Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sanat etkinliklerinin sonuncusu, Art Basel

        Dolu dolu bir Basel haftasının daha sonuna geldik. 35 ülkeden, yaklaşık 300 galeri... Tümü Messe Basel’de aynı çatı altında. Bir noktada sanattan başınız dönüyor. Ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yıl altı günde 100 bini bulan fuar katılımının bu yıl daha yüksek olduğu kesin. Nitekim, bu kez karşılaştığım Türk izleyici sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor... Basel’in bir özelliği var, normalde 1-2 gün süren VIP önizleme günü burada 3 gün sürüyor. Ve işte bu VIP günleri, özellikle de açılış itibarıyla geçen ilk birkaç saat, fuarın gidişatı için en önemli gösterge. Ünlü isimler ve koleksiyonerlerin zemin katındaki galerilerden en gözde eserleri satın almak üzere birbiriyle yarıştığı bu saatlerde ‘First come first served’ mantığı var. Elini çabuk tutan kazanıyor. İkinci kat daima biraz daha sakin. Günümüzün giderek kutuplaşmış ve “finansallaşmış” sanat dünyasında, Basel koleksiyonerleri yeni yeteneklerden ziyade güvenli yatırımlarla ilgileniyor. Bu katta sayısız eserin yalnızca ‘jpeg’ üzerinden, ‘ipad’den gösterilerek satıldığına şahit olmak mümkün. HT Pazar'dan Deniz Çağlar'ın haberi...

        REKLAM

        Fuarın Yıldızı: Joan Mitchell

        Bu durum alt katta sunulan Mitchell’lerin, George Condo, Longos ve Anish Kapoor’ların sayıca çoğalmış olmasını da açıklıyor elbet. Fuarın yıldızı kimdi derseniz, 1992’de ölen Soyut Ekspresyonist ressam Joan Mitchell... Mitchell, New York’ta geçtiğimiz ay bir müzayedede, 16.6 milyon dolara satılarak rekor kırdı. Ayrıca, David Zwirner Gallery, sanatçının resmi temsilciliğini devraldığını duyurdu. Bu tür gelişmeler yatırım amaçlı sanat alımlarında güven veriyor. Hal böyle olunca, Mitchell’in fuarın zemin katındaki ‘Galeriler’ bölümünde en az yarım düzine tablosu vardı. İlk günün en çok konuşulan satışları da Mitchell’in eserleri oldu. New York ve Londra bayileri bulunan Lévy Gorvy’nin standında 1959’da Paris’te yapılmış bir eseri 14 milyon dolara satıldı. “Sunflower” serisinden 1969 imzalı “Kompozisyon” tablosu da Hauser & Wirth’den yine 14 milyon dolara alıcı buldu. 1958 imzalı bir başka soyut tablosunu David Zwirner 7.5 milyon dolara sattı. Tümü ilk günün sonunda... 49. Basel, top galerilerin sanatçıların değerini katlayarak artırma becerisini bu yıl bir kez daha kanıtlar nitelikteydi kanımca. Bir başka örnek, Hauser & Wirth galeriden... Galerinin yakın zamanda temsil etmeye başladığı Holokost kurbanı Polonyalı sanatçı Alina Szapocznikow’un “garip nesneler” olarak adlandırdığı insan vücudunun parçalarını andıran polyester reçine heykelleri vardı fuarda. Göğüs şeklini alan bir lamba 950 bin dolara satıldı, sanatçının güncel açık artırmalarda en yüksek gördüğü rakamdan yaklaşık yüzde 20 daha fazla. Sigorta şirketi AXA Art’a göre, fuarda geçtiğimiz yıl yer alan eserlerin toplam değeri yaklaşık 3.5 milyar dolardı. Bu yıl da eminim eksiği yok fazlası var...

        REKLAM

        Basel’de fuarın festival benzeri atmosferi geceleri de devam ediyor. Galeri, müzayede evleri ve bankaların özel davetleri... Miami Art Basel’de çılgın after-party’ler olarak kendini gösteren etkinlikler Basel’de şarap tadımları ve özel yemek davetleriyle kendini gösteriyor. Basel’in favori mekânı bu yıl da aynıydı, Ren Nehri’ne bakan 336 yaşındaki otel, Les Trois Rois. Morgan Stanley’nin özel servet danışmanı Dan Desmond, fuar dışı etkinlikleri şöyle özetliyor: “Burada kimse kimseyle yemek yemez, sanat hakkında bilgi almadıkça...”

        Fuarla yarışır ilgiyi gören bir başka etkinlik, Kunstmuseum Basel’de devam eden, ekimde New York MoMA’da retrospektifi gerçekleşecek olan Bruce Nauman sergisi...

        İkinci Sanat Rotası: Zurich

        Geçtiğimiz yıllara göre dikkatimi çeken bir detay daha; sanatseverlerin rotasına bir de Zurich eklenmiş bu yıl. Gelenlerin büyük çoğunluğu Basel’den Zurich’e geçecekti. Zurich’teki John Baldessari sergisi, Galerie Eva Presenhuber’daki Doug Aitken Sergisi ve Galerie von Vertes’deki ‘The Art of Play: From Calder to Condo’ sergilerinin izleyiciyi cezbettiği kesin. Geçen yıl açılan Musuem of Digital Art’ı görmek üzere Zurich’e geçecek olanların sayısı da bir hayli fazla... Sanat dünyasında Zurich’i giderek daha sık duyacağımızdan emin oldum bu yıl.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ