Çember

İkinci serinin ilk filmi olan “Hayalet Gemi”de Suriyeli göçmenler ve umut tacirlerinin soluksuz hikayesiyle çifte cinayet düğümünün nasıl çözüleceği işleniyor.

Tarlabaşı civarında bir çöplükte, emniyette sevilen bir polis olan Ekrem Komiserin cesedi bulunur. Cumali en yakın dostu Ekrem’in öldüğünü öğrenince yıkılır ve katili bulmadan rahat edemeyecektir.

Bir villada aynı aileden üç kişi hunharca katledilmiştir. Hayatı kumar yüzünden mahvolan, karısı ve küçük kızından ayrı, sefil bir hayat yaşayan Mehmet cinayetlerin sorumlusu olarak görülür.

Göl kenarında, park halindeki lüks bir araç içinde iki kadın cesedi bulunur. Maktullerden Begüm başarılı bir doktor, Elif ise hayatını eskortluk yaparak kazanan bir kadındır.

Aydos ormanında, sırtından 2 el ateş edilerek öldürülen genç bir erkek cesedi bulunur. Cesedin üzerinden kimlik çıkmaz fakat yakınında Ecrin Ayçiçek adında genç bir kıza ait kimlik bulunur. Eldeki tek delil bu kimlik kartıdır. Ekibimiz olayı aydınlatabilmek için Ecrinin peşine düşer. Fakat genç kızın evine geldiklerinde onları büyük bir sürpriz beklemektedir. Kimliği meçhul ceset ile Ecrin arasında acaba nasıl bir ilişki vardır? Barış, Hakan ve Zeynep soruşturmayı derinleştirdikçe, hiç de beklemedikleri bilgilerle karşılaşırlar.

Bir süredir cinayet büroda sessizlik hakimdir. Bundan fırsat bulan ekibimiz öğle yemeği için sahilde köfte ekmek yerken, yemekleri bir çığlık tarafından bölünür. Ünlü polisiye yazarı Selçuk Güneş, yaşadığı Güneş Apartmanı’nın terasından aşağı atılmış, asistanı Melisa Soyer ise sırtından bıçaklanmıştır. Apartmana giren çıkan kimse yoktur; katil içeriden biridir. Selçuk Güneş’in oyuncu olma hayalleri ile yanıp tutuşan küçük oğlu Mahir, kumarbaz büyük oğlu Deniz, apartmanın kapıcısı Hako, giriş dairede oturan Rum falcı Fotini ve Şermin apartman sakinlerinden oluşan şüphelilerdir. Araştırma derinleştikçe apartmanda yaşayanların sırları ve geçmişindeki hayaletler ise bir bir ortaya çıkacaktır.