Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol 1. Lig Mersin İdman Yurdu Mersin İdman Yurdu - Fenerbahçe maçı yazar yorumları - Futbol Haberleri

        HALİL ÖZER | BİR HOCAYI KURTARMAK

        EMRE’NİN golü öyle kolay kolay yabana atılacak bir gol değil.

        Daha üç gün önce feribotta 15-20 zorba tarafından saldırıya uğramış, darp edilmiş, bir günü jandarma karakolunda geçmiş, sonra da Mersin maçı kadrosuna alınmış... Oyuna girdiği andan itibaren Mersin seyircisinin sürekli ıslıklaması altında 90 artı 3’te böyle güzel bir gol atıyor... Bunlar bu kadar baskı altında her normal insanın yapacağı işler değil. Ancak Fenerbahçeli futbolcuların böyle özellikleri var. Stres altında herkese garip gelecek işler başarabiliyorlar. Emre’nin her şeyini eleştirebiliriz ama profesyonelliğini asla.

        95 dakikaya baktığınızda Fenerbahçe’nin, kırmızı karta kadar tek bir atağı yok. Sadece Servet’in hatasından Sow’un bir pozisyonu var o kadar. Oyun içinde Fenerbahçe adına Caner dışında tek bir pozitif görüntü yoktu.

        Fenerbahçe ne yazık ki yok hükmünde bir teknik direktör ile çalışıyor. Ne taraftar, ne futbolcular, ne başkan ve ne de yönetim kurulu dikkate alıyor. Tarihi bir hata olduğunu herkes biliyor. Ama en azından öyle böyle geldiğin bir görevde eldeki kadronun temel yapısını bozma, bilmediğin maceralara atılma, geçen sene ligi alıp götüren sisteme yürü de.

        Ama onu da yapmadı Kartal. Daha iyi fikrin yoksa karışma diye bir söz vardır. Aksine garip zorlamalar yaptı. Kadroyla o kadar oynadı ki şampiyonluk fırsatının yüzde 90’ını elleriyle kaçırdı. İsmail Kartal’ın tek taktiği Caner ve Gökhan’ın sağdan soldan yaptığı ortalar. Ama bu taktiği bile elleriyle bozuyor. Caner’in ilk yarıda nerede oynatıldığını anlayan var mı acaba?

        Eskişehir’de ligin ipini çözen yine bu garabet karar oldu. Neyi kanıtlamaya çalışıyor belli değil. Bir teknik direktör bu kadar iştahsız bir takımı nasıl yaratabilir? Bir camiada heyecanı nasıl böyle öldürebilir? Tamam, Trabzon kurşunlanması takımı etkiledi. Ama o olaydan önce de bu takım aynı haldeydi.

        Dün hocayı bu kez Emre kurtardı. Tüm sezon umutlarının bitip tükendiği anda geldi gol. Ve dün yıllarca çözemeyeceğim bir olay yaşandı. Bir gün toprak olup gideceğim ama bu soru hep aklımda kalacak. İsmail Kartal son dakikalarda golsüzlük devam ederken Diego’nun yerine Selçuk’u neden aldı? Mail adresim yukarıda, Allah aşkına bana yanıt verin.

        Hazır sormuşken bir soru daha. Dünyanın hangi kulübünde ligin en kızgın haftalarında hele iddian varsa futbolcusunun evlenmesine izin verilir. Lütfen söyleyin.

        VOLKAN

        Volkan’ın bu kadar kötü bir sezon geçirdiğini hatırlamıyorum. Dün üç pozisyon var. Üçünde de yüzde yüz hatalı. Kafası nerelerde belli değil. Fenerbahçe’de kalmak istiyorsa bence şu görüntüsünün üstüne dört Volkan daha koymalı.

        MERSİN SEYİRCİSİ

        Böyle güzel bir stadın var. Sıkıntılar içinde seni ayakta tutan bir teknik direktörün ve takımın var. Peki desteğin nerede... 90 dakika Volkan ile uğraşmak da neyin nesi. Tepkiliysen bağır ama takımını unutma. Ne yazık ki futbol izlemeyi zerre kadar bilmiyoruz.

        FAİK ÇETİNER | EMRE'DEN HAYAT ÖPÜCÜĞÜ

        ŞAMPİYONLUK hesaplarını rafa kaldırmamak için Fenerbahçe’nin kazanmaktan başka çaresi yoktu. Ev sahibi Mersin yabana atılacak bir takım değildi. İsmail Kartal tepkiden Selçuk Şahin’i sakatlıktan yeni çıkmış moralsiz Emre’yi ilk 11’de sahaya sürmemişti. Alper Potuk da cezalı olunca, orta alanda değişikliğe gitmişti. Hasan Ali defansın soluna, Caner de orta sahaya sürülmüştü. Kazanmak zorundaki Fenerbahçe, maça rakibe önde basarak başladı. Ev sahibi de kontrollü oynayıp, rakibine çok geniş alanlar bırakmamayı planlamıştı. Süratli oyuncuları Pedriel, Nakoulma ve Welliton ile de ani ataklarla golü hedeflemişti. İlk 45 dakika Fenerbahçe formsuz Kuyt’ın yüzünden yine 10 kişi oynadı. Bereket, iki kişilik oynayan Caner Erkin, tüm açıkları kapatma peşindeydi.

        İlk bölümde önemli fırsatlardan faydalanamayan Mersin oldu. Sow’un forvette yalnız kalışı, Diego’nun hem yaratıcı hem de bitiriciliğe soyunması onu fazlasıyla zorladı, Fenerbahçe’yi hücumda etkisiz kıldı. İlk yarı golsüz bittiğinde İsmail Kartal’ın ikinci yarıya hamle yaparak başlayacağını düşündük. Ama Kartal aynı takımı sahaya sürmüştü.

        Bu yarıya da iyi başlayan ev sahibi oldu. Hatta Welliton’un kafa topunun direkten dönüşü Fenerbahçe için bir ciddi sinyal daha idi. Ancak her zaman söylediğimiz gibi futbol oyununda beklenmedik anlarda, beklenmedik işler oluyor. Fenerbahçe’nin sıkıntılar yaşadığı bir anda eski oyuncusu Vederson topu Kuyt’ın önüne bıraktı. O da Sow’u gördü. Sow ceza sahasına girmeden kaleci Muammer onu yere indirdi. Karar faul ve kırmızı kart idi. Bu, maçın da kırılma anı oldu. Sahada artık 10 kişilik bir rakibi vardı Fenerbahçe’nin. Bu tablo ister istemez üstünlüğü Fenerbahçe’ye geçirdi. Üstünlüğe rağmen gol gelmeyince İsmail Kartal ilk hamlesini yaptı. Meireles, Hasan Ali dışarı, Emre ve Webo içeri. Fenerbahçe golü düşünürken, golü yiyordu. Welliton, Volkan’la karşı karşıya kaldığında topu içeri bıraksa, Fenerbahçe şoka girecek lige de havlu atacaktı. Bir takım eline geçen fırsatları böyle cömertçe harcarsa maçı da kaybetmeye mahkum oluyor.

        ‘Maç golsüz biter’ derken, uzatma dakikalarında kaptan Emre sahneye çıktı ve kendine has nefis bir şutla topu ağlara göndererek, hem 3 puanı kurtardı hem de takımını yarışa devam ettirdi. Şimdi heyecanla önümüzdeki haftayı bekleyeceğiz. Havlu atacakken zirveye tutunan Fenerbahçe de umutla önce G.Saray- Beşiktaş derbisini merak ediyor olacak.

        SENARYOCULARA NOT

        Mersin kalecisinin kırmızı kart gördüğü pozisyon öncesi hatalı pası veren eski F.Bahçeli Vederson. Topa kafayla vuracağı yerde elle müdahale edip frikik yaratan da yine eski F.Bahçeli Serkan Balcı. Futbolda bu işler var. Kimse oturup art niyet aramasın bilhassa senaryocular.

        EMENİKE ARANIYOR

        Kim ne derse desin bilhassa dış saha oyunlarında Sow ve Webo etkisiz. Bence Fenerbahçe, Emenike’yi kaybetmeyip kazanmalı.

        BÜLENT YAVUZ | ÇAKIR'IN KARARLARI DOĞRUYDU

        FENERBAHÇE, Mersin'de zirve yarışını son haftalara taşımayı becerdi. Sarı-Lacivertliler, emektar Emre Belözoğlu sayesinde hem taraftarlarına hem de Fenerbahçe camiasına derin bir 'oh' çektirdi. Fenerbahçe'nin görüntüsü aslında 'ahı gitmiş, vahı kalmış' gibi. Ama kabul edilebilir mazeret var. Zirve yarışı yapan takımlarımızın hemen hemen hepsi büyük baskı ve stres altında. Artık iyi futbol ne yazık ki fayda etmiyor. Zar zor olsada atılan 1 gol son haftalar için umut oluyor.

        Hakem Cüneyt Çakır, yine çok güzel bir maç yönetti. Verdiği kritik kararların hepsi doğruydu. Mersin kalecisinin atılması çok netti. Burada bariz gol şansının engellenmesi söz konusuydu. Türkiye'nin 1 numaralı hakemi son günlerde konuşulan hakem hatalarına kısmen de olsa set çekti.

        Nakoulma'nın ceza alanı içerisinde ki düşüşü kesinlikle penaltıyı gerektirmezdi. Zaten hakem Cüneyt Çakır pozisyona çok yakındı ve tereddütsüz olarak 'oyna, bir şey yok' dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ