Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş Skenderbeu - Beşiktaş maçının yazar yorumları - Futbol Haberleri

        BU KADAR GOL KAÇMAZ | MERİÇ MÜLDÜR

        Biz Türkler her sezon Avrupa macerasına ümitlerle başlarız. 3-5 sezonu istisna tutarsak çoğunda da hüsrana uğrarız. Ama yine yılmayız, hep “O sezon bu sezon” der çıkarız işin içinden. Bu sene yine benzer başladı. Önce G.Saray, sonra F.Bahçe şoklarını yaşadık, ülke olarak morale en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde, yüzümüzü gülümseten geçen yıl olduğu gibi yine Beşiktaş’tı.

        Tabii ki rakipler arasında da en zayıfı Beşiktaş’ınkiydi. Abartısız tüm Arnavutlar zaten Beşiktaş’ı şimdiden grup birincisi ilan etmişler, “Bu maç hiç değilse berabere bitsin” diyorlardı. Arnavut halkında, 5 kişiden 4’ü bahis oynarmış. Oranı az da olsa paralarını Beşiktaş’ın galibiyetine basmışlar.

        Haklılar elbette. Arada dağlar kadar fark var. Skenderbeu’nun dün galip gelmesine mucize bile yetmezdi. İstekliler, hevesliler de hepsi o kadar. 94 dakika boyunca Tolga’yı bir pozisyon haricinde tehdit bile edemediler. En önemli ayakları 19’luk Olayinka. Beşiktaş için antrenman tadında değildi elbette de oldukça da rahat bir maçtı.

        Golden sonra ilk devre bitene dek her Beşiktaş atağı neredeyse pozisyon doğurdu. Ama o Türkiye liginde özellikle 1-2 maçta kendini gösteren lakayıtlık, kayıtsızlık, biraz ağır da kaçacak ama şımarıklık farkı engelledi.

        Bu maç elbette her şeyi anlatmıyor. Ama ilk maçları kazanmak önemli. Şahsen ben geçen sezon Bilic’in Beşiktaş’ından da ümitliydim. İddia ediyorum o finalde Dnipro’nun yerine Beşiktaş olmalıydı. Şenol Güneş’in Beşiktaş’ından daha fazla ümitliliym. Kadro daha iyi ve tecrübeli.

        Ama dün Elbasan Arena’da o tecrübeye yakışmayan öyle goller kaçtı ki. Töre’yle, Sosa’yla, Quaresma’yla, Cenk’le, Gomez’le. Rakibin eti, budu belliydi de Beşiktaş’ı 75 dakika rahatsız bile edemedi. İkinci gol gelse maç farka giderdi. Ama neler kaçtı neler. O goller kaçtıkça da Skenderbeu oyundan hiç kopmadı.

        Benim Beşiktaş’ta dün takıldığım iki adam var; biri Beck. Bu kadar rahat bir rakip karşısında bile Alman sağ bek hücuma katkı sağlayamayacaksa nasıl olacak. Evet, onun kanadındaki Berisha hızlı, etkili de Beşiktaş’ın sağ beki de koskoca 90 dakikada 1 orta yapar.

        Diğer isim Quaresma; evet bu takımın yıldızısın. Yıldızlar kaprisli olabilir, bencil olabilir. Belli ölçüde kabul edilir.

        Ama Quaresma bunu çok abartıyor. Şenol hoca da kenarda saçını başını yoldu da ne çare!

        FEDAKAR TARAFTAR

        Beşiktaş taraftarına helal olsun. İstanbul’dan otobüsle Arnavutluk’a kadar gelmişler. 18-19 saatlik yolculuk. Harika da destek verdiler. Bir de şu meşaleleri yakmasalar. UEFA’nın eline koz vermeseler.

        BU ANLAYIŞLA OLMAZ

        Beşiktaş son 15 dakika geriye yaslandı. 2-3 adamla hücum etti, orta sahayı da rakibe bıraktı, 7-8 kişi kapandı. Hadi bu maç geçildi de bu anlayışla Moskova’da, Lizbon’da acımazlar.

        BAŞLANGIÇLAR ÖNEMLİDİR | ALİ GÜLTİKEN

        Bu tür zayıf ekiplere karşı oynarken, en büyük rakibiniz konsantrasyon olur. Ciddiye almadığınızda sıkıntı kaçınılmazdır. Ama önemsediğinizde de birçok şeyi deneme şansı bulursunuz. Sonuçları da keyifli olur. Beşiktaş dün akşam işin keyifli tarafını yaşadı. Bir de kaçırdıklarını atsa, daha güzel bir gece olacaktı. İkinci yarı işi rölantiye alsa da kontrolü elinde tutup yakaladığı pozisyonlarda biraz fazlaca cömert davrandı.

        Şenol Güneş bu maçı birçok açıdan fırsat olarak gördü ki, bu da doğruydu. Şans bulmakta zorlanan Kerim, İsmail Köybaşı, Necip ve Cenk gibi oyuncularını kullanarak hem onları, hem de maçı kazandı.

        Beşiktaş karakteristik olarak çabuk çıkan, dikine oynayan bir takım. Buna tempoyu da eklediğinde sonucu bulmakta zorlanmıyor. Skenderbeu karşısında başlangıç düdüğünden itibaren oyunun inisiyatifini eline aldı. Rakibinin, en etkili ismi olan Olayinka’nın dışında kendisini zorlamasına da müsaade etmedi.

        Quaresma çok yetenekli bir oyuncu.

        Sahadayken takım içerisindeki varlığını ciddi şekilde hissettiriyor. Dün gece ilk yarıda oyun içerisinde çok denedi. Zaten karakteristiğinde de inisiyatif alıp, topla oynamak var. Bu yönünü fırsat buldukça kullanmaya çalıştı. Bu konuda takım içerisinde yalnız değil. Sosa çok klas bir oyuncu. Hem zekasıyla hem yaratıcılığıyla her zaman alkışı hak ediyor. Golde yaptığı koşu ve vuruşu yine 10 numaraydı. İkinci yarıda girdiği pozisyonları değerlendiremediği için bu yüzden notunu bir puan kırıp ‘9’ veriyoruz. Sosa’nın golünde, Cenk’in katkısını da pas geçmiyoruz. Gomez’in gelmesiyle zorlu bir rekabetin içerisine girse de Cenk, bu takım için çok önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha tekrar etti. Bu maç, form grafiğini ve moralini devam ettirmesi için şans oldu.

        Bir diğer parantezi de İsmail Köybaşı için açalım. Bu maçta, uzun dönem beklediği fırsatı güzel kullandı. Önünde iki tane sol bek olmasına rağmen, onlar içerisinde topu en iyi kullanan, öne doğru en iyi katkı yapan oyuncu. Şanssızlığı, sakatlıkları ve devamlılığı yakalayamaması oldu.

        İşin sonucunda rotasyon karşılığını bulurken, oyuncular işi ciddiye alarak Şenol Hoca’nın bu kararına doğru bir şekilde eşlik ettiler. Takım savunmasındaki başarıyı da es geçmiyoruz. Her geçen gün Beşiktaş bu konuda daha da gelişiyor.

        Siyah-Beyazlılar, bu maçla Avrupa Ligi’ne çok doğru bir başlangıç yaptı. Başlangıçlar her zaman çok önemlidir. Sonraki yol haritasını da belirler. Bu tür maçlarda rakibi ciddiye alırsanız, sonuç keyifli olur...

        + GÜNEŞ’İN ADALETİ

        Şenol Hoca’nın, birçok kulvarda mücadele eden oyuncularının hepsini hazır tutar şekilde kullanma felsefesi doğru bir bakış açısı.

        - HAKEM

        Maçın hakeminin, Kerim Frei’ın düşürülmesinde Kerim’e sarı kart göstermesi çok büyük bir hakem hatasıydı. Beşiktaş kazanmış olsa da bunu hoş görmüyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ