3 aşamada meme onarımı ile yeni başlangıç
Prof. Dr. Yazar, 3 aşamada meme onarımını haberturk.com'a anlattı
Kadınlar için sağlığın da ötesinde bir anlam taşıdığı aşikar. Aile yaşantısından iş hayatına, sosyal çevresinden psikolojisine doğrudan yaptığı etkiye dek, çok özellikli bir rol oynar kadın dünyasında. Her 8 kadından biri gibi kendisinin de kapısını çalarsa bir gün hastalık, işte tam da bu nedenlerle 'ameliyat sonrasındaki görüntüsünün ne olacağına dair' endişe çöreklenir ruhuna! Ancak artık üzülmeye gerek yok zira tıpta her geçen gün yaşanan yeni gelişmelere hekimlerin bilgi ve tecrübeleri de eklenince kadınların bu korkusunu ortadan kaldırmak, üstelik doğal memeyle neredeyse birebir benzer meme yapmak artık işten bile olmuyor. Evet memenin kaybı bir kadın için büyük sıkıntı unsuru ama uzman hekimlerin ellerinde yeniden şekillenen doğalı aratmayan memelerle hayata yeni bir başlangıç hayal değil.
Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Yazar meme onarımının, hastaların ruhsal durumlarını güçlendirerek, hastalıkla daha iyi mücadele etmelerini sağladığını belirtiyor ve “3 aşamada meme onarımı ile hayata yeni başlangıç yapmak mümkün” diyor. Prof. Dr. Yazar, 3 aşamada meme onarımını haberturk.com'a anlattı.
1. MEMENİN ŞEKİLLENDİRİLMESİ
Memenin alınmasının gerektiği operasyonlarda meme cildinin korunmasına önem veriliyor. Korunan cilt sayesinde rekonstrüktif cerrahlar, alınan dokuların yerine yenilerini koyarak meme oluşturabiliyorlar. Üstelik gelişen teknoloji ve tıptaki ilerleme sayesinde meme başını ve çevresindeki dokuyu koruyarak estetiğin çok daha doğal olması sağlanıyor. Meme rekonstrüksiyonunun ilk aşamasında meme şekillendiriliyor. Bunun için iki seçenek bulunuyor; silikon meme protezleri ya da kişinin kendi dokularının kullanılması. Yöntemin belirlenmesinde pekçok faktör rol oynuyor. Hastanın kendi dokusu ile meme onarımı daha karmaşık ve cerrahi tecrübe gerektiriyor. Doku olarak sıklıkla karın, sırt, kalça ve bacaktan hazırlanan dokular kullanılıyor. Sıklıkla karın, sırt, kalça ve bacaktan hazırlanan dokular kullanılıyor. Mikroskop altında deri, deri altı yağ dokusu, besleyici damarları ile birlikte bağlı bulunduğu karın, sırt veya kalça bölgesinden bu alanlardaki kaslara herhangi bir zarar vermeden tamamen ayrılıyor ve damarları alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanıyor. Prof. Dr. Yazar’ın “İleri derecede sofistike ameliyat” dediği bu ameliyatı yapabilmek için plastik cerrahın mikro cerrahi konusunda deneyimli olması gerekiyor. Zira 1 milimetreden daha ince damarların ayıklanması, birbirine dikilmesi mikroskop altında mümkün olabiliyor. Bu ameliyat sırasında hastaya aynı zamanda, yöntemin zorunlu bir parçası olarak estetik karın germe ameliyatı da yapılmış oluyor. Bu tür ameliyatlar tecrübeli ellerde yaklaşık 6 ila 8 saat sürüyor.
2. MEME UCUNUN YAPILMASI
Meme ucunun yapılmasına geçmeden önce, hangi yöntemle olursa olsun memenin şekillendirilmesinden sonra eğer gerekiyorsa kemoterapi ya da radyoterapi tedavileri tamamlanıyor. Bu tedavileri görmeyecek hastalarda ise yaklaşık 3 ay bekledikten sonra meme yapımının ikinci aşamasına geçiliyor yani meme başı ve çevresindeki koyu renkli halka oluşturuluyor. Bu işlem için yaklaşık bir saat süren bir ameliyatla memenin kendi dokusu kullanılarak meme ucu oluşturuluyor. Bu ameliyattan birkaç hafta sonra ise meme başının etrafındaki koyu halkayı oluşturmak için devme ile renklendirme yapılabiliyor. Bunu istemeyen hastalarda ise genital bölgeden ya da karşı memeden alınan doku kullanılıyor.
3. SİMETRİ SAĞLANMASI
Tek taraflı meme onarımının yapıldığı durumlarda, onarılan memenin ameliyat sonrası karşı meme ile simetrik olması beklenmiyor. Bu durumda memeler arasında simetriyi sağlamak amacıyla, karşı memeye bazı operasyonlar uygulanabiliyor. Bunlar, karşı memenin küçültülmesi, dikleştirilmesi ya da büyütülmesi şeklinde yapılabiliyor. Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Yazar “Meme onarımı hastaların ruhsal durumlarını güçlendirerek hastalıkla daha iyi mücadele etmelerini sağlar. Meme onarımı bu yönüyle, kozmetik bir ameliyat değil, bir onarım (rekonstrüksiyon) ameliyatıdır. Yani hastalık nedeniyle kaybedilen bir uzvun yerine konulmasıdır. Tıptaki gelişmeler ve hekimlerin tecrübeleri sayesinde artık doğal bir memeye çok benzerlik gösteren meme oluşturulabilmektedir” diyor.
