Fenerbahçe’de uyumsuz olan kim?
İbrahim Yıldız yazdı
Sezonun en çok konuşulan, eleştirilen ve tartışılan takımı şüphesiz Fenerbahçe oldu. Nedeni basit. Yepyeni bir takım kuruldu. Yeni hoca ve sportif direktör alındı. Üstelik 70 milyon Euro gibi bir yatırım yapıldı. Ve beklenti doğal olarak büyük oldu.
Sonuç?
Tüm bu beklentilerin gerisinde kalan bir takım ortaya çıktı. Savunmasıyla övünen Fenerbahçe, oynadığı her maçta gol yedi. Üstelik bu gollerin çoğunun duran toplardan olması ayrıca dikkat çekti. Yan top paslarından şikayet edilen takım, yine ve daha çok yan pas yapmaya başladı. Ve gol pozisyonları üretmede geçmiş yıllara göre zayıf kaldı.
VAN PERSİE’Yİ KÜSTÜRDÜLER
Ayrıca, teknik direktör ile oyuncular arasında ciddi bir duygusal bağ kurulamadı. Hoşnutsuzluk ve mutsuzluk yüzlere yansıdı. Dünya yıldızı Robin van Persie kulübeye mahkum edildi. Futbolculuğu tartışılmayacak bu futbolcu, kendi kabuğuna çekildi. Başka bir dünyada yaşar gibi görüntü vermeye başladı. Takımının attığı gole bile tepkisiz kalıp, nasıl bir motivasyon eksikliği yaşadığını tüm milyonlara gösterdi.
Şimdi isterseniz başa dönelim.
Fenerbahçe bu denli iddialı bir kadro kurduğunda birçok kişi gibi ben de desteklemiş ve olması gerekenin yapıldığını yazmıştık. Çünkü takımın yeni yüzlere ihtiyacı vardı. Başarıyı yakalayacak yıldız oyuncular takıma ciddi bir promosyon olacak ve beklenen tüm gelirlerin artmasına katkıda bulunacaklardı. Öyle de oldu.
PEREİRA YILDIZ OYUNCU SEVMEZ
Fakat, tek yanıldığı teknik kadronun oluşumuydu. Portekiz’li teknik adam Pereira seçildiğinde takımdaki gruplaşmanın olacağı yönünde eleştiriler yapılmış, soruna dikkat çekilmişti. Ayrıca, çalıştırdığı takımlarda yıldız oyuncuların çok öne çıkmasından rahatsız olduğu ve kendisinin bir adım önde olmayı sevdiği yazılmıştı.
Öyle de oldu. Şu anda Fenerbahçe’nin yaşadığı Van Persie sorunu tam da bu saptamaya uymaktadır. Bu sorunları giderecek olan Fenerbahçe yönetimidir. Taraftar bir yere kadar hoşgörü gösterir. Sonrasını tahmin etmek kolay. Milli aralar bu tür eksikliklerin giderilmesi için iyi bir fırsattır. Teknik, taktik, kondisyon, ideal kadro bir kenara, takımdaki en önemli sorun mutsuzluğu gidermek birinci görevdir.
70 milyon Euro’luk bir takım ve koskoca bir Fenerbahçe şahsi kaprislere teslim edilemez. Bunu en çok da Aziz Yıldırım bilir.
HAKEMLER NEDEN KONUŞMASIN
Kasımpaşa - Rizespor karşılaşması sonrası milyonlarca sporsever karşısına çıkıp özür dileyen hakem Deniz Çoban yeni bir tartışmayı da başlatmış oldu. Merkez Hakem Kurulu Başkanı dahil eski hakemler Çoban’ın yanlış yaptığını söylediler. Kısacası, bir hakem maçtan sonra yaptığı hatayı söylemekte özgür değilmiş. Bunu da öğrendik.
Hem UEFA, hem de MHK buna izin vermiyormuş. Böyle olunca yapılan hatalar üzerine bugüne kadar tek taraflı eleştiriler yapıldı ve hatayla suçlanan hakemlere söz hakkı verilmedi. Yasak olduğu için.
Bunu bilen Deniz Çoban, vicdanını dinleyip her şeyi göze alarak konuşmayı seçti. “Hatalıyım, özür dilerim, hakemliği bırakıyorum...” diyerek tüm kamuoyunu şaşırttı. Yaptığı özeleştiriden dolayı destekleyenler bir çığ gibi sosyal medyayı salladı. Bu çıkışı eleştirenler, soyadından yola çıkıp “Çobanlık yapsın, psikolojik sorunları var...’’ diyenler acaba kendi hataları karşısında hiç özeleştiri yaptılar mı?
Her şeyin bir ölçüsü olmalı. Bu eleştiri de olsa.
