Harun Erdenay: Liderlik ruhumda var

Oyuncu olarak girdiği basketbol camiasında menajerlik, idarecilik, yöneticilik safhalarını başarıyla geçtikten sonra hafta içinde yapılan olağanüstü genel kurulla başkanlık koltuğuna da oturan Erdenay bundan böyle farklı bir misyonla hizmet verecek. İşte Türk basketbolunun yeni patronu Erdenay, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz ilk röportajı Habertürk’e verdi, duygu ve düşüncelerini, planlarını, projelerini tüm içtenliğiyle gazetemize aktardı:

‘SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER...’

Oyuncuyken sahada liderlik özellikleri olan bir karakterdiniz. Bu özelliğinizi başkan olarak da yansıtabileceğinizi düşünüyor musunuz?

“Evet, sahada lider bir oyuncuydum. Liderlik ruhumda var. Burada da lider bir yönetici olacağım. En azından böyle bir misyonla buradayım. Zaten bunu yapabileceğimi düşünmeseydim aday olmazdım. Sonuçta Basketbol Federasyonu’nun birçok fonksiyonu var. Finans, mali işler, sponsorluklar, organizasyon gibi. Ama sonuçta ana tema basketbol. Basketbol benim de doğduğumdan beri içinde bulunduğum bir spor dalı. Sorunların ne olduğunu ve çözümleri çok iyi biliyorum. Her şeyin üstesinden geleceğime inanıyorum.”

‘BAŞARILARDA KATKIM VAR’

Başkanlık zor bir görev ve 23 yıllık başarılı bir sürecin ardından bu göreve geldiniz. Yeterli tecrübe ve donanıma sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?

“Öncelikle şunu söyleyeyim. Burada federasyonun son 10 yıldır bir parçasıyım. Son 1 yıldır FIBA Avrupa’nın da yönetim kurulundayım. Son 10 yılda elde edilen başarılara baktığımızda bunda benim de katkım olduğuna inanıyorum. Tabii ki çıtayı daha da yukarıya taşıyıp, başarı çizgisini daha da ileriye götürmek için buradayım. Bunu da başaracak hem tecrübe hem potansiyel ve hem de kararlılığa sahip olduğuma inanıyorum.”

‘ÇİRKİN VE YERSİZ YAKIŞTIRMA’

Seçim öncesi muhalefet kanadından ‘Turgay Demirel’in uzantısı’ olduğunuz yönünde eleştiriler aldınız. Gerçekten böyle bir durum söz konusu mu?

“Bu yakıştırmayı çok çirkin ve yersiz buluyorum. Herkesin kendine özgü bir karakteri vardır. Ben seçimden önce de şunu söyledim, yine tekrar ediyorum. Herkese kapımız açık. Özellikle basketbol ailesinin duayen isimlerinden, onların tecrübelerinden faydalanmak için hazır olduğumu ifade ettim. Ama alacağım kararlar benim kararlarım olacak. Basketbolun sorunlarını çok iyi biliyorum. Ve sahip olduğum tecrübe ile onları çözmek için kararlar alacağım. Kimsenin etkisi altında kalmayacağım.”

‘HAKEMLER PROF OLACAK’

Bir dahaki seçim 2016 yılının kasım ayında yapılacak. Önümüzdeki 18 aylık sürecin, planladığınız reformu uygulamaya koymaya yeteceğini düşünüyor musunuz?

“Aslında bu sürenin, hayalimdeki yapılanmalara yeteceğini düşünüyorum. Zaten vaatlerde bulunurken, yapılamayacak şeylerden de bahsetmedim. TBL’nin isim sponsoru ile anlaşma yapılacak. Yayın hamlelerimiz olacak. Hakemler profesyonelleştirilecek. Basketbolu daha da yaygınlaştırmak ve sevdirmek için çalışmalar yapacağız.”

‘HERKESE KAPIMIZ AÇIK’

Muhalefetin seçim sürecinde en çok dillendirdiği şey, camianın küskün ve bölünmüş olmasıydı. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

“Benim medya olsun, kulüpler olsun, camianın eski isimleri olsun herkese kapım açık. Tabii sürekli art niyetle yaklaşıp, sürekli belden aşağıya vuranların da şapkasını önüne koymasını ve düşünmesini bekliyorum. Basketbola katkı yapmak isteyen herkesle görüşürüm. Herkesin fikrine saygım var. Özellikle de Yalçın Granit, Aydın Örs ve daha birçoğu gibi camiamızdaki duayen isimlerin katkısını bekliyoruz. Kucaklayıcı bir başkan olmak istiyorum.”

‘FAVORİ İSİM GOUDELOCK’

“Ergin Ataman ile yaptığımız görüşmede devşirme oyuncu ile ilgili de konuştuk. Emir Preldzic’in bu yaz sakatlığı nedeniyle dinlenmesi gerektiğinden, devşirme oyuncu konusunda mutlaka ligimizden bir isim olmasını istiyoruz. En azından Türkiye’de oynamış, alışmış ve diğer oyuncuları tanıyan bir isim olmasını istiyoruz. Bu konuda Ergin Hoca’nın kafasında bazı isimler var. İlk sırada F.Bahçe Ülker’in ABD’li oyuncusu Andrew Goudelock’ın olduğunu söyleyebilirim. Pınar Karşıyaka’dan Bobby Dixon’ın da ismi gündemde.”

‘KOLLARI SIVADIM’

“Vaatlerimin başında TBL’nin isim sponsorluğunu yapmak vardı. İlk etapta bunu hayata geçireceğim. Sonrasında kadınlar ligi (TKBL) ve erkekler ikinci liginin (TB2L) TRT’den yayınlanması konusunu sonlandıracağız. Süper Lig projesi ve federasyona ödenen katkı paylarının azaltılması ise hemen ardından geliyor. Vaatlerim konusundaki önceliğim bunlar. Hepsini de en kısa sürede gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadım.”

‘OYUNCU SEÇİMİ TAMAMEN TEKNİK KADRONUN İŞİ’

“Ben eskiden milli takım menajerliği görevini yapmış biriyim. Ama şu anda başkanım. Bugün (dün) Ergin (Ataman) hoca ile de bir toplantı yaptık. Ergin hoca sonuçta kadronun başındaki isim. Bu takımın baş antrenörü odur. Sonuçta oyuncu seçerken takdir, teknik ekibin takdiri olacaktır. Dolayısıyla bize düşen, onun yaptığı seçime saygı duymak olacaktır.” almayı

‘HİTABA DEĞİL, İCRAATA BAKMALI’

“Olağanüstü Genel Kurul’da delegelere yaptığım hitap konuşmasında yeterince etkili olamadığım söylendi. Doğrudur. Açıkçası bu konuda ders almayı falan düşünmedim. Aklımdakileri, içimden geçenleri, yapmayı planladığım şeylerden doğaçlama anlatmayı tercih ettim. Belki beni bu anlamda başarılı bulmamış olabilirler. Ama sonuçta ben politikacı değilim. Spiker de değilim. Buraya basketbolu yönetmek için geldim. Önemli olan nasıl konuştuğumuzdan öte basketbolu nasıl idare ettiğimiz olacak. Bu açıdan da içim rahat.”

‘TÜRK ANTRENÖRLER DE ŞANS BULMALI’

“Sırplar Avrupa’da zaten bir ekol. Sırp coachlar uzun zamandır Avrupa’da en çok rağbet gören isimler. Yunanlı antrenörlerin çıkışını ise kendi liglerinde bence 2-3 takım dışında rekabet ortamı kalmamasına bağlıyorum. O yüzden Avrupa’ya açıldılar. Bizim de son zamanlarda Orhun Ene, Ufuk Sarıca, Yağızer Uluğ, Ahmet Çakı, Ömer Uğurata gibi çok yetenekli ve kaliteli yeni jenerasyon antrenörlerimiz var. Onların da en kısa süre içinde hem ülke hem de Avrupa çapında sivrileceklerine inanıyorum. Kendilerini de bu yönde destekleyeceğiz.”

‘EN BÜYÜK SORUN TESİS’

“Seçim sürecinde delegelerle konuştuğumda en çok yakındıkları olayın tesis eksikliği olduğunu gördüm. Sonuçta birçok ilde yazın spor okuluna 600-700 kişilik talep olduğunu fakat bunu karşılayamadıklarını söylediler. 700 kişiyle tek salonda spor yapılamaz. Bir sezon 150-200 çocuğu kaldırabilir. Oralara çok büyük tesisler değil ama bu talebi karşılayabilecek türden tesisler inşa edilmesini sağlayacağız. Çocukların Türkiye’nin her yerinde eşit şansa sahip olması gerekiyor.”