Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Sosyal medyanın haber kirliliği

        Oscar Wilde, “Hiçbir şey kötülük gibi üreyip çoğalmaz” diyordu. Sosyal medya kötülüğün üremesi için mükemmel şartlar sunuyor. HT Pazar’da 3 hafta önce, sanılandan daha büyük bir meseleyle karşı karşıya olduğumuzu anlattık. Zira sosyal medyadaki durum, gelecekte insanlar arası gerçek bir kıyametin simülasyonu gibiydi... Bu arada sosyal medyaya yalnız Türkiye’de sövülmedi, dünya basınında da ilginç yorumlar ve acayip araştırmalar yer aldı. HT Pazar'dan Mete Aker'in haberi...

        ‘SOSYAL MEDYAYI BIRAK!’

        Geçen hafta The New York Times (NYT) teknoloji editörü Farhad Manjoo da 2 aydır sosyal medyadan haber almayı bıraktığını ve bunun hayatını nasıl değiştirdiğini yazdı. Birkaç ay önce Florida’da bir okula saldırıyı saatine gelen bir bildirimle öğrendiğini söyleyen Manjoo, sonraki 24 saatte dişe dokunur hiçbir şey duymadığını ifade ediyor ve kaçırdığına memnun olduğu haberleri sıralıyordu. Manjoo’nun “İki aydır basılı gazetelerden haber alıyorum, işte öğrendiklerim” başlıklı yazısına araya girmeden devam etmekte fayda var. Tadını çıkarın:

        REKLAM

        “Mesela, muhtemelen propagandacı yazılımların iteklediği, katilin solcu, anarşist, DEAŞ üyesi ve belki de keskin nişancı olduğu gibi yanlış iddiaları hiç görmedim. İsmi bile yayınlanmadan önce onu Suriye’deki terörist gruplarla bağdaştıran Fox News’un son dakikalarından haberim yoktu. Twitter’da ve NYT dahil pek çok haber portalınca yayılan ve doğru olmayan 18’inci okul saldırısı olduğu iddiasının da farkında değildim.

        Ama saldırıdan bir gün sonra, tanımadığım biri kapıma 3 gazete bıraktı. O sabah, saldırının dehşeti ve milyonlarca başka şey için 40 dakika kadar harcadım. Sadece online’a göre daha az vakit harcamamış, aynı zamanda daha iyi bilgilenmiştim de. Çünkü masum görünen hatalardan ve bilerek yayılan yalanlardan korunduğum için, haberlerle deneyimim günün olayıyla ilgili doğru açıklamalardı.”

        ‘BİLGİ KIYAMETİ’

        “Bu gazeteler yaklaşık 2 aydır hayatımda. Zira o gün, son dakika haberleriyle dolu yıllardan sonra zamanda geri gitmeye karar verdim. Dijital haber bildirimlerimi tümüyle kapattım. Twitter ve diğer sosyal ağlarımın fişini çektim ve eve teslim edilen 3 basılı gazete; The Times, The Wall Street Journal ve yerel gazetem The San Francisco Chronicle, bir de haftalık haber dergisi The Economist’e abone oldum. Mazoşizmim podcast’lere, e-posta bültenlerine, netten bazı kitaplara ve dergi makalelerine hâlâ izin verse de çoğu günümü haberleri baskıdan alarak geçirdim. Hâlâ bilgilenmek istiyordum ama artık değerli ve derinlikli formatlara, hızdan çok doğruluğa bakıyordum. Bu tercih hayatımı değiştirdi. Cebimde taşıdığım uğultulu son dakika makinesini kapatmak, yarı pişmiş bültenlerle güne başlamaya zorlayan bir canavarın zincirlerinden kurtulmak gibiydi. Şimdi haberlere karşı sadece daha az endişeli ve daha fazla ilgili değilim, ayrıca olanlardan daha geniş biçimde haberdarım. Dahası, 2 aydır ne kadar çok boş zamanım olduğunu görüp mahcup bile hissediyorum. Bu arada yarım düzine kitap okumayı başardım, seramikle ilgilendim; bence daha özenli bir koca ve baba oldum.

        REKLAM

        Düşündüm de; haberin dijitalleşmesi bilgiyi topluca işleme yeteneğimizi nasıl da bozdu! Yeni iletişim teknolojileri daha ziyade, yanlış bilginin yankılarının şiddetlenmesine, kutuplaşmaya ve toplumun propaganda için tam kıvama gelmesine yol açıyor. Yapay zekâyla beraber ses ve görüntüyle ‘feyk’ yapmak kolaylaşırken, aynalar salonu distopyasına giriyoruz. Bazıları buna ‘Bilgi kıyameti’ diyor. Evet, sadece basılı gazetelerden haber almak belki aşırı bir tutum. Muhtemelen herkes için uygun da olmayabilir. Ancak bu deneyim, dijital haberlerin tuzakları ve onlardan nasıl kaçınacağım konusunda bana birkaç ders verdi. Yazar Michael Pollan’ın sağlıklı beslenme tavsiyelerinden yola çıkıp bu dersleri 3 kısa talimatla damıttım: Haber alın. Ama çok hızlı değil. Ve sosyal yiyicilikten kaçının.”

        1-HABER ALIN!

        “Ne düşündüğünüzü biliyorum. Baskının erdemini öven bir Times yazarını dinlemek, mısır gevrekçilerinden kahvaltı önerisi almak gibi. Zaten bu yazıyı okuyan herkes baskıyı takdir etmiyor mu? Muhtemelen hayır. NYT’nin yaklaşık 3.6 milyon ödeme yapan abonesi var, ancak 4’te 3’ü sadece dijital versiyonda. Çocukluğumdan beri haberleri yakından takip etsem de onları hep ekran üzerinde ve dokunmaya uygun bir butonla sevdim. Bu deneyde bile baskıdan nefret edecek çok şey buldum. Sayfalar çok büyük, yazılar çok küçüktü...

        Ama benimki gibi bir deneyde şunları açıkça anlayacaksınız: Online’da, aldıklarınızın ne kadarının haber değil de daha çok hiç bitmeyen bir yorum akışı olduğunu fark ediyorsunuz. Önünüzdeki dünyayı ve sizin anlayışınızı, aydınlatmaktan çok çarpıtıyorlar. Sosyal ağlarda, her haber size sadeleşmiş gibi geliyor. Ama insanlar sadece hikâye paylaşmıyor, kendi ele alışlarını da paylaşıyorlar. Çoğu zaman bir hikâyenin önemli bölümlerini alıntılayıp kendi fikirlerinin nasıl da doğru olduğunu kanıtlıyorlar. Böylece hikâyeyi altüst etmeniz gerekmediğinden, kolay geliyor.

        REKLAM

        Tamam, pek çok görüşü takip etmekte yanlış bir şey yok. Ve sadece kâğıttan okumak yavan bir deneyim olabilir. Benim de online kalabalığın haberlerle ilgili ne düşündüğü hakkında eksik hissettiğim zamanlar oldu. Ama online’da haberlerle ilgili yorumlara bakınca bu sefer de kendimi geri gitmiş gibi hissettim. Aynı zamanda tehlikeliydi de. Çünkü bunun kalabalığa sadakatimizle ilgili olduğunu fark ettim. Yani haberin kendisinden ziyade, haber hakkında diğerlerinin ne söyledikleri, bizi yanlış bilgiye daha duyarlı yapıyordu.”

        2-AMA ÇOK HIZLI DEĞİL

        “Son dakika haberlerinin de sorunlu olduğu açık. Gerçek hayat yavaştır çünkü. Profesyonellerin orada neler olduğunu anlayabilmeleri zaman alır. Akıllı telefonlar ve sosyal ağlarsa insanı, haberleri hazmedebileceğinden çok daha hızlı koşmaya itiyor. Bu arada spekülasyon ve yanlış bilgilerin algımızdaki boşlukları doldurmasına izin veriyor. Durum zamanla daha da kötüye gitti. Haber kuruluşları uygulama ve sosyal platformların hâkim olduğu dijital bir manzaraya dönüştükçe, haberleri daha hızlı yaymak için daha fazla baskı hissettiler. Şimdi, çoğu olay daha gerçekleşmeden önce bile hepimiz vızıltıyla uyandırılıyoruz. Bu yüzden, sadece ne olduğunu öğrenmek için değil, o kadar da feci bir şey olmadığını görüp rahatlayabilmek için bile online oluyoruz.

        REKLAM

        İşte gazetedeki sürpriz lütuf da buradaydı. Evet, aldıklarım anlık haberler değildi. Ama olayın gerçekleştiği anla gazeteyi kapımda gördüğüm an arasında geçen zamanda yüzlerce tecrübeli profesyonel benim için çok çalışıyordu. Okuduğum şeyin bariz bir yalan olup olmadığını idrak etme yükü de yoktu.

        Bir diğer sürpriz ise zamanın yavaşladığı hissiydi. Geçen birkaç yılda yayılan garip bir görüş var: ‘Haber yapma kasırgası Amerikalıların zaman ve hafıza anlayışını karıştırdı.’ Gazete, bu hissi de hafifletti. Elbette etrafta hâlâ birçok haber var. Ancak günde birkaç kez okuduğunuzda, dünya bir telefon ekranında kaybolan manşetlerin bulanıklığına oranla daha kapsanmış ve anlaşılabilir oluyor. Bunun için ille basılı bir gazete okumanıza da gerek yok tabii; arada bir haber aplikasyonuna bakarak kendi haber ritüelinizi kendiniz yaratabilirsiniz. Önemli olan, gazete gibi derinlikli bir araç seçmek.

        Bir de haber bildirimlerini kapatmanız gerek. Dikkatinizi dağıtıyorlar ve sizi dünya hakkında bölük pörçük bir paranoya içine sokuyorlar. Ayrıca gereksizler. Eğer gerçekten çok büyük bir şey olursa, zaten haberiniz olur.”

        REKLAM

        3-VE SOSYAL YİYİCİLİKTEN KAÇININ!

        “Bu, tüm kurallar içinde en önemlisi. Birkaç hafta gazeteleri okuduktan sonra, harika olduklarını gördüm diyemem elbet. Ancak sosyal medyanın çok kötü olduğunu gördüm. Bugün haberlerde anlamaya çalıştığımız her problem ve yarın kavgaya tutuşmak zorunda kalacağımız herkes, sosyal medya sürüsüne katılarak daha da kötüleşiyor. Twitter ve Facebook’un yapısında bulunan, derinliğe karşı hızı ödüllendiren, sıcak haberleri gerçeklerin yerine koyan şey, iyi propagandacıları da iyi analizcilerin üstünde tutuyor. Tanrı aşkına, lütfen, haberleri Twitter ve Facebook’tan almayın. Göreceksiniz, siz de herkes de daha iyi insanlar olmaya başlayacak.”

        ‘TWITTER’DA SONUÇLAR KORKUNÇ’

        ABD’de, Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) 3 akademisyenin yeni bir araştırması çok çarpıcı: “Doğru ve Yanlış Haberin Online’da Yayılması”. 9 Mart’ta Science Dergisi’nde yayımlanan makalede, yanlış haberlerin Twitter’da gerçek haberlerden çok daha hızlı yayıldığı ve yanlış haber oranının da çok yüksek olduğu söyleniyor. O 3 araştırmacıdan biri olan Prof. Sinan Aral, “Sonuçlar korkunç” diyor. Deb Roy ise “Doğru ve yanlış haberlerin yayılımına dair verileri görünce şaşırmak ve afallamak arası bir yerde kaldık” şeklinde konuşuyor. Bu arada Roy, 2013’ten 2017’ye kadar Twitter’ın baş medya bilimcisi olarak görev yapmış. Araştırmaya göre yanlış haberler gerçek hikâyelerden yüzde 70 daha fazla retweet’leniyor. Doğru haberlerin bin 500 kişiye ulaşması yalan haberlere oranla 6 kat daha uzun sürüyor. Ve araştırmacılar, bu sonuçlar için 2006’dan 2017’ye kadar yaklaşık 3 milyon kişi tarafından yaklaşık 4.5 milyon kez kümülatif olarak tweet’lenen 126 bin kadar haber hikâyesini izlemişler. Şaka değil yani!

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ