Bahtı Kara
Adnan gerçek bir kaybeden, kötü bir babadır. Karısı Gül'ü seneler evvel kaybetmiştir. Hiçbir işinde dikil tutturamamıştır. Oğlu Burak henüz lise son sınıftadır ve ona iyi bir örnek olamadığı da ortadadır. Önceden Burak, babasının esirgediği aile şefkatini dayısı Can, yengesi Deniz ve kuzeni Berk'ten oluşan çekirdek ailede arasa da gerçek bir ailenin eksikliği tüm davranışlarında hissedilir. Başına gelen çeşitli komik kazalar ve aksiliklerle günden güne dibe vuran Adnan ise, oğlunun kendisinden hızla uzaklaştığını görse de buna karşı bir şey yapacak bir durumu yoktur. Kapılar bir bir yüzüne kapandıkça, hayatta kendisini önemli hissettiren tek insan olan eski karısı Gül'le geçirdiği mutlu günlerin özlemini daha çok hissetmeye başlar. Ne var ki, Adnan'ı bu özlemin yarattığı çaresizlik hissinden kurtaracak şey geçmiş güzel günler değil, oğlu Buraök'ın son anda ona uzatacağı el ve gelecek umudu olacaktır.