Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Sinirle açlığın nasıl bir bağlantısı var?

        Açken ben, hiç ben değilim! Gözüm dönüyor, ağzımdan öyle cümleler fırlayıveriyor ki duyduklarına kendi kulaklarım bile inanamıyor. Ağzıma sadece iki lokma atıştırmalık attığımda sanki beynimdeki buzlar çözülüyor, gözümünün önündeki o kara bulutlar kalkıyor, her şeyi toz pembe görüyorum. İçim huzur doluyor. Genetik faktörlerin etkisi var mıdır bilmem ama babamın da benden aşağı kalır yanı yok. Ani çıkışlar yapmaya başladıysa anlarım ki derhal yemek yemesi gerekiyor. Aksi halde benim gibi saldırganlaşıyor ve sonradan yaptıkları için epey pişman oluyor. HT Pazar'dan Sema Ereren'in haberi...

        Nobel Tıp Ödüllü Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, açlığın sağlıklı olduğunu ve birçok hastalıktan korunmada önemli olduğunu iddia ediyor ama bazılarımıza aç kalmak hiç yaramıyor. Benim gibi midesi guruldayınca hırçınlaşan, gözü dönen bu kişiler sadece kendilerine değil çevrelerine de zarar veriyor.

        REKLAM

        Peki siz kimin açlık gazabına uğradınız? Sevgiliniz, arkadaşınız ya da müdürünüzün? Ya da açken gözü dönen, soğuk soğuk terleyen ve çevresine saldıran kişi siz misiniz? Günlük hayatın koşuşturmacası, trafik, öğün atlama, stres, iyi uyuyamamak, sağlıklı beslenememek özellikle de çok fazla karbonhidrat tüketmek ve su içmemek başta olmak üzere pek çok sebep, beni, bizi bu hale getirdi dostlar.

        ASLINDA PEK ÇOĞU DUYGUSAL

        Aslında durum bir alışkanlıktan mütevellit de olabilir. ABD’deki Cornell Universitesi’nden araştırmacı Aner Tal ise sürekli acıkmaya kendi kendimizi alıştırdıgğımızı öne sürüyor: “Hep aynı saatlerde bir şeyler atıştırmaya vücudunuzu alıştırdıysanız bunun dışına çıkmak mümkün olmaz ve vücut bunu devamlı ister. Yani vücudunuzu alıştıran da sizsiniz...” Elbette tek sebep kendimiz değiliz. Yeme arzusunda öğretilmiş davranışlar, vücuttan gelen sinyaller, psikolojik etkenler, yemeğin kokusu ve görünümünün cezbedici olması ve sosyal ortamın etkisi de büyük.

        AÇLIK KRİZİ VE BEYİN

        Öte yandan yemek yeme arzusunun iki boyutu var. Biri fizyolojik diğeri tamamen duygusal... Fizyolojik olarak meydana gelen açlık, bedenimizin bize verdiği doğal bir tepki. Ancak işin bir de duygusal boyutu var. Genellikle olumsuz duygu durumlarıyla tetiklenen ve bir nevi bizim uydurduğumuz duygusal açlıkta, yemek bir nevi kaçış yolu ya da rahatlama aracı. Fiziksel yani gerçek açlık, yemek yedikten birkaç saat sonra yavaş yavaş ortaya çıkar ve yemek yendiğinde doygunluk hissine ulaşılır. Duygusal açlık ise aniden gelir, sizi gerçeğine kıyasla çok daha agresif yapabilir ve asla beklemeye, bekletilmeye tahammülü yoktur. Yiyecek bir şey bulamasa etrafa saldırır ama yiyince de pişman olur.

        REKLAM

        Peki kriz anında beynimizde ne olur? Aç kaldığını anlayan nöronlar, beyninizin “hipotalamus” adı verilen bölgesinde bulunur. Aç olduğumuzu algılayan bu sinir hücreleri, acilen yiyecek bir şeyler bulmanın peşine düşer ve kendini tehlikede hisseder. Açlık krizinin en az mide kadar beyinle de alakalı olduğunu savunan isimlerden psikolog Eric Robinson, kriz anları için kendimize son yediğimiz yemeği hatırlatmanın faydalı olabileceğini söylüyor. Diğer yandan dikkatinizi yemeğe vererek yemek de bir çözüm yolu olabilir. Çünkü unutma hali yemek için de geçerli. Kısa bir süre önce tıka basa yeseniz de, hemen akabinde yediklerinizi unutup yeniden yemek isteyebilir ve bunu başaramazsanız hırçınlaşabilirsiniz. Bu durumla mücadele etmek için yemek yerken televizyon izlemeyin, telefonunuzla oynamayın ya da çevrenizdekilerle sohbete dalmayın. Yani siz siz olun dikkatinizi yemeğe vererek yiyin.

        SİNİRLE AÇLIĞIN NASIL BİR BAĞLANTISI VAR?

        Önemli bir bağlantısı olduğu kesin! Yemek yiyemeyince kan şekerimiz normal değerlerin altına düşer ve enerji üreten hücrelerimiz ihtiyaçları olan glikozu bulamaz. Ardından kalbimiz hızlı atar, dikkatimizi toplayamaz hatta sağlıklı bir şey düşünemez hale gelir, halsiz ve sinirli hissederiz. Acıktığımız zaman sinirlenmemizin, bazılarımızın aklını yitirmiş gibi hissetmesinin sebebiyse kan şekerinin düşmesidir. Çünkü düşen kan şekeri, sinir sistemini olumsuz etkiler. Beynimiz kandaki glikoz miktarını yükseltmek için bazı organlara hormon salgılaması için emir verir. Bu hormonlardan biri de stres hormonu yani adrenalindir ve bu normal davranmamızı zorlaştırır. Sonuç karşınıza çıkan ilk insana ya da yanı başınızda oturan kurbana saldırmak olur. Üstelik aç kalma süresi arttıkça tepkilerin boyutu da büyür. Ne yaptığınıza, ne dediğinize siz bile inanamazsınız.

        GÖZÜ DÖNDÜREN AÇLIK NASIL BASTIRILIR?

        Şimdi gelelim çözüm önerilerine... Elbette saldırgan hallerimizi kontrol altına alabiliriz. Eh artık ne kadar mümkün olabilirse.

        *Siz siz olun yanınızda atıştırmalık bulundurun. Mesela kuruyemiş.... Çünkü kuruyemişlerin en önemli özelliği liften zengin olmaları, şeker içermemeleri ve kısa sürede kolayca sizi doyurabilmeleri.

        *Bol bol su için. Zira susuz kalmak da açlık hissi yaratabilir.

        *Açlık duygunuzu bastırmada yeşil çay en büyük yardımcılarınızdan biri. Bilhassa tarçın çubuklu yeşil çay, insülin seviyenizi dengeleyerek kan şekerinin aniden düşmesini önler.

        * Ana ve ara öğünleriniz arasından en fazla 3 saat olsun. Aksi halde, uzun süren açlık durumlarında kan şekeriniz düşer ve çevrenize saldırma ihtimaliniz artar.

        *Basit karbonhidratlar kan şekerini aniden yükselip düşürdüğünden tam buğday ekmeği ve kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidratları tercih etmeye çalışın.

        REKLAM

        *Açlık krizlerinde yüksek kalorili yiyecekler yerine taze sebze ve meyve tüketin. Özellikle posadan zengin olanlarını tercih edin. Çünkü posa, mide boşalmasını geciktirerek, daha uzun süre tok kalmamızı ve şekerin kana daha uzun sürede geçmesini sağlar.

        *Protein içeren besinler karbonhidrat ve yağlara göre sizi daha uzun süre tok tutar. Bu sebepten dolayı protein içeriği yüksek olan besinler iştahı azaltır.

        *Alkol tüketiminize dikkat edin. Çünkü uzmanlar alkolün vücuda yemek yemesini söyleyen beyin sinyallerini etkinleştirdiğini öne sürüyor. Alkol beyni açlık moduna hızla sokuyor, gözünüzü döndürüyor, mantıklı düşünme ve karar verme yetinizin kaybolmasına bile neden olabiliyor.

        Yok, hepsini pas geçtiniz ve birine sırf aç olduğunuz için saldırgan davranmanıza ramak kaldıysa derhal derin bir nefes alarak ortamdan uzaklaşın. Bunu da başaramadıysanız hiç değilse yaptığınız hareketten dolayı özür dilemeyi bilin. Ne de olsa zararın neresinden dönsek kâr!

        AÇLIK SALDIRGANLIĞIYLA MÜCADELE EDEN 5 ŞEY

        Uzun süre midede tokluk hissi yaratan besinleri tüketerek ve iyi uyuyarak açlık saldırganlığınızı azaltmanız mümkün...

        1.Yumurta: Yumurta son derece önemli bir protein kaynağı ve yediğinizde uzun süre tok hissettirdiğiyle ilgili çeşitli araştırmalar var. Kahvaltıda yiyeceğiniz bir haşlanmış yumurta sizi gün içerisinde açlık krizine karşı dirençli tutar.

        2.Süt: Protein açısından zengin olan süt açlığınızı bastırmanıza yardımcı olur, uzun süre tok tutar.

        REKLAM

        3.Çorba: Midede oluşturduğu basınç nedeniyle kısa sürede doymamızı sağlayan çorba hayat kurtarıcı olabilir.

        4.Zeytinyağı: Yemeklere ve salatalara zeytinyağı eklemek tok hissetmenizi sağlamak için önemli yardımcılarınızdan.

        5.Uyku: Leeds Üniversitesi’nden Dr. Eleanor Scott az uykunun açlık ataklarını ve abur cubur tüketimini artırdığını söylüyor. Çünkü uykusuzluk iştah hormonlarını etkiliyor ve daha zor tok hissetmenize sebep oluyor. Dahası vücudunuz bu durumda daha fazla stres hormonu yani kortizol üretiyor ve bu da kan şekerinizi etkiliyor

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ