Yıldırım bırakmamalı ama bırakacak
HTSPOR yazarı Meriç Müldür yazdı
HTSPOR
Tam 4 yıl 3 ay 6 gün olmuş. Aziz Yıldırım da Fenerbahçeliler de 4 yıl 3 ay 6 gündür o günü bekliyordu. O gün 9 Ekim 2015’miş.
Aziz Yıldırım ilk günden bu yana haykırıyordu, ‘kumpas’ diyordu da büyük bir çoğunluğu inandıramıyordu. 2.5 yıl boyunca umursanmadı bile. Taa ki 17/25 Aralık ortaya çıkana kadar. 4 yıldır haykırdığı gerçekler de dün tescillendi.
Çok çile çektiler, eziyet gördüler, zulme, yargısız infaza uğradılar. Ki bu yargısız infazın ilk bölümüne istemeden biz de ortak olduk. Ama en azından yanlışta ısrar etmedik. Bu süreçte hep doğruları yazdık, yazmaya çalıştık. Hukukçu olmasak da hukukçulardan aldığımız bilgiler doğrultusunda kendi tespitlerimizi yaptık, görüşlerimizi ortaya koyduk. Bazılarının hedefi olsak da...
Örneğin 25 Kasım 2011 tarihli Habertürk’te, “Dinlemeler usule uygun yapılmamışsa mevcut deliller de dosyadan çıkarılmak zorunda. Bu durumda Aziz Yıldırım BERAAT edebilir” diye yazmışız.
Örneğin 23 Nisan 2014’te kuvvetli şüphe değil, somut delil aranması gerektiğine işaret etmiş, yasa değişikliğine dikkat çekmiş, “F.Bahçe’nin şifresi 6526” manşetini atmışız.
Örneğin 16 Ocak 2015’te, “6526 sayılı yasaya göre hukuka aykırı olarak kabul edilecek delilleri çıkartırsan geriye 5 sayfa bile delil kalmıyor. Dava delil yetersizliğinden 1-2 celseye biter” demişiz.
Bazılarının hedefi olmaya devam etsek de, yazdıklarımız birer birer gerçekleşmiş. Adalet geç de olsa tecelli etmiş. Şimdi herkesin sorduğu 3-4 soru var: Tazminat davaları açılacak mı? Başkan bırakacak mı? Kongre ne zaman gibilerinden?
Birinci ağızdan direkt aldığım bilgi değil ama edindiğim izlenim, gözlemlerim doğrultusunda görüşüm net. Başkan bırakmamalı fakat bırakacak. Bırakmamalı çünkü Yargıtay safhası var, açılacak davalar var. Kim gelirse gelsin bu davayı Aziz başkan gibi sahiplenmez, tüm enerjisini, mesaisini Fenerbahçe için harcamaz, mahkeme mahkeme koşturmaz. Ancak görüşüne de elbette saygı duyuyorum. Çok yoruldu ve zamanını ailesine, minik yavrusu Yaz bebeğe ayırmak istiyor. Geri döndürmek için bu kez kolay kolay kimse ikna edemez.
Ne zaman bırakacağı ise net değil. Birkaç güne kongre kararını açıklayacağı konuşuluyor olsa da şahsi fikrim seçim için sezon sonunu bekleyeceği, Yargıtay kararını ise beklemeyeceği. Mayıs-haziran aylarında tüm branşlarda şampiyonluk hedefi koydu ve bunu gerçekleştirmek ister. Son sezonunun parolası 5’i bir yerde. Sezon biter Fenerbahçe kongreye gider. Son kongrede kürsüden de dile getirdiği gibi, giderken de kulübü kurda kuşa teslim etmez!
Ve davalar...
Fenerbahçe bu süreçte çok ağır bedel ödedi. Bunu da çok ağır ödetecek. Bunun için topuyla tüfeğiyle taarruza geçecek. Hukuk yolları sonuna kadar zorlanacak. Yargıya, kurumlara, kişilere karşı. Çok ağır tazminat davaları geliyor. Bunlar öyle böyle rakamlar değil, dudak uçuklatan rakamlar.
TRABZON'U ARTIK KANDIRMAYIN
Bir paragraf da Trabzon’dan açalım. Yöneticilerden Yakup Aslan konuşmuş. “TFF 5 yıl ceza alacak, F.Bahçe küme düşecek” demiş. Evet, 4 yıl önce bu sözler çok prim yaptı. Laf olsun diye yapılan bu tür çıkışlar yangını körükledi, ilişkileri düşmanlık seviyesine getirdi. UEFA’sı, FIFA’sı zaten yerle yeksan olmuş. Savcı beraat talep etmiş, mahkeme kararının bir gün öncesinde Aslan bu açıklamayı yapıyor.
Bugüne dek vaatlerinizin hiçbiri doğru çıkmamış. İki yıl önce “Kupa yola çıktı, geliyor!” diye buyurmuşsunuz, kupanın geldiği falan yok.
Bir ölçüde anladık. Taraftarınızı, camianızı yıllardır böyle ayakta tutmaya çalıştınız. Ama başaramadınız. Artık kabul edin, Trabzonlular’ı boş vaatlerle kandırmaktan vazgeçin. Rize’deki silahlı saldırı sonrası yaptığınız sağduyulu açıklamalarda ifade ettiğiniz gibi, insanlara cinnet geçirtmeyin!
