Erdoğan'dan CHP'ye 'dekont' yanıtı, ABD'ye 'Zarrab' mesajı

"GÜYA BENİM ÜLKEMİ YARGILAMAYA KALKIYORLAR"

Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor, kimisi George'un kulu kölesi oluyor, kimisi kurulan sahte mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Öyle sanal oluşturulan mahkemelerle, o Feto denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez.

"KILIÇDAROĞLU, ÇORLU'YU ÇORUM ZANNETTİ"

İki haftadır süren tatsız bir tartışma var. Cevap versek kendimize yakıştıramıyoruz. Cevap vermezsek 'acaba' deniliyor. Birkaç hususa açıklık getirmek istiyorum. Bir müddet önce ana muhalefetin başındaki zat bir iddia ortaya attı. Laflar çok büyük ama özüne baktığınızda ortada bir komedi var. Bu şahıs geçen haftaki grup konuşmasında '17 Kasım'da Çorum'da bir konuşma yaptım' diye söze başladı. Böyle bir konuşma arkadaşlarım bulamadı. Çünkü 17 Kasım'da Çorum'a gitmemiş. Çorlu'da bir konuşma yapmış. Çorlu ile Çorum'u karıştırmış. Kendince siyasi hayatının en önemli konuşmasını yapıyor. Ama Çorum ile Çorlu'yu ayırt edemiyor. Aynen şu ifadelerle güya şahsımı itham ediyor. 'Senin çocukların vergi cennetlerine para gönderdi mi, göndermedi mi' diyor. Hesap uzmanıymış ya, 'Hesaplaşalım' diyor. Kendisinin bu sorusuna gayet açık bir cevap verdim. 'Benim çocuklarım yurtdışına para göndermediler' dedim. 'Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı, açıkla' dedim. 'Belgen varsa, çıkar gereğini yapayım. Yoksa çık özür dile' diye meydan okudum. Azıcık onuru, haysiyeti, şerefi olan birisinin bu sözler karşısında iki yoldan birini seçmesi gerektiğini ifade ettim. Sonra bu zat birtakım kağıtlar sallayarak bilmem ne adasına şu kişi bu kadar, bu kişi bu kadar yatırdı diye güya iddialarını belgelendirdi. Ama belge dediği bu iddiaları da düne kadar kimseye vermedi. Ben de geçmişte kendisinin birçok yalanını ifade ettim. Ardından sorduğu soruya cevabımı bir kez daha tekrarladım. Zerre kadar senin aklın olsa o isim özel kalem müdürü mü diye sorar. Kılavuzu karga olanın... Bunlar işte maalesef böyle bir yanlışın peşinde gidiyor.

Kılıçdaroğlu'ndan yeni iddialar

CHP'li Tezcan, Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeleri paylaştı

"FENA HALDE TONGAYA DÜŞÜRMÜŞLER, YAZIK"

Dün belge dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sanıyorum CHP'de hiçbir zaman bitmeyen ve bu gidişle bitmeyecek olan adam harcama, adamın ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal'in kendisini kurban edecekler, yazık.

"ALIŞVERİŞİN BELGELERİ FAKAT ONLAR DA SAHTE"

Bu zatın belge diye salladığı kağıtları görünce anladık ki bir şirket alışverişi için yapılan ödemelerin dekontlarını kendisine 'Cumhurbaşkanının yakınları yurtdışına para gönderiyor' diye yutturmuşlar. Hesap uzmanı ya, sevsinler senin gibi hesap uzmanını. Yani ortada yurtdışına gönderilen bir para falan yok. Halk Bankası ile Al Baraka arasındaki sadece bir alışverişin belgeleri var fakat bunun elindeki belgeler de sahte. Böyle bir hadise de mevcut değil. İnanın bana dünyanın en zor işi yok olan bir şeyi ispatlamaya çalışmak. Peki olan ne? Yurt içindeki bir bankadan, yine yurt içindeki bir başka bankaya yapılan havale.

"ŞEYTAN TAŞLAMAKTAN TAVAFA FIRSAT BULAMIYORUZ"

Hani nerede yurtdışına gönderilen paralar. Herkesin olur olmaz konuştuğunu görüyoruz. Ana muhalefetin başıysan ağzından çıkana dikkat edeceksin. Bu kadar net bir iddia karşısında şerefi olan ne yapar? Elinde belge varsa milletin önüne koy ben gereğini yaparım. Yoksa sen siyasetten çekil. CHP'nin başından da çekil de karşımızda doğru dürüst bir muhalefet bulalım. 'Allah'ım Neydi Günahım' diye bir şarkı vardı ya. Bu zat bana bunu hatırlatıyor. Şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor. Ben bu zata haddini bildiririm, orada bir sıkıntı yok da sürekli bu zatın yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun. Bu zatı rezil kepaze ediyorlar. Bir oyun var. Onca yalanı yüzüne vurmamıza rağmen halen yerinde duruyor.

Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldı

"SENİN MÜLTECİLERLE İLGİLİ DERDİN VAR MI?"

Şimdi de Suriyelilere harcanan paralara kafayı taktı. Senin mültecilerle ilgili derdin var mı? Bütün bu adımları kararlılıkla atıyoruz. Biz 30 milyar doları aşkın bir rakamı Türkiye olarak harcadığımızı söylüyoruz. Sen kimsin ki bunu sana ispatlayacağız. Tüm STK'larımızla, tüm milletimizle bu insanlarımızın her şeyini 7 yıldır biz hallediyoruz.

"DAVADAN KAZANDIKLARIMIZLA KADINLARIMIZA YURT YAPACAĞIZ"

Şu anda arkadaşlarımızla beraber 3 milyonluk dava açtık ve bu davalardan kazandıklarımızı da inşallah, tabii milyoner olacağız ya, biz hanımlar için onlara bir konaklama yurdu ve evi yapacağız.

KONGRE ÖNCESİ 'UCUZ UÇAK BİLETİ' MÜJDESİ

Kongrenin yapılacağı salonun önünde bekleyen kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir haftada 100 terörist etkisiz hale getirildi. Eğer bu ülkeyi bölmeye kalkarlarsa 100 olacak, 200 olacak" dedi. Erdoğan, 2019 seçimlerinde kendisini dinleyen kalabalıktan destek istedi. "Bizim huzurumuzu kaçırmak isteyenler bunun bedelini ödeyecekler" mesajını veren Erdoğan, uçak bileti fiyatlarının fazla olduğu şikayeti aldığını belirterek "Haftasonu seferlerini artırın, fiyatları gözden geçirerek indirin" dediği THY Yönetim Kurulu Başkanı'nın adım atacağını söyledi.

"KILIÇDAROĞLU SİYASETİ DEĞİL, PSİKİYATRİNİN KONUSU"

Daha sonra partisinin Iğdır Kongresi'ne katılan Erdoğan, buradaki konuşmasında da CHP lideri Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdürdü. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tıpta kontrollü bir şekilde yalan söyleyen kişilere ne denildiğini doktor arkadaşıma sordum. 'Buna mitomani denir' dedi. Yalan söyleme hastası. Bizce bu zat artık siyasetin değil psikiyatrinin konusudur. Allah şifa versin. Türkiye gibi binlerce yıllık siyaset geleneğine sahip bir ülkenin ana hıyanet partisine dönüştüğü bu perişan durumu içimize sindiremiyoruz. CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin aynı hissiyatı yaşadığını, artık bu zatı partinin başında görmek istemediklerini biliyorum."