Futbol dünyasının "kiralık yıldızları"

Türk futbolunda çok sık görmeye alışık olmadığımız bu yöntem sayesinde Arda Turan ve Rüştü Reçber gibi oyuncular, İspanyol devi Barcelona'ya kadar uzanan bir kariyere sahip oldu.

Kariyerlerinin başında kiralık gittikleri takımlarda kendilerini göstererek yıldızı parlayan oyuncuların başında gelen
Arda Turan, Türk futbolcusunun Avrupa'da ulaştığı en üst noktaya çıktı.

Galatasaray altyapısında yetiştikten sonra 2005-2006 sezonunun ikinci yarısında 19 yaşındayken Manisaspor'a kiralanan Arda Turan, burada sergilediği performansın ardından sarı-kırmızılıların ve milli takımın vazgeçilmez oyuncusu olmayı başardı.

Çok geçmeden Avrupa kulüplerinin dikkatini çeken Arda, 2011'de 12 milyon avro karşılığında İspanya'nın Atletico Madrid
takımına transfer oldu.

Madrid ekibinde 4 senede lig, Kral Kupası, İspanya Süper Kupası, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Süper Kupa zaferleri
yaşayarak ulaşılması zor başarılara imza atan milli futbolcu, sezon başında 34 milyon avro bonservis bedeliyle
Barcelona'ya transfer olarak kariyerinin zirvesine ulaştı.

Barcelona'da forma giyen diğer Türk futbolcu Rüştü Reçber de kariyerinin başında 20 yaşındayken tecrübe kazanması için başka bir takıma kiralandı.

O dönem Engin İpekoğlu'nun kalesini koruduğu Fenerbahçe'nin, 1993-1994 sezonunda forma şansı bulabilmesi
için Antalyaspor'a kiralık olarak gönderdiği Rüştü, burada gösterdiği performansla kendisini Türk futboluna kanıtladı.

Antalyaspor'da edindiği tecrübeyle Fenerbahçe'ye dönen ve sarı-lacivertlilerin kalesini uzun yıllar koruyan
Rüştü Reçber, 2003'te sözleşmesinin bitmesiyle Avrupa'nın dev kulüplerinin transfer teklifinde bulunduğu bir oyuncu
haline geldi.

Tercihini Barcelona'dan yana kullanan eski milli kaleci, burada kısa bir süre görev yaptıktan sonra tekrar Fenerbahçe'ye
döndü ve kariyerini Beşiktaş'ta sonlandırdı.

İngiliz futbolunun marka haline gelen isimlerinden David Beckham, kariyerinin ilk yıllarında Preston North End'de
kiralık olarak top koşturdu.

Manchester United'da kariyerinin başlarında genellikle kupa ve Avrupa maçlarında kadroya girebilen Beckham, 1995'te
20 yaşındayken teknik direktör Sir Alex Ferguson tarafından kendisini ispatlaması için alt lig takımlarından Preston North
End'e gönderildi.

Beckham'a kiralık oynadığı Preston North End'de kendini gösterebilmesi için 5 maç yetti. Takımında biri kornerden olmak üzere 2 gol atan Beckham, aynı sezon Manchester United'a dönerek ilk Premier Lig deneyimini yaşadı.

"Kırmızı Şeytanlar"da gösterdiği performansla İngilizlerin yetiştirdiği en önemli oyunculardan biri haline gelen
Beckham, futbolu bırakmadan önce Real Madrid, Los Angeles Galaxy, Milan ve Paris Saint-Germain'de görev yaptı.

Bu sezon Spor Toto Süper Lig'de Antalyaspor forması giyecek Samuel Eto'o, kariyerinin ilk yıllarında Real Madrid
tarafından birçok takıma kiralık olarak gönderildi.

Dünya çapında ünlü bir futbolcu haline gelmeden önce 90'lı yılların sonunda daha 20 yaşında bile değilken Leganes,
Espanyol ve Mallorca'ya kiralanan Eto'o'ya, bu takımlarda edindiği tecrübe Barcelona'da yaşadığı başarıların kapısını açtı.

Katalan ekibinin yükselişe geçtiği yıllarda takımın gol yükünü çeken ve birçok kupa zaferi yaşayan Kamerunlu
futbolcu, daha sonra Inter, Anzhi, Chelsea, Everton, Sampdoria, son olarak da Antalyaspor'a transfer oldu.

Portekiz futbolunun yetiştirdiği önemli futbolculardan Rui Costa, profesyonel kariyerinin ilk yılında Benfica tarafından
alt lig takımı Fafe'ye kiralandı.

Bir sezon boyunca Fafe'de 38 maçta görev yapan 18 yaşındaki Rui Costa'nın burada attığı 6 gol ve gösterdiği
performans, ilerleyen yıllarda dünya futbolunun en iyi 10 numaralarından biri haline gelmesini sağladı.

İtalyan ekibi Fiorentina, 20 yaşındayken Rui Costa için Benfica'ya 6 milyon avro transfer bedeli ödedi. Rui Costa'nın
en büyük transferi ise 2001'de Fatih Terim'in çalıştırdığı Milan'ın kendisi için 42 milyon avro bonservis bedeli ödemesiyle
gerçekleşti.

Tarihin en büyük golcüleri arasında yer alan Di Stefano, Real Madrid'e uzanan kariyerine 20 yaşındayken Arjantin'in
Huracan takımında kiralık olarak başladı.

Şili'nin dünya futboluna armağan ettiği golcülerden Ivan Zamorano, Real Madrid ve Inter'de oynamadan önce ülkesinde
kariyerine başladığı Cobresal tarafından 18 yaşındayken Cobreandino'ya kiralandı.

Oynadığı döneme sertliğiyle damga vuran Fransız Eric Cantona, olaylarla dolu kariyerinin başında 19 yaşında Auxerre'den
alt lig takımı Martigues'e kiralık olarak gönderildi.

İtalyanların unutulmaz futbolcularından Paolo Rossi, golleriyle futbol dünyasına kendisini tanıtmadan önce 19 yaşında
Como'da kiralık olarak top koşturdu.

Udinese'nin 18 yaşındayken gelişimini tamamlaması için Şili'nin Colo Colo ve Arjantin'in River Plate takımlarına kiraladığı Alexis Sanchez, İtalyan kulübüne döndükten sonra sergilediği performansla Barcelona,
ardından da Arsenal'a transfer oldu.

Futbola başladığı West Ham United'ın ilk yılında 17 yaşındayken Swansea City'ye kiraladığı Frank Lampard, sonrasında adını Chelsea ve İngiltere Milli Takımı'nın vazgeçilmezleri arasına yazdırdı.