri nedeniyle gözün savunmasını bozuyor ve enfeksiyonun ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu nedenle deniz veya havuzdan sonra mutlaka temiz suyla duş alınması gerekiyor. Deniz ve havuzların temizliği anlık değişebileceği için sonrasında yapılacak duş ve kişiye özel temiz havlu ile kurulanmak gözler için önemli bir koruyucu tedbir.

2- Güneşin dik geldiği saatlerde şapka ve güneş gözlüğü kullanın. Güneş gözlüğü seçerken ultraviyole A ve B ışınlarını süzen gözlükleri seçin. Çünkü güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında göze temas eden ultroviyole ışınları erken yaşta katarakt gelişimine neden oluyor. Ayrıca retinaya ulaştığında gözün arkasındaki hücrelere zarar veriyor. Göz hücrelerinin zarar görmesiyle birlikte, normalde 65 yaş üstü kişilerde görülen sarı nokta hastalığı daha erken yaşlarda ortaya çıkabiliyor.

3- Çok koyu renkli güneş gözlüğü almayın: Camı koyu renk olan güneş gözlüklerinde göz bebekleri büyüyor ve göze giren güneş ışınları da artıyor. Güneş gözlüğü seçerken yukarıdan aşağıya doğru renk tonlarının açıldığı gözlüklerin tercih edilmesi gerekiyor.

4- Eğer gözünüzde makyaj varsa güneşte fazla kalmayın. Özellikle göz kapağı üstüne sürülen kalemler sıcağın etkisiyle akabiliyor, gözyaşı salgısı yapan bezlerin ağzını tıkayarak enfeksiyonlara zemin hazırlayabiliyor. Yatmadan önce göz makyajınızı mutlaka temizleyin.

5- Çocuklarınızın yüzlerini sabunla yıkayın: Çocuklar hijyene dikkat etmedikleri için kirli ellerini gözlerine sürebiliyor ve kendi kendini efekte edebiliyorlar. Bu nedenle öncelikle anne babaların çocuklarına kişisel hijyeni öğretmesi gerekiyor. Bazı çocuklar sabun göze kaçtığında acıttığı için yüzünü sabunlamayı sevmiyor ve sadece suyla yıkıyor. Bu da yeterli bir temizlik sağlamıyor. Anne babaların çocuklarına yüzlerini bebe şampuanı ile yıkama alışkanlığı kazandırmaları etkili olabiliyor. Sabah uyandıklarında, yemeklerden önce, sonra ve yatmadan önce çocukların mutlaka ellerini ve yüzlerini yıkamaları gerekiyor.

6- Güneş kremini göz çevrenize yaklaştırmayın: Yüzünüze güneş kremi sürerken göz çevrenize yaklaştırmayın. Alın bölgesine sürülen kremler sıcağın etkisiyle göze kaçabiliyor. Bu da gözün tahriş olmasına neden olabiliyor. Ayrıca kremin zararlı etkilerini önlemek amacıyla yatmadan 2 saat önce, yüzünüzü sabunla yıkayın.