Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Basketbol STBL Türk sporunun yaşayan efsanelesi; Aydın Örs - Basketbol Haberleri

        Anadolu Efes ve Fenerbahçe'nin yanı sıra A Milli Takım'ın başında önemli başarılara imza atarak Türk basketboluna damga vuran isimler arasında yer alan Aydın Örs, Avrupa Korac Kupası'ndan lig şampiyonluğuna, kupalardan Avrupa Şampiyonası ikinciliğine kadar anılarını paylaştı.

        Başantrenörlük kariyerinde, o zamanki adıyla Efes Pilsen (Anadolu Efes) olan lacivert-beyazlı takımla Korac Kupası'nı kazanarak basketbolda kulüpler bazında ilk Avrupa kupasını Türkiye'ye getiren, aynı takımla birçok lig şampiyonluğu yaşayan ve A Milli Takım'ın 2001 Avrupa Şampiyonası'nda ikinci olmasıyla milli takım bazında da en önemli başarılardan birine imza atan Örs, Fenerbahçe'yi de 15 sezon sonra şampiyonluğa taşıdı.

        Oyunculuk kariyerinde DSİ Şekerspor'da forma giyen ve 35 kez milli olan Aydın Örs, antrenör olarak büyük başarılara imza attı. Ankara'da antrenörlüğe başlayan Aydın Örs, ilk önemli başarılarını Anadolu Efes'in başında yaşadı. Lacivert-beyazlı takımın altyapısında ilk deneyimlerini yaşayan Örs, bu ekiple üst üste lig şampiyonluklarının yanı sıra Avrupa Korac Kupası'nı Türkiye'ye getirdi. Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye kupalarını da defalarca kazanan Aydın Örs, başarılarını A Milli Takım'ın başında da sürdürdü.

        Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı 2001 Avrupa Şampiyonası'nda A Milli Takım'ı finale taşıyan ve ikinci yapan Örs, milli takım bazında da ilk en büyük başarıyı Türk basketboluna kazandırdı.

        Milli takımdaki kariyerinin ardından Fenerbahçe'nin başına geçen Örs, sarı-lacivertli takımın şampiyonluk hasretine son veren isim oldu. Ligdeki son şampiyonluğunu 1990-1991'de yaşayan Fenerbahçe, Aydın Örs ile 2006-2007'de şampiyon olarak hasretini sonlandırdı.

        Kulüplerde ve milli takımda birçok önemli başarıya imza atan Aydın Örs, altyapıya verdiği önemle de adından söz ettirdi. Ufuk Sarıca, Volkan Aydın gibi oyuncuların performansının artmasında pay sahibi olan Örs; kariyerlerini NBA'e kadar taşıyan Mirsad Türkcan ve Hidayet Türkoğlu, Hüseyin Beşok gibi oyuncuların da yetişmesinde önemli rol oynadı. Aydın Örs, Fenerbahçe ile de şampiyonluk sevinci yaşarken yine NBA'de şans bulan Semih Erden ve Ömer Aşık'ın yetişmesine katkı yaptı.

        SERÜVENİ ANADOLU EFES'TE BAŞLADI

        İlk antrenörlük deneyimini Ankara'da yaşayan ancak Anadolu Efes'teki altyapı antrenörlüğüyle kendini gösterip daha sonra lacivert-beyazlılarda A takımın başına geçen Örs, 17 yıl bu kulüpte çalıştığını hatırlatarak, "Antrenörlüğe Ankara'da başlamıştım. Ama esas serüvenim Anadolu Efes'te başladı." dedi.

        Anadolu Efes'teki 17 yılının 7,5 senesinin A takım başantrenörlüğüyle geçtiğini vurgulayan Örs, şunları kaydetti:

        "Aydan Siyavuş ile çalışmışlığım var. Ondan çok yararlandığımı söylemeliyim. Altyapıdan oyuncu yetiştirme adına şampiyonluklar, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda final oynamak, daha sonra Korac Kupası şampiyonluğu gibi başarılarımız var. Anadolu Efes'te Korac Kupası şampiyonluğu, lig şampiyonlukları ve defalarca Cumhurbaşkanlığı ile Türkiye kupalarını kazandık. Güzel günlerdi. Oyuncular yetişti, bir kısmı NBA'ye gitti. Benden sonra Ergin Ataman, Oktay Mahmuti, Hakan Yavuz ve daha sonra Ufuk Sarıca antrenörlük yapıyor. Bu arkadaşların da Türk basketbolunda önemli yerlerde olması beni gururlandırıyor."

        Anadolu Efes'te Türk basketboluna önemli vizyon kazandırdıklarını vurgulayan Örs, şunları söyledi:

        "Daha önceleri de Türkiye liginde şampiyonluklar yaşanmıştı ama artık Avrupa'da bir şeyler yapmak gerekiyordu. Rekabet için ne yapılması gerekiyorsa onları araştırdık. Avrupa'daki takımların çalışmalarını gözlemledik. Onlarla hazırlık maçları yaptık. Onlardan daha fazla çalışmaya başladık. Takımın kimyasını iyi oluşturduk. Maç kazandıkça kendimize güvenimiz geldi. Güven geldikçe iyi sonuçlar almaya başladık. Birbirini tetikleyerek önemli başarılar elde ettik. Daha sonra bu, milli takımlara yansıdı."

        AVRUPA'DAKİ İLK BAŞARIYI GETİRDİ

        Anadolu Efes, 1996'da Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Petar Naumoski, Conrad McRea, Tamer Oyguç, Murat Evliyaoğlu'nun da olduğu kadrosuyla İtalya'nın Stefanel Milano takımına üstünlük sağlayarak Korac Kupası'nı kazanırken takımın başında Aydın Örs bulunuyordu.

        Korac Kupası'nın o dönemlerde Şampiyon Kulüpler Kupası kadar zor olduğuna dikkati çeken Örs, kupayı aldıkları final maçına kadar anılarını anlattı.

        Başında Dusan Ivkovic gibi önemli bir ismin bulunduğu Panionios'u eleyerek çeyrek finale çıktıklarını anlatan Aydın Örs, "Atina'daki maç kader karşılaşmamızdı. Naumoski, sakat oynadı ve ateşli taraftar önünde 11 sayı geriden gelip kazandık. Sonra iyi olduğu dönemde Fenerbahçe'yi geçtik. Yarı finalde İtalya'nın en iyi takımı Bologna'yı hakemlerin ters kararlarına rağmen eledik. Finalde Stefanel ile karşılaştık. Bogdan Tanjevic'in başında bulunduğu, Bodiroga, Fucka, Gentile ve Blackman gibi oyunculara sahip takımla finalde karşılaştık." şeklinde konuştu.

        Birbirine inanmış, iyi çalışmış, hedefi yüksek ve vizyonu olan bir kadro olduklarını kaydeden Aydın Örs, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Sonradan izlediğimde bu takımları nasıl geçtiğimizi düşünüyorum, hayret ediyorum. Bireysel olarak bizden daha güçlü gözüküyorlardı. Birbiriyle oynamaya alışmış, takım olgusu ortaya koymuş, topu paylaşmış, savunmayı iyi yapmış bir yapı ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Bu da başarıyı getirdi. Özel bir duygu. O kupanın bende en çok gururlandırdığı nokta, 12 kişilik kadronun 8'inin altyapıdan gelmiş olmasıdır. İki yabancı vardı, Naumoski ve McRae. Altyapıdan olmayan Murat Evliyaoğlu ve Tamer Oyguç vardı."

        Saporta Kupası'nda 1993'te Aris ile yaptıkları ancak mağlup oldukları final maçıyla ilgili de anılarını anlatan Örs, "İlk başarı öykümüzdü. İlk defa böyle bir kupada oynamanın tecrübe eksikliği kupayı kaybettirdi. O kupayı kazanamadık ama büyük tecrübe kazandık. Önümüzün açılması ve güven kazanmamızın o finale borçlu olduğumuzu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

        Final maçının ardından Yunan taraftarların Anadolu Efes oyuncularına saldırmasına değinen Aydın Örs, "Aris'in ateşli, biraz da bıçkın taraftarı vardı. Kendi sevinçlerini agresif bir şekilde yaşayarak oyunculara saldırmakla taçlandırmaya çalıştılar. Hoş olmayan görüntülerdi. İtalyan polisi seyirci kaldı, meydan savaşı oldu. Daha nahoş olay olmadı." diye konuştu.

        "EN ÖNEMLİ OLGU DİSİPLİNDİ"

        Aydın Örs, başarıları elde etmelerindeki en önemli olgunun disiplin olduğunu dile getirdi.

        Eski oyunculardan Tamer Oyguç ile Murat Evliyaoğlu'nun bu konuda bir yenilginin ardından 4 saatlik antrenmanı kendisine hatırlattığını vurgulayan Örs, "Hoş anılar. O zaman bir düzen tutturmuştuk. En önemli olgu disiplindi. Disiplinin olduğu yerde başarının geleceğine inanıyorum. Hiçbir zaman katı disiplin değildi, belli kurallar koymuştuk. Oyuncuların, onları hem saha içinde hem saha dışında uygulamalarını istiyordum. Oyuncular da sıkıntı çekti ama her şeyin bir bedeli var. Sonuçta başarılar elde edildi. Herkesin gıptayla baktığı kupa kazanıldı. Herkes şimdi mutlu." diye görüşlerini aktardı.

        Kulübe kazandırdığı birçok kupanın yanı sıra altyapıdan yetiştirdiği oyuncularla da Türk basketboluna hizmet eden Aydın Örs, "Altyapıya her zaman önem vermişimdir. Devamlı transfer yaparak takım kimyasını oluşturamazsınız. Real Madrid ve Barcelona'ya baktığınızda başarıların daha çok İspanyol oyuncuların üstünde olduğunu görürüz. Yabancı oyuncular rol oyuncular." ifadelerini kullandı.

        NAUMOSKİ EFSANESİ

        Aydın Örs, başarıların yaşandığı dönemlerde takımı adeta Makedon oyun kurucu Petar Naumoski'nin üzerine kurmuştu.

        İtalya'nın ardında Anadolu Efes'e transfer olan Naumoski, takımın en önemli isimlerinden biri olarak dikkati çekerken, Aydın Örs de Naumoski'nin lacivert-beyazlı kulüpten önce kariyerinin fena olmadığını ancak kendileriyle beraber yıldızlaştığını söyledi.

        Naumoski'nin o dönemin önemli basketbol ekollerinden Yugoslavya'da tanınan bir oyuncu olduğunu vurgulayan Örs, şöyle devam etti:

        "Bizimle beraber büyüdü ama Naumoski bizi de büyüttü. Takımın en önemli parçasıydı. Oyun kurucu olarak hem skor yapan hem takımı oynatan lider oyuncu olarak simgeleşti. Bir sürü genç oyuncu onu seyrederek basketbola gönül verdi. Ender Arslan bunlardan biri. Tabi bizim takım sadece Naumoski'den ibaret değildi. Ufuk, Volkan, Tamer, McRae bunlar çok önemli oyuncular. Murat Evliyaoğlu, çok katkı yapan oyunculardı."

        BURUK AYRILIK

        Aydın Örs, Korac Kupası'nın yanı sıra kazandırdığı lig şampiyonlukları ve kupalara rağmen Anadolu Efes'ten buruk bir şekilde ayrıldı.

        1998-1999 sezonuna iyi başlamayan Anadolu Efes'in Pınar Karşıyaka karşısındaki yenilgisinin ardından Örs, 19 Ekim 1999'da birçok başarıya imza attığı kulüple yollarını ayırma kararı aldı.

        "Sezon başında ayrılacaktım." diyen Aydın Örs, "Tuncay Özilhan kesinlikle bırakmayacağını söyledi. Çok radikal değişiklikler yapmıştık. Yeni takım için sabır gerekiyordu. Bazı yenilgiler olacaktı. Üst üste olunca... Bir yerde uzun yıllar çalıştığınızda yüzünüz de eskiyor, ilişkiler yıpranıyor. Onun getirdiği yıpranmışlıklar da vardı. Öyle bir ayrılık oldu, herkes yoluna devam etti." diye konuştu.

        BAŞARILARININ YENİ ADRESİ MİLLİ TAKIM

        Anadolu Efes'in ardından A Milli Takım'ın başına geçen Aydın Örs, milli takıma da tarihinin ilk önemli başarısını kazandırdı.

        Milli takımı 2001 Avrupa Şampiyonası'nda ikinciliğe taşıyan Aydın Örs, Türkiye Basketbol Federasyonunun kendisine 2000'de teklif yaptığını ve Avrupa Şampiyonası hedefinin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

        "Güzel kadro kurduk. Hem tecrübeli hem genç oyuncular vardı. 35-40 maç oynayarak şampiyonaya hazırlandık. Ülkenizde oynarken baskı hissediyorsunuz. Herkes başarı bekliyor. Oyuncular ilk maçları müthiş baskı altında oynadılar. Letonya'yı yendik, Slovanya'ya kaybettik. İspanya'yı yendik, bu bize moral kazandırdı. Uzatmada da olsa Hırvatistan ve Almanya'yı geçerek finale yükseldik. Finaldeki rakip Sırbistan'a yenildik. Türkiye'ye Avrupa ikinciliği kazandırdık. Milli takımda başarılı olmak benim için önemliydi. İsveç'teki Dünya Şampiyonası'nın ardından federasyondan talep gelmemesine rağmen misyonumu tamamladığımı düşünerek istifa ettim."

        BAŞARILARI FENERBAHÇE'DE DE SÜRDÜ

        Aydın Örs, milli takımın ardından Fenerbahçe'nin başına geçerek başarılı kariyerini sürdürdü.

        Türkiye liginde 15 sezon sonra, 2006-2007'de sarı-lacivertli takımı şampiyonluğa taşıyan Örs, burada da bir vizyon ortaya koyduklarını ve kulübün 100. yılında şampiyonluk sevinci yaşadıklarını dile getirdi.

        Anadolu Efes'e yaşattığı başarılara rağmen görevinden ayrılmak zorunda kalan Aydın Örs, Fenerbahçe'yi de şampiyon yapmasına rağmen Bogdan Tanjevic'in başantrenörlüğe getirilmesiyle bir kez daha ayrılık yaşadı.

        Sarı-lacivertli takıma 2010'da yönetici olarak dönen Aydın Örs, 2 yıl bu şekilde çalıştıktan sonra kariyerini noktaladı.

        Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın iyi niyetle kendisinden basketbol şubesinin başına geçmesini istediğini vurgulayan Örs, "Şampiyonluktan sonra antrenör olarak hedeflerim vardı. Esas hedefim Avrupa'da başarılı olmaktı. Onlar öyle tercih yapınca ayrılmak durumunda kaldım. Tekrar yönetici olarak geldim ama 3 Temmuz süreci sıkıntılı dönemlerdi. Daha sonra ayrıldım." ifadelerini kullandı.

        "TÜRK BASKETBOLUNA YETERİ KADAR HİZMET ETTİM"

        Birçok kişinin antrenörlüğü erken bıraktığını kendisine söylediğini belirten Aydın Örs, "Türk basketboluna yeterli şekilde hizmet ettiğimi düşünüyorum. Hem kulüpler hem milli takım düzeyinde en iyi şekilde çalıştığımı ve takımları iyi yerlere getirdiğimi düşünüyorum." diye konuştu.

        Oyuncu yetiştirmek açısından da Türk basketboluna önemli oyuncular kazandırdığına inandığını belirten 70 yaşındaki Örs, şunları kaydetti:

        "Her şeyi tek başıma yapmadım. Gerek Anadolu Efes'te, gerek milli takımda, gerekse Fenerbahçe'de başarıların kazanılmasında, oyuncuların yetiştirilmesinde yanımda önemli ekipler vardı. Önemli oyuncular çıktı. Benimle çalışan antrenörler şu an önemli başarılar elde ediyorlar. Misyonumu tamamladım. Başka pozisyonda basketbola hizmet etmek benim için aynı önemde. Antrenörler derneği olarak seminerler yapıyoruz, turnuvalar yapıyoruz ve Türk basketbolu kamuoyuna öneriler sunuyoruz."

        Önemli oyuncuların yetişmesinde katkısı olan Aydın Örs, yardımcıları Ergin Ataman ve Oktay Mahmuti gibi isimlerin de başantrenörlüğüne katkı yaptı.

        Bu isimlerin de başarılı şekilde kariyerlerini sürdürdüğünü hatırlatan Aydın Örs, "Ergin Ataman hem Türkiye'de hem Avrupa'da, Oktay Mahmuti Türkiye'de şampiyon oldu. Hakan Yavuz da başarılı şekilde yoluna devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

        UNUTULMAZ OYUNCULAR

        Antrenörlük kariyerinde çalıştığı unutulmaz oyunculara değinen Aydın Örs, şu ifadeleri kullandı:

        "Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Murat Evliyaoğlu, Tamer Oyguç, Mirsad Türkcan, tabii ki Petar Naumoski büyük oyuncuydu. Sonradan Hidayet Türkoğlu, Hüseyin Beşok... Bunlar Türk basketboluna damga vurmuş oyuncular. Milli takımda çalıştığım İbrahim Kutluay, Harun Erdenay ve Orhun Ene bize çok önemli katkılar yapmış oyuncular. Mehmet Okur benim de milli takımda olduğum dönemde başarılı oldu. Hepsine teşekkür ediyorum."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ