Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık 10 Soruda uyku apnesi, Uyku Apnesi ve Horlama Sendromu, Uyku Apnesi Nedir?
        1

        Uykuda solunumun durması, uyku evrelerini bozduğu için kişinin ertesi gün kendini yorgun hissetmesine ve dikkatinin kolayca dağılmasına neden oluyor. Uzmanlar, birçok trafik kazasının ardında yatan asıl nedenin uyku apnesi sendromu olduğunu belirtiyor.

        2

        1. Horlama ve uyku apnesi nedir?
        Horlamayı, uykuda solunum sırasında ağız içindeki yumuşak dokuların titreşimiyle oluşan gürültülü, rahatsız edici bir ses olarak tanımlayabiliriz. Uyku bozuklukları pek çok hastalığı içeren geniş bir grup. En basiti horlama, en ciddisi ise kalp ve beyinde sorunlara da yol açabiliyor.

        3

        2.Türleri var mı?
        Uyku apnesi, santral ve obstrüktif olmak üzere iki grupta inceleniyor. Santral apnede beyindeki solunum merkezinden gelen uyarıda kesilme olmasına bağlı olarak solunum yolları uyarılmıyor ve solunumda durma oluyor. Obstrüktif türde ise üst solunum yollarının herhangi bir yerindeki darlığa bağlı olarak solunum kesintiye uğruyor.

        4

        3. Ne tür sorunlara yol açıyor?
        Apne hastalarında bilişsel fonksiyonlar azaldığı için, dikkat de azalıyor. Bu nedenle söz konusu hastaların uzun süre dikkat gerektiren işleri varsa bu durum hem kendileri hem de çevredekiler için tehlike yaratabiliyor. Apne hastalarında diyabet, tansiyon, inme ve kalp krizi gibi rahatsızlıkların görülme riskide daha fazla olabiliyor.

        5

        4. Belirtileri neler?
        Uyku apne sendromlu hastalarda yoğun, gün boyu uyuklama, uykudan sersem gibi kalkma, sabah baş ağrıları,dikkat isteyen aktivitelerin yapılmasında ve devam ettirilmesinde zorlanma, gibi belirtiler görülebiliyor. Bu hastalar uyku süreleri ne kadar uzun olursa olsun, etkin uyuyamadıkları için kendilerini sürekli yorgun hissediyorlar.

        6

        5. Görülme sıklığı nedir?
        Uyku apnesi için doğrudan bir oran vermek mümkün değil. Ancak horlamaya bağlı olarak bir hesaplama yapılabiliyor. Horlama, her 100 kişiden 45’inde ara sıra görülüyor. Bunun da yüzde 25’i düzenli horlama sınıfına giriyor. Uyku apnesi de düzenli horlayanların yüzde 30-60’ında görülüyor.

        7

        6.Kimlerde görülüyor?
        Horlama ve uyku apnesi daha çok erkeklerde ve menopoz sonrası kadınlarda görülüyor. Yaşla birlikte görülme sıklığı artıyor. Fiziksel yapıyla da yakından ilgili oluyor. Örneğin şişman, kısa boylu ve kısa boyunlu kişilerde daha sık görülüyor.

        8

        7.Tanı nasıl konuyor?
        Horlayan kişilerin ilk olarak bir kulak burun boğaz uzmanına başvurması gerekiyor. Çünkü bu hastalık grubunda, üst solunum yollarında burun ucundan gırtlak girişine kadar olan bölümün bir yerinde darlık söz konusu oluyor. Bu bölgeyi saptamak için muayene yöntemleri kullanılıyor.

        9

        Burun kemiğinde eğrilik, burun etinde büyüme, polip ve bazen de alerjik durumlar horlamaya yol açabiliyor. Yumuşak damak, bademcik ve dil kökü ile ilgili sorunlar da bu nedenler arasında yer alıyor. Hastanın öyküsünü yatak arkadaşından da dinlemek gerekiyor. Bazen hastalar bize elinde horlama kayıtlarıyla geliyor.

        10

        8.Nasıl sınıflandırılıyor?
        Polisomnografi testi sonuçlarına göre apnehipopne indeksi 5’e kadar ise horlama, 5-20 arası hafif, 20-40 arası orta, 40 üzeri şiddetli uyku apne sendromu olarak değerlendiriliyor.

        11

        9. Polisomnografi testi nasıl uygulanıyor?
        Hasta, bir gece uyku laboratuvarında takip ediliyor. Aslında bu laboratuvar hastane içinde sakin, loş, iyi hazırlanmış, ev konforunda bir oda. Yatmadan önce bir teknisyen hastayı teknik ve psikolojik olarak hazırlıyor, süreci anlatıyor. Kişinin uykusunun takibi için başına ve vücuduna elektrotlar takılarak EEG ölçümü yapılıyor.

        12

        Böylece kişinin uyku evrelerine geçişi, hangi evrede ne kadar kaldığı görülüyor. Göğüs, eller ve ayaklara yerleştirilen sensörlerle de bacak ve el hareketleri, kandaki oksijen seviyesi, kalp ritmi ve hızı ölçülüyor. Uykuda nefes durmasının tam olarak gerçekleştiği apneler ve solunumun yüzde 50 azaldığı, oksijen seviyesinin yüzde 3 düştüğü hipopneler tespit ediliyor.

        13

        Kişi ortalama 6-7 saat bu odada uyuyor. Bu sırada video çekimi de yapılarak uykuda bacak hareketleri takip ediliyor. Uykuda gerçekleşen periyodik bacak hareketleri tanı koymak için önem taşıyor. Saatte kaç kez bacak hareketi yaptığını ölçerek periyodik hareketleri görülebiliyor.

        14

        10. Tedavi yolları neler?
        Öncelikle horlama ve apne sendromu görülen tüm hastalara kilo kontrolü, yaşam tarzı ve uyku hijyeniyle ilgili önerilerde bulunuyoruz. Horlamada, basit ve orta şiddette uyku apne sendromunda solunum yollarındaki darlığa yönelik ameliyatlar planlanıyor. Burundan gırtlağa kadar her aşamada darlık olabiliyor. Darlık seviyesine göre ameliyat planlanıyor.

        15

        Örneğin burun kemiğinde bir eğrilik bulunuyorsa ameliyat ediliyor, et varsa alınıyor. Alerjik bir durum ya da sinüzit halinde ilaç tedavisi uygulanıyor. Yumuşak damak, küçük dil ve bademciklere yönelik ameliyatlar yapılabiliyor. Fazla yumuşak dokular alınıp, kas dokularının sertleştirilmesine çalışılıyor. Alt çenenin geride olması gibi iskelet anomalisi varsa, kemik yapıyı öne çekmeye yarayan cerrahi müdahaleler gerçekleştiriliyor.

        16

        Bunun yanı sıra santral apnede, şiddetli derecede tıkayıcı uyku apnesi varlığında, operasyona engeli olan veya cerrahiyi kabul etmeyen hastalarda önerdiğimiz ASV (Adaptiv Sero Ventilasyon), CPAP (Continious Positiv Airway Pressure-Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı) ve BPAP (Bilevel Positive Airway Pressure) gibi cihazlar bulunuyor. Bunlar uyku sırasında pozitif basınç vererek solunum yollarını açma prensibi ile çalışıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ