Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kalp Sağlığı Kendinizi dermansız mı hissediyorsunuz?, dermansızlık , Doç. Dr. Cahide Topsakal , Dermansızlık en önemli işareti ,

        Uzmanlar, bu büyük olasılıkla dar kanal hastalığının işaretidir diyor. Doç. Dr. Cahide Topsakal ise uyarıyor,” Zamanla yürüyüş mesafesi kısalır ve bunları kısmi felç takip edebilir. Zaman kaybetmeden uzmana başvurun.”

        Omurilik hastalığı olan dar kanal bacaklarda ağrı ve uyuşma ile ilk belirtilerini veriyor. Ancak bu belirtiler başta bel fıtığı olmak üzere pek çok farklı hastalığı da işaret edebildiği için dar kanal teşhisi genelde atlanıyor ya da geç tanı konuluyor. Bundan dolayı da hasta genelde kısmi felç aşamasında uzmana başvuruyor. Bu da tedavide başarı şansını düşürüyor. Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Doç. Dr. Cahide Topsakal,” Dar kanal 20 – 30 yılda yavaş yavaş gelişir, olay bulgu vermeye başladığında ise genellikle ameliyat aşamasına gelinmiş oluyor.” dedi.

        Dermansızlık en önemli işareti

        Yürürken bacaklarda meydana gelen ağrı ve uyuşukları dikkate almak gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Cahide Topsakal,” Bunlar bizi hareket halinde iken ikide bir oturmak zorunda bırakır. Dar kanal adı üstünde omurilik kanalının çepeçevre daralarak içindeki omuriliği yatağında sıkıştırarak sinir iletimini bozmasıdır. Bunun sonucunda hastada her iki bacakta ya ağrı olur, ya da hiç ağrı olmadan sadece uyuşukluk gelir ya da dermansızlık yani geçici felç hali gelir ve hasta gene oturmak ister. Oturunca şikayetleri geçer, tekrar yoluna devam eder. Yani dar kanal ille de ağrıyla gelmek zorunda değildir. Bu nedenle tanısı kolay konamaz, atlanır. Hasta yakınları da ağrı tariflenmemiş ise olayın üstüne düşmez. Zaten dar kanal aslında 20-30 yılda yavaş yavaş geliştiği için hasta ve yakınları olayı adeta zaman içerisinde kanıksar. Olay bulgu vermeye başladığı dönemde ise genellikle ameliyat aşamasına gelinmiştir. Hastanın bir seferdeki tempolu yürüyüşü 500 metreye inmiş ise hastada geçici felç, uyuşma ya da ağrı oluyordur. Bu durumda ameliyat uygulanarak darlıklar açılmalıdır. Eğer hasta bu zamanı geçirmişse- örneğin yürüme mesafesi 200 metreye inmiş ise muayenede hastada kalıcı felç saptamaktayız ve ameliyat bu aşamada sadece olanı korumaktadır. Yatalak olmayı engeller. Yine de son eklenen felçlerin düzelme şansı hala olabilir ama garantisi yoktur. Bu aşama da atlanırsa hastanın hiç ayağa kalkamama, hatta yatalak olma ve altına kaçırma riski çok yüksektir.” Dedi.

        Yaşlı deyip geçiştirmeyin

        Özellikle yaşı ilerlemiş insanların kendi kaderlerine bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Cahide Topsakal,”Zor yaşam koşulları etrafımızdaki insanların yürüme güçlüklerinin asıl kaynağına yeterince kafa yormamızı engeller oldu. 'Yaşlıdır, tabii ki genç gibi yürüyemez!' ön yargısı ne yazık ki düzelebilecek bazı omurga hastalıklarının zamanında tedavisinin gecikmesine neden olmaya devam etmektedir. Yürüme güçlüğü sandığınız gibi hastanın diz ya da kalça eklemlerinin bozulmasından kaynaklanmayabilir. Öne eğik yürüme de eklenmişse pek ala sırt omurgasının öne eğrilip kalmasından kaynaklanmıyor olabilir. Bundan dolayı anneniz, babanız ya da daha yaşlı büyükleriniz, komşularınız ayakta durmak isteyince ya da yürürken bir süre sonra durup etrafına bakmaya başlıyorsa ya da mutfak tezgahına dayanıp yemek yapmaya çalışıyorsa ya da ikide bir oturuyorsa problemi pekala dar kanal hastalığı olabilir ve kalıcı felç aşamasına gelmeden ameliyat edildiğinde normal hayatlarına devam edebilme şansları olabilir. Yeter ki, bunlar yaşlık belirtisi, yaşanması normaldir demeyelim.” Şeklinde önemli bilgiler verdi.

        Doktor yorumu tanıda büyük rol oynuyor

        Tanı ve tedavi şekilleri ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Cahide Topsakal,”Dar kanalın MR yorumu da doktordan doktora değişmekte bu nedenle önerilen tedavi ameliyat biçimleri de değişmektedir. Çoğu defa mutlak dar kanal yerleşmeden yani dar kanal orta derecede iken hastada bulgular başlamaktadır. Bu durumda dar kanalın omurgada hangi seviye ya da seviyeleri hangi şiddette tuttuğunun iyi bilinmesi ve mevcut nörolojik bulgularla iyi örtüştürülmesi ve ona göre kişiye özel ameliyat planlanması gerekmektedir. Bu da dar kanalı bel fıtığından daha ayrıcalıklı bir sınıfa sokmaktadır. Şüphesiz her omurga cerrahı kendi bilgi beceri ve tecrübesine göre yaklaşım yapacaktır. Dar kanal ameliyatını vida-rod takmadan yapmaya çalışmak doğru değildir. Çünkü kaldırılan kemikler nedeniyle zayıf düşen omurgaya ameliyatın üst hizasından yeni bir dar kanala gitmesin diye destek olunmalıdır. Keza ameliyat sonrası olabilecek kaymaları engellemek için de vida-rod desteği zaten gerekmektedir. Takılan vida ve çubuklar hareketi engellemez ve hayat boyu kalabilir.” Dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ