Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Fatih Altaylı: "Özbek UEFA'ya kendi gitsin" - Galatasaray Haberleri

        FATİH ALTAYLI | KÖŞEBAŞI

        Milli takım boşluğunda G.Saray’ın UEFA sıkıntısı var. Seneye problem olabileceğini kendileri de belirtiyor. UEFA ‘takipteki kulüplerin borçları azaldı ama sizinki çoğaldı’ diyor Siz ne düşünüyorsunuz, kulüp bu durumu toparlayabilir mi?

        Eğer işin başında akıllı adamlar olsa, bilgili, tecrübeli adamlar olsa toparlanır. Bakın şimdi Cenk Ergün diye biri Galatasaray’da çalışıyormuş. Gidip görüşüyor ve “Seneye UEFA’ya gidemeyebiliriz” diye aptalca bir açıklama yapıyor. Kimsin sen Cenk Ergün? Senin işin mi bunu açıklamak. Ama bunu bilerek yapıyorlar. Sonra gidersek “Çok zordu ama biz o kadar başarılıyız ki hallettik” diyecekler ya onun alt yapısını kuruyorlar.

        UEFA İNANILIR ŞEYLER DUYMAK İSTİYOR

        Başkan Dursun Özbek’e bir tavsiyem var. UEFA’ya kendi gitsin. Ama tek başına değil. Yanına Faruk Süren’i, Ali Dürüst’ü, hatta Alp Yalman’ı da alsın. UEFA’ya bir proje sunsunlar. Küçülerek değil büyüyerek borçları azaltacaklarını anlatsınlar. Oteli göstersinler. 150 milyon Dolar’lık bir değer yaratıldığını, bunun Dernek’ten Sportif AŞ’ye sermaye olarak devredileceğini ve borçların bu yolla sıfırlanacağını söylesinler. UEFA zaten Galatasaray’dan inanılır bir şeyler duymak istiyor. UEFA aptal mı, Galatasaraysız bir Türkiye temsili istesin. Nasıl para kazanacak, nasıl Türkiye’den yüksek naklen yayın paraları alacak. Onlara inanacakları bir hikaye sunmak lazım. Bunu da söylediğim ekip olarak gidip anlatırsa inandırıcı olur.

        İLK YARIDA SELÇUK, BALTA İKİNCİ DEVREDE CANER, ARDA

        Üzücü günler yaşıyoruz. Milli Takım’ın başarısı ne kadar teselli eder bilmiyorum ama yine de bir damla olsun yüreğimizi hafifletti. Çek maçını nasıl buldunuz?

        Hayatımın en keyifsiz maçıydı. Prag uçağını bekliyordum. Önce Ankara’da patlama diye bir yazı. Sonra 10 ölü, 20 ölü... Bu halde uçağa bindik. İnince muhabir arkadaşlarımı aradım. Biri “Abi en az 40 ölü ben gördüm. Yüzü bulabilir” dedi. O andan sonra kafamda ne maç kaldı ne başka bir şey. Ülkemi bu hale getirenlere, Türkiye’yi Ortadoğu ülkesi haline getirip, sonra da “Ortadoğu’da böyle şeyler normal” diyenlere lanet ettim. Beddua ettim.

        DÜRÜST: KOLEJ TAKIMI GİBİ

        Prag’da Milli Takım’la aynı oteldeydim. Maç öncesi yöneticilerle uzun uzun sohbet ettik. Ali Dürüst “Milli takım, kulüp takımından daha zor. Çünkü bir hava yaratmak, kaynaşma sağlamak için zaman yok. Ama bu kez görüyorum bir kolej takımı gibi olduk artık” dedi. Ne var ki, Ankara’dan gelen haberin etkisi çok büyüktü çocuklar üzerinde.

        Doğrusu ilk yarı iyi oynamadık. Cenk gayretliydi ama topu rakip sahada tutması için gerekenleri yapmadı. Selçuk liderliği ele almasa çok sıkıntıya girebilirdik. İlk yarının en iyileri bana göre Selçuk ve H.Balta’ydı. 2. yarı ise başka kimliğe geçtik. Caner çok iyi kesmeler yaptı. Penaltı da ortasından geldi zaten. Sonra Arda devreye girdi. Terim maçta Arda’yı santrfor olarak başlatmak istiyormuş. Son anda karar değiştirmiş. Cenk çıkıp Arda santrfora geçince ilerde top tutmaya başladık. Bekler oyuna girmeye, Arda da yorgunluğunun zirve yaptığı anlarda döktürmeye başladı ve muazzam bir gol attırdı. Boşuna Barcelona’nın orta sahasına beyin olarak alınmadığını gösterdi.

        KAPTAN’A ÖZEL PROGRAM UYGULANMALI

        Kaptan Arda müthiş bir gol attırdı. Barcelona’nın ağzı kulaklarında. Siz Arda için ne düşünüyorsunuz? Dedim ya, boşuna Barcelona’nın bu yılki en büyük transferi değilmiş. Yalnız şunu söylemek isterim; Arda niyeyse çok yorgun. 90 dakika çıkaramıyor. Her zaman fizik olarak çok güçlü değildi ama bu kez fazladan yorgunluğu var. Maç eksiği falan deniyor ama yine de bu kadar bitik olmaması lazım. Bana sorarsanız özel program uygulamalı. Gerekirse özel idman antrenörü tutmalı ve ekstra çalışmalı. Çünkü muazzam bir yetenek ama temposunu maça yayamıyor.

        İZLANDA TAŞ GİBİ AMA 1 PUANI ALABİLİRİZ

        İzlanda maçı ne olur?

        Zor soru. İzlanda taş gibi takım. 1 puan alabiliriz diye umuyorum. Bu milli takımda hoşuma giden şu; iyi oynamasa bile kazanıyor. Eskiden tersi olurdu. Şahane oynadığımızı zanneder üç yerdik. Büyük takımlar karşısında bol bol top tutardık ama yenilirdik. Şimdi tam tersi oluyor. Oynamıyormuşuz gibi geliyor ama yeniyoruz.

        TERIM DEĞİL KÖTÜ OYUN TAKIMI DEĞİŞTİRDİ

        Fatih hoca 3 maçtır genç bir ekip sahaya sürdü. Sizce nerelere adam lazım?

        Santrfor eksiğimiz aşikar. Burak yoksa santrfor yok. Adem’i denedi olmadı. Umut o tür adam değil. Cenk eksik. Kanat adamlarımız dünya çapında. Orta alan zengin. Oğuzhan, Ozan var, Arda, Selçuk banko. Hakan genelde iyi. Yasin var, Volkan Şen var. Sadece Emre Belözoğlu tarzı biri yok. Stoperde ise sorun var. Serdar henüz tecrübesiz. Daha iyi olacak. H.Balta’nın hiç alternatifi yok. ‘Terim takımı gençleştirdi, değiştirdi’ deniyor ya, bence takım kendini değiştirdi. İlk maçlarda o kadar kötü oynadılar ki, Terim arayışa girmek zorunda kaldı ve buldu.

        HAYIRLI UĞURLU OLSUN

        3 Temmuz süreci mahkemenin kararı ile resmen bitti. Bundan sonra sizce Fenerbahçe nasıl yol almalı? Aziz Yıldırım muhtemelen mayıs ayında bırakacak. Siz bu konuda ne diyorsunuz?

        Hayırlı uğurlu olsun. Konjonktürel davalar konjonktürel sonuçlar elde eder. Türkiye’de hukuğun, adaletin tecavüze uğradığını biliyorduk zaten.

        SPOR KARA PARA AKLAMA YERİ OLDU

        UEFA’nın bu rezilliği, FIFA’nın üç kağıtları, rüşvetler, futbolu yönetenlerin bu durumuna ne diyorsunuz?

        Siz şaşırdınız mı? Bilmiyor muydunuz? UEFA, FIFA, IOC, FIBA, IAAF hepsi berbat halde. Yolsuzluk diz boyu. Bu kadar para, bu kadar sponsor olunca böyle oluyor. Sportiflik diye bir şey kalmadı. Spor kara para aklama, kara para saklama yeri haline çoktan geldi.

        CEHALETLERİ ORTAYA ÇIKTIĞI İÇİN Mİ BATIYOR!

        Milli maçta yorumculuk yaptım ya, kötü insanların buluşma yeri haline gelen sosyal medyadan türlü laf ettiler yine. Söylediklerime tek kelime edemiyorlar ama yine de sövüyorlar. Umursadığımdan değil de, duysunlar diye bir şey söyleyeceğim bu şerefsizlere. 50 küsur yaşındayım. 7-8 yaşından beri sporun içindeyim. Değişik spor branşlarında, federasyonlarda görev yaptım, G.Saray’da yöneticilik yaptım. Mesleğe spor yazarlığından başladım. Yorumculuk için sporu bilmek mi yoksa bilip bilmen önemli değil eğitimsiz olmak, spordan başka bir şeyden anlamıyor olmak mı şart. Yorumculuğum niye batıyor bunlara. Cehaletleri ortaya çıktığı için mi!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ