Suda yürüyenler kulübü: Aqua Jog

HABERTURK.COM

Yürüdükçe bir yere varılmayan koşu bantları bana her zaman sıkıcı gelmiştir.

Aqua Jog ile suda yürümek yine bir yere ulaştırmıyor; ancak suda olmak hem huzur veriyor hem de kısa

zamanda daha çok kalori yakılıyor.

Gizem Çalışkan bir yandan reklam yazarlığı yaparken, bir yandan da Aqua Jog antrenörlüğü yapıyor.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemde su sporlarına ilgi hayli az iken, Gizem Çalışkan bir cesaret sporseverlere yeni bir kapı açıyor.

Hem fiziksel hem de mental olarak iyi hissettiren bu spor sıkıcı metropol yaşantısından kısa süreliğine

uzaklaşmak için iyi bir seçenek.

Bir adet Aqua Jog kemeri, bir adet Gizem Çalışkan ve bir saatte 800 kalori...

“YER ÇEKİMİNE MEYDAN OKUYORUZ!”

Neymiş bu Aqua Jog Club?

Fitness'da bir devrim diyebiliriz. Dünyada ilk olarak sakatlanmış atletler tarafından keşfedilmiş fakat daha sonra tabii ki herkes Aqua Jog’un faydalarını keşfederek yapmaya başlamış. Adından anlaşılacağı üzere suyun içinde yaptığımız jogging’den yani yürüme bazlı bir spordan bahsediyoruz. Karada yaptığımız fitness, yürüyüş ve koşunun tamamını suda yapıyoruz. En büyük ekstrası ve özelliği eklem ve kaslara hiçbir baskı uygulanmıyor olması. Ayrıca suyun yoğunluğu havadan 12 kat daha fazla olduğu için karada yaptığımız herhangi bir spordan 12 kat daha etkili ve sakatlanma riski sıfır. Yani kısaca fitness çarpı 12 diyebiliriz. Tamamen yer çekimine meydan okuyoruz!

“TÜRKİYE’DE SPOR SADECE FUTBOL OLARAK ALGILANIYOR”

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede su sporlarının az yapılıyor olması sence neden kaynaklanıyor?

Bunu ben de hep sorgulamışımdır. Açıkçası net bir cevap henüz bulamadım. Su sporlarına gelene kadar yüzmeyi bilmeyen çok insan var. Sporun sadece futbol olarak algılandığını düşünüyorum Türkiye’de. Hem su sporları hem de diğer tüm spor branşları için daha fazla destek ve tanıtım gerektiğini düşünüyorum. Eğitim hayatının bunda çok büyük etkisi var. Ülke ve ekonomik şartlar olabilir nedeni. Avrupa’da yüzme dersi okulun bir parçası. Bizdeyse büyük bir lüks.

DÜZGÜN BİR DURUŞ, AĞRISIZ KASLAR, FİT BİR VÜCUT!

Aqua Jog'un faydaları neler?

Aqua Jog tüm vücudumuzu kullandığımız bir spor. Suya girdiğimiz anda çalışmayan bir kas kalmıyor. Yerle temas olmadığı için de hiçbir eklem ve kasa baskı uygulanmıyor. Bu da bize kas ağrısı oluşturmadan kasları ve eklemleri en etkili şekilde geliştirme, güçlendirme imkanı sağlıyor. Eklem rahatsızlığı yaşayanlar, fıtık problemi olanlar, kilo ve selülit şikayeti olanlar özellikle tercih ediyor. Kalp ritmini düzenliyor. Kalbin daha etkili çalışmasını sağlıyor. Nefes çok önemli. Doğru nefes alıp vermeyi de öğrendiğimiz için hem direnci hem nefesimizi doğru kullanıyoruz. Bu da kalp sağlığı açısından çok faydalı. Tedavi edici etkisi çok büyük hem de fit bir vücuda sahip olmak isteyenler kısa sürede değişimi görüyor. Düzgün bir duruş, ağrısız kaslar, fit bir vücut ve stresten arınmak isteyen herkes için birebir.

Ne kadar sıklıkla yapılmalı?

Aslında hiçbir kısıtlaması yok. Her gün yapılabilir. Tabii bizim üyelerle oluşturduğumuz bir program var. İlk defa başlayan üyelerle ilk hafta iki çalışma yapıyoruz. Bu hem üyenin kendi vücudunu tanıması hem de benim üyeyi tanımam için faydalı oluyor. Sonraki haftalarda üyeyle birlikte bir program hazırlıyoruz ve çalışmaları 3-4 güne çıkarıyoruz.

Kaç saat yapılmalı?

Bir çalışma 1 saat sürüyor. Zaten yeterince efor harcıyoruz. 1 saat ideal bir süre oluyor.

BİR SAATTE 800 KALORİ!

Bir çalışmada ortalama kaç kalori yakılıyor?

Üyenin eforuna da bağlı değişkenlik gösteren bir durum ve bu her spor için de geçerli aslında. Fakat ekstra performans sergilendiği için bir saatte 800 kalori yakımı gerçekleşiyor.

Aqua Jog'un etkisin ne kadar süre sonra hissediliyor?

İlk derste farkı hisseder, 20 derste farkı görür, 30 derste farklı bir bedene sahip olursunuz.

Hamileler ya da kronik rahatsızlığı olan insanlar Aqua Jog yapabilir mi?

Tabii ki yapabilir. 7’den 70’e her yaştan ve her kilodan insan Aqua Jog yapabilir. Yalnızca özellikle rahatsızlığı olanlar ve ameliyat geçirmiş kişilerin doktorundan rapor gerekiyor. Sağlıklı bir birey için hiçbir kısıtlama yok. Tedavi amacıyla gelenler de oluyor. Fakat bunu üyenin doktoruyla iletişim halinde gerçekleştiriyoruz. Hamileler için özellikle doğumda büyük etkileri var. Hem fazla kilo alımını önlemek hem de rahat bir doğum için Aqua Jog özellikle tercih sebebi.

Herhangi bir ekipman kullanıyor musun?

Evet. Aqua Jog’un özel ekipmanları var. En önemlisi belimize taktığımız kemer. Bunun dışında dumbbell, el ve ayak ekipmanları mevcut. Bunlar daha ileri seviyeler için çünkü direnci artıran ekipmanlar. Kemer bizi suda askıda tutuyor. Böylece omuz hizasında, kafamız dışarıda kalacak şekilde suda hareketleri rahatça yapıyoruz. Ekipmanları ben sağlıyorum. Üyeler yalnızca mayolarını alıp çalışmaya katılıyor.

“YÜRÜMEYİ BİLEN HERKES KATILABİLİR”

Yani yüzme bilmeyenler de bu sporu yapabilir mi?

Tabii ki. Yüzme bilmeye gerek yok. Zaten yüzmeye dair temel bilgileri de almış oluyorlar. Nefes çok önemli. Kemer sayesinde zaten suda havada kalıyoruz. Yüzme bilmeyenler de bu sporu rahatlıkla yapabilir. Yürümeyi bilen herkes katılabilir.

Fitness ve Aqua Jog arasındaki farklar neler?

İkisi bambaşka sporlar. Fitness’da bölge odaklı çalışırsınız. Aqua Jog’da tüm vücut yani kaslarınızın tümü aynı anda çalışır. Bölgesel hareketler de Aqua Jog derslerinde mevcut. Yürüdükten sonra suda pedal da çeviriyoruz, mekik de çekiyoruz.

12 KAT DAHA FAZLA ETKİ

Suyun içinde bir spor yapmakla bir spor salonunda yapmak arasındaki farklar ne sence?

Zaten genellikle kapalı alanlardayız. Spor salonunda kalabalığın içinde koşuşturmaktansa suda rahatlamak daha çekici. Ayrıca 12 kat daha fazla etki görüyoruz. En büyük fark bu.

KISA ZAMANDA BÜYÜK DEĞİŞİM

Üyelerinden nasıl tepkiler alıyorsun?

Günümüzde kendimize çok az zaman ayırıyoruz. Az zamanda hızlı etkiler beklemek, sabırsızlık… Bunlar içinde bulunduğumuz çağın getirileri. Bu noktadan baktığımızda Aqua Jog yaparken kısa zamanda büyük değişimi görmek üyeleri memnun ediyor. Aynı zamanda alanımızda gün geçtikçe daralıyor. Metropol hayatında sürekli bir koşuşturma, bir yerlere yetişme çabası içindeyiz. Üyeler de burada rahatlıyor. Koşuşturmadan uzaklaşmış ve rahatlamış hissediyorlar. İş çıkışı biraz Aqua Jog herkese iyi geliyor.

“SUDA PEDAL DA ÇEVİRİYORUZ, MEKİK DE ÇEKİYORUZ”

Çalışmaları nerede yapıyorsunuz?

Şu anda Avrupa yakasında Maslak’ta yapıyoruz. Farklı bölgelerden talepler var. Görüşmelerim devam ediyor. Zaman içinde farklı yerlerde de Aqua Jog Club’ı görebilecekler. Bu tamamen talep ve zaman planlamasının uyuşmasıyla ilgili. Her an her yerde olabiliriz.

YÜZÜCÜ, CANKURTARAN, AQUA JOG ANTRENÖRÜ VE REKLAM YAZARI

Bugüne kadar neler yaptın?

Ege Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunuyum. Çocukluğumdan beri suyun içindeyim. Yüzücüyüm, aynı zamanda yüzme antrenörü, cankurtaran ve Aqua Jog antrenörüyüm. Üniversite hayatım boyunca Ege’nin havuzunda yüzme antrenörlüğü yaptım. Şu anda reklam yazarlığı yapıyorum. Aqua Jog Club’ı kurdum. Bu da kariyerimin ekstrası.

“SPORA HEM MERAKLI HEM DE UZAK BİR MİLLETİZ”

Peki, Aqua Jog yapmaya ve bunu Türkiye'de tanıtmaya nasıl karar verdin?

Dediğim gibi çocukluğumdan beri sudayım. Aile işi havuzculuk olunca suya bağlanmamak elde değil. Aqua Jog’la tamamen tesadüfî bir şekilde tanıştım. 2009 yılında kendi işletmemize İşviçreli bir turist gelmişti. Havuzla ilgili bilgi aldı. Sohbet ederken fizyoterapist ve Aqua Jog antrenörü olduğunu öğrendim. Kendisini bir sonraki sezonda ders vermesi için havuza davet ettik. Bu sırada Aqua Jog benim de çok ilgimi çekti ve çok büyük faydalarını gördüm. Daha sonra ben de eğitimini aldım ve böylece profesyonel Aqua Jog hayatım başladı. Avrupa’da ve dünyada önde gelen bir sporun Türkiye’de bilinmiyor olması aslında bendeki itici güçtü. Spora hem meraklı hem de uzak bir millet olduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca günümüz şartlarına baktığımızda çoğumuz akşama kadar çalışırken masa başında hareketsiz kalıyoruz. Herkes eklem, boyun ve sırt ağrılarından şikayetçi. Bunlara birebir bir spor varken neden yapmayalım ki diye düşündüm ve Aqua Jog Club’ı kurarak bu yola çıktım. İyi ki de çıktım!

“SUDA ÖZGÜRLEŞİYORUM”

Senin suya bağlılığın nasıl oluştu?

Suyun içine doğmuşum ben :) Çok küçük yaşlardan beri suyun içindeyim. Bunun çok büyük etkisi var. Suya resmen aşığım. Çünkü suya girdiğim anda, yüzerken dünyadan izole oluyorum. Her şey dışarıda kalıyor. Fiziksel olduğu kadar hatta bazen daha fazla ruhsal bir iyileştirmesi var suyun. Önce deşarj oluyorum. Sonra tekrar şarj olup dışarıda devam ediyorum. Benim en özgür hissettiğim anlar suda olduğum anlar. Ruhen ve bedenen tamamen özgürleşiyorum.

“OLMAYACAK ŞEY YOKTUR OLDURULMAYACAK ŞEY VARDIR”

Hem reklam yazarlığı yapıyorsun, bir yandan da Aqua Jog antrenörlüğü yapıyorsun, yaşamını nasıl düzene sokuyorsun?

Reklam yazarlığı benim tutkum. İşimi severek yapıyorum. Sevgili İzmir’imden beni buraya iten sebeptir reklamcılık. Düzenli bir mesaisi de yok. Aqua Jog da benim tutkum. Suda olmak bir tutku benim için. İki şeye aşık olabiliyor insan. Hal böyle olunca düzensizlik içinde düzen yaratabiliyorsun. Önemli olan istemek. Ben aynı anda farklı şeyler yapmayı seviyorum. Yaşadığımı böyle hissediyorum. Olmayacak şey yoktur, oldurulmayacak şey vardır. Ben de olduruyorum.