Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Galatasaray-Benfica maçı yazar yorumları - Futbol Haberleri

        İBRAHİM YILDIZ

        GALATASARAY'DAN AVRUPA'YA MERHABA

        Galatasaray, Benfica‘yı yenerek Avrupa şanssızlığını da kırdı.

        Şampiyonlar Ligi maçlarına iyi başlamamıştı Galatasaray. Oynadığı iki maçta bir puan alabilmişti. Bu nedenle dün akşamki maç ayrı bir önem taşıyordu. Sarı-Kırmızılılar iddiasını sürdürmek için Benfica’yı yenmek istiyordu.

        Son 4 lig karşılaşmasını kazanan Galatasaray, moral olarak hazırdı. Üstelik geçen hafta Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında ortaya koydukları futbol, büyük beğeni kazanmıştı. Atılan 4 gol futbolcuları ve taraftarları oldukça mutlu etmişti.

        İşte böylesine pozitif bir ortamda maça çıkıldı.

        Ne var ki, maçın hemen başında gelen gol, tam anlamıyla herkese şok yaşattı. Savunmanın hatasını affetmeyen Gaitan topu ağlara gönderdiğinde henüz maçın 2. dakikası olmamıştı. Bir anlamda oyuna 1-0 yenik başlamış gibi oldu Sarı-Kırmızılılar.

        Yenilen golün etkisini 10 dakika kadar bir süre üzerinden atamayan Galatasaraylılar, orta alandan getirdikleri toplarla etkili olmaya başladılar. Üst üste kazanılan korner atışları bu baskının sonucuydu. Bilal’in şutunda kazanılan penaltı maçın seyrini de değiştirdi. Selçuk’un penaltı golünden sonra yeniden sahanın her yerinde ağırlığını hissettiren bir Galatasaray vardı.

        Benfica, beraberlik golünden sonra savunmadan çıkarak daha açık bir futbol oynamaya niyetlendi. Bu oyun anlayışı Galatasaray’ın işini kolaylaştırdı. Hızlı forvetlere sahip Sarı- Kırmızılılar, rakip savunmanın arkasına sarkarak pozisyon bulmak istediler. Bu topları atacak Selçuk, Bilal ve Sneijder gibi tekniği çok yüksek oyuncuların olması büyük avantajdı.

        Alman Panzeri Podolski’nin attığı gol de savunma arkasına atılan bir pasla oluştu. Podolski, çabukluğunu ve soğukkanlılığını gösterdi. Tecrübeli kaleci Cesar’ın bacakları arasından topu ağlara gönderdi.

        Aslan, Devler Ligi’nin hiç de yabancısı olmadığını her maçında göstermiştir. Bu bir gerçek. Bu kez başlangıç kötü oldu. Ancak dün “Avrupa’da ben de varım” dercesine iyi bir futbol ortaya koydu.

        Şunu da hemen söylemeliyiz; Hamza hoca orta alandaki oyuncularına rakibinin açıklarını iyi anlatmış. Tatlı, sert diyeceğimiz bir anlayış rakibin dengesini bozdu. İkinci yarı galibiyeti koruma adına rakibine daha geniş alan bırakan Galatasaray, zaman zaman sıkıntılı anlar yaşadı. Bilal, Selçuk ve Sneijder’ın oyundan düşmesi, orta alan hakimiyetinin Benfica’nın eline geçmesine neden oldu. Fakat Chedjou arkadaşlarının tüm açıklarını kapatarak, dün akşamki maçın kahramanlarından biriydi.

        PODOLSKİ, DİNAMO GİBİ

        Alman forvet dün biraz şanslı olsa skor çok farklı olurdu. Toplara her vurduğunda seyircileri yerinden zıplatan bir oyuncu. Attığı gol dışında savunmaya yardımı da tam bir derslikti.

        YASİN BU KEZ OLMADI

        Lig maçlarındaki performansını Benfica karşısında gösteremedi. Top ayağında olduğunda hareketlenen Yasin, savunmaya yardımda zayıf kaldı. Oyundan alınması yerindeydi.

        HALİL ÖZER

        İBERYA'NIN RAHATI BOZULDU

        Bu Benfica son yıllarda Avrupa futboluna damga vuran Atletico Madrid’i gitti evinde 2-1 yendi.

        Yani öyle kolay bir takım değil. Futbolu coşkulu oynayan, çok etkili ve hızlı oyunculara sahip bir ekip.

        O yüzden Galatasaray’ın galibiyeti asla ve asla küçümsenecek bir galibiyet değil.Aksine göklere çıkarılacak bir zafer.

        Bu maçın sinyalleri Gençlerbirliği maçında verilmişti.

        2. dakikada gelen şok gol de etkilemedi. Aksine belki de iyi oldu. Benfica aşırı bir öz güvene ulaştı, Galatasaray ise aşırı konsantrasyona.

        Bu karşılaşmada Sneijder’ın ne kadar ulu bir futbolcu olduğu ortaya çıktı. Lütfen bir kere daha izleyin. Attığı pasları, oyunu açması, rahatlatması, rakibe gözdağı vermesi, zorlaması, inceliği ile futbolun tüm güzelliklerini bir gecede üzerinde topladı ve sergiledi. Takımını itti. Teslim olmaz yapısı herkesin moralini bozan o golün unutulmasını sağladı.

        Golden sonraki 15 dakika son yıllarda Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki en futbol yüklü dakikalarıydı. Maçın genelinde müthiş akıllı ve etkiliydi. Ama o 15 dakika gerçekten inanılmazdı. Sneijder’ın ustalığı, Podolski, Bilal, Hakan Balta, Selçuk’un müthiş mücadelesi, Chedjou’nun olağanüstü oyunu, Benfica’nın kaçınılmaz sonunu hazırladı. Portekizliler’in elini, ayağını bağladı.

        Hamza hoca takımı maça iyi hazırlamış. Rakibi de iyi incelemiş ve eksiklerini doğru tespit etmiş. Savunmadaki zaaflarını, stoper Luisao’nun hamlelerindeki ağırlığını çok iyi kullandı Hamza hoca. 2. yarıdaki değişiklikleri yerindeydi. Sadece Yasin tartışılırdı. Ama ona da çok gerek yok. Yasin öyle pek de coşacak gününde değildi. Hamza hoca artık seyirciye pek aldırmıyor. Bunu birkaç haftadır gösteriyor. Takımın patronu seyirci değil Hamza hoca. Herkes işini yapsın, kimse kimseye köstek olmasın yeter.

        Benfica’da Gaitan diye öyle bir futbolcu vardı ki daha şimdiden birçok Türk kulübünün ağzının sulandığını hissedebiliyorum. Attığı gol olağanüstüydü. Ancak oyundan çok kopuyor. Bölük pörçük oynuyor. Bu da bizim çok işimize yaradı. Sürekliliği olsaydı dün yarattığı tehlikeler çok daha fazla olabilirdi.

        Bu maç grupta İspanyollar’ın ve Portekizliler’in yani İberya yarımadasının rahatını bozdu. Paşa paşa çıkacaklarını düşünüyorlardı. Şimdi Benfica maçının önemi çok büyük. Bir galibiyet belki çok zor ama bir puan bile bu grupta Galatasaray’ın iddiasını sürdürmesini sağlar.

        PODOLSKİ

        Maça çıkarken muhtemelen ekstra bir ciğer takmış. Almanlar böyle. İnanılmaz bir iş disiplini ve yılmayan bir mücadele gücü. Maçın tartışmasız en önemli yıldızıydı.

        CHEDJOU

        Gaitan’ın attığı gole çok fazla takılmadı. Aynen devam etti. İnanılmaz toplar kesti. Belki dikkat çekmedi ama o kestiği toplar yüzde yüz gollük fırsatları başlamadan bitirdi. Podolski’ye asisti çok klastı. Alman forvet bunu gol yapmasaydı gerçekten o asiste yazık olurdu.

        ERHAN TELLİ

        KORKMADI KAZANDI

        ‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme’ demişler! Atletico Madrid maçından önce rakibini ‘favori’ ilan ederek, daha maç başlamadan maçı veren de Hamza Hamzaoğlu’ydu... Bu maçı, maçtan bir gün önceki basın toplantısında ‘favori biziz’ diyerek kazanan da!.. Eleştirilerden mi ders çıkardı, yoksa hatasını mı anladı bilmiyorum. Bildiğim tek şey, Hamza hocanın bu kez Galatasaray teknik direktörüne yakışır bir cesarette davranmış olmasıydı. Bu kez korkmadı! Cesaretinin ödülünü de, hak ettiği gibi güzel bir galibiyetle aldı. Hatta o inanmışlık ve cesaret duygusu öylesine güçlüydü ki, santradan yenilen o gol bile moralleri bozmaya yetmedi...

        Hocasından futbolcusuna, malzemecisinden tribündeki taraftarına kadar sirayet eden o inanç, 1-0 yenik duruma düşülmesine rağmen ‘Biz bu maçı kazanacağız arkadaş’ güvenini vermeye yetti. Yediği şok gole rağmen, tıpkı aç aslanlar gibi saldıran Sarı-Kırmızılı futbolcular, Benfica önünde sezonun en iyi futbolunu oynayarak, muhteşem bir geri dönüşe imza atmayı başardı... Tabii ki bu galibiyette, Hamza hocanın maç öncesi ‘favori biziz’ demesinin yanı sıra, açıkladığı ilk 11’ini, bu kez inat etmeden doğru bir şekilde sahaya yerleştirmesi ve takımını geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine üç kupa getiren fabrika ayarlarına döndürmesi de etkili oldu.

        Uzun bir aradan sonra ilk kez herkes yerli yerinde maça başlayınca, takım da adeta coştu. Yasin solda, Wesley Sneijder da en sevdiği yer olan forvet arkasında yer alınca, muhteşem ikili de geri dönmüş oldu.Galatasaray bu iki oyuncusunun pas alışverişleriyle rakip ceza sahasına çok rahat sızdı. Bilal Kısa, Selçuk ile birlikte orta göbekte mükemmel bir uyum sergileyerek, Melo’yu aratmadı. İlk devrede rakibi karşısında biraz aksayan ve birçok kez adam kaçıran Carole de ikinci yarıda kendini bulunca, Benfica’nın en tehlikeli koridoru da kapandı. Podolski attığı gole kadar sahada istediklerini yapamamasına karşın, tek bir vuruşla ne kadar klas bir oyuncu olduğunu bir kez daha herkese gösterdi. Kaleye çektiği şutlardan biri daha gol olsa, Galatasaray maçı çok önceden garantiye alır ve son dakikalardaki o sıkıntılı anları da yaşamayabilirdi.

        HAMZAOĞLU GERİ DÖNDÜ

        Yazının başında da belirttiğimiz gibi; bu kez Hamza hocanın hakkını sonuna kadar teslim etmek gerekir. Hem psikolojik hem de taktiksel olarak üstüne düşenin en iyisini yapıp, sonuna kadar hak ettiği bir galibiyet kazandı. Darısı diğer maçlara...

        TARAFTAR ÖLÜYÜ DİRİLTİR

        Belki 52 bin kişilik Arena geçtiğimiz yıllardaki gibi tıka basa dolu değildi... Ama 34 bin taraftar bile Arena’yı yine cehenneme çevirmeye yetti. Eğer taraftarlar yenilen o şok gole rağmen takımına bu kadar çok sahip çıkmasa ve canlandırmasa, Galatasaray için çok zor bir gece olabilirdi.

        BÜLENT YAVUZ

        BURAK'A KALKAN BAYRAK FUTBOLUN KATİLİDİR

        Fatih Terim’in, “Bize kuzey ülkelerinden hakem gelmesin” söylemlerine dün gece bir hakem daha eklendi... Dakika 18’de, Benficalı oyuncunun eline gelen top net bir penaltıydı. Kural da zaten “Penaltıyı ver” diyor. Ama bizde bazı hakemlerimiz bu el pozisyonlarına bir tuhaf bakıyor. 3. gole giden ve göstere göstere “Kendi yarı sahamdayım” diyen Burak’a kalkan bayrak futbolun katledilmesidir. Çağ dışı bir olaydı. G.Saray, 3. golü bulsa ikili averajda 2 gol öne geçecekti. Üstüne üstlük bir de Burak sarı gördü. “Yabancı istiyoruz” diyenlere alın size yabancı hakem! Maç berabere devam ediyor olsaydı, kalkan bayrak G.Saray’ı TT Arena’da hüsrana uğratır, İskoç hakemlere herkes veryansın ederdi.

        NOTUM: 8.0 / TATMİNKAR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ