Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig HABERTÜRK yazarı Fatih Altaylı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu hakkında açıklamalarda bulundu - Futbol Haberleri

        - Benim (Halil Özer) kafama takılan bir durum var. MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu şöyle bir açıklama yaptı; ‘Trabzon’da rehin alma olayı yok. Duvarları, kapıları tekmeleme yok. Hakemler kendisi çıkmadı. Hatta kapı bile açıktı.’ Ama yazılan raporlar tam tersini işaret ediyor. Yok denilen her şey var. Ayrıca Trabzon Savcılığı soruşturmayı genişletiyor? Avrupalı hakemler bile bu davaya müdahil oluyor. Ama bizim MHK başkanımız böyle diyor. Nasıl böyle bir açıklama yapabilir? Üstelik Trabzon başkanının olay günü yaptığı açıklamalar ve görüntüler ortadayken...

        Fransa Futbol Federasyonu’nun turnuva tehlikeye girdi demesi ne ise Kuddusi Müftüoğlu’nun hakemlere saldırı yok demesi de aynı şey. Futbol terörüne boyun eğmektir, korkmaktır, şiddete “Kazandın” demektir. Kuddusi Müftüoğlu’nun bu sözlerinden sonra hakemlerin ne can güvenliği vardır ne de saygınlığı. Müftüoğlu “Bizim hakemlere istediğiniz yapın. Biz görmezden geleceğiz” demiştir. Trabzonspor yönetimi hemen Tahkim’e gitmeli, “Bize olmayan bir suçu isnat edip ceza verdiniz. Ortada bir suç olmadığı bizzat MHK Başkanı tarafından söylendi” demelidir ve Trabzonsporlu yöneticilere verilen cezalar hemen kaldırılmalıdır.

        - Müftüoğlu yine MHK başkanı Cüneyt Çakır’a methiyeler düzmüş. Sanki hiç hata yapmamış gibi. Hatta bir çok ülke final maçına Çakır’ı istiyormuş. Ne yapmaya çalışıyorlar ben (H.Ö) çözemedim. Siz çözebiliyor musunuz?

        Kuddusi Müftüoğlu’nun Trabzon’la ilgili yaptığı açıklamadan sonra Çakır ile ilgili söylediklerini tartışmak anlamsız. Bana göre ortaya çıkmıştır ki, “Kuddusi Müftüoğlu’nun cezai ehliyeti yoktur.” Türk Hakemliğinin başında cezai ehliyeti olmadığı aşikar, şuur sorunları yaşayan birisi vardır.

        EN FAZLA BORCU OLAN FENERBAHÇE

        Beşiktaş ve Galatasaray’ın borç rakamları ortaya çıktı. Her ikisi de 1 milyar TL’nin üzerinde borca sahip. Ne diyorsunuz buna?

        Doğrudur. Her iki kulüp de çok borçlu ama bir eksik var; F.Bahçe... F.Bahçe de borçlu. hem de bu iki kulüpten çok daha yüksek miktarda. Geçen hafta F.Bahçe’nin iç yapısını çok iyi bilen bir arkadaşım ve eski bir F.Bahçeli yönetici ile beraberdik. F.Bahçe’nin gelecekteki yönetimine aday iki isim “gerçek” hesapları incelemişler. Gözlerine inanmamışlar. F.Bahçe’nin borç miktarı rakiplerinden çok daha fazla. Şimdilik bu borcu nakit akışındaki rahatlıkla çeviriyorlar ama yarın bu durum kilitlenebilir. Çünkü kaynaklar sürekli değil. O zaman ciddi sıkıntı çıkar. Evet üç büyüklerin üçü de büyük oranda borçlu ama en fazla borcu olan F.Bahçe.

        VAN PERSİE'Yİ SATMALILAR

        - Robin van Persie’yi Barcelona ciddi olarak düşünüyor. Bence (H.Ö.) Barcelona’ya gitsin. Bu kadar kötü bir teknik direktörün elinde mundar oluyor! Adama yazık. Siz ne diyorsunuz?

        Van Persie’nin Fenerbahçe’ye katkı sağlayamayacağı artık aşikar. Takımı kafasında bitirmiş. Eğer yazılanlar doğruysa bence Fenerbahçe Van Persie’den para da kazanarak satmalı. Yerine başka bir santrfor transfer etmeli. Adama da yazık Fenerbahçe’ye de.

        HEM ŞAMPİYONLUK HEM UCUZ DENİZ OLMAZ

        - Galatasaray adası yine geri döndü. Ben (H.Ö.) bunun hata olduğunu düşünüyorum. Kulüp daha iyi bir işletmeye verip daha fazla para kazanamaz mıydı? Kulüp bence orayı işletemez. Yine çay ve tostların fiyat kavgaları başlar. Sizin görüşünüz nedir?

        Galatasaray’da Türkiye’nin genelinde olduğu üzere bir izan sorunu var. Galatasaray Adası’nın bir bölümünün kiraya verilerek kulübün sırtından bir yük kaldırılması gerektiğini düşünen bir eski yönetici olarak söylüyorum bunu. Galatasaray Adası’nın bir bölümünün kiraya verilmesi benim fikrimdi ve benim 2. Başkanlığım döneminde hayata geçti. Sonra benim istediğim gibi olmadı ama düzeltilebilirdi. 2. başkan olduğum sırada Galatasaray Adası’nın acınacak halini görüp üzülüyordum. Kulübe yıllık 1 milyon dolara yakın bir yük getiriyordu ve buna rağmen mezbelelikti. Galatasaraylı bir müstecir tarafından işletilen pislik içinde bir yerdi. Ben burayı yepyeni bir çehreye kavuşturmak üzere kiraya verilmesi için genel kurul onayı aldım. Büyük bir inşaat projesi yapılacak, çok şık bir ada olacak yarısı kulüp üyelerinin kullanımına mahsus, diğer yarısı ise yatırımcı tarafından işletilecek bir yer olacaktı. Kulübün sırtından da ciddi bir mali yük kalkacaktı. Bizden sonra böyle olmadı. Canaydın burayı Ünal Aysal’la anlaşarak bir gece kulübüne kiraya verdi ve iş berbat oldu. Galatasaray Adası oldu Suada diye bir yer. Bu durum benim de içimi acıtıyordu. O haliyle olamazdı ama bu karar da yanlış. Fakat Galatasaray Kongre üyeleri ilginç. Bir yandan tüm branşlarda şampiyonluk istiyorlar, futbolda Avrupa şampiyonluğu istiyorlar, aynı zamanda kulübün gayrı menkulleri satılmasın istiyorlar, kulüp halka açılmasın istiyorlar, yabancı yatırımcı gelmesin istiyorlar. Tüm bunların yanı sıra da kulüp kendilerine ucuz yemek, ucuz çay, ucuz havuz, ucuz deniz versin istiyorlar. Bunun formülü yok.

        TABİİ Kİ FRANSA'DA YAPILMALI

        - Sizce Avrupa Şampiyonası, Fransa’da yapılmalı mı?

        Elbette yapılmalı! Fransa Futbol Federasyonu Başkanı’nın “Turnuva tehlikeye girdi” demesi şapşallığından başka bir şey değil. Eğer terör yüzünden böyle bir tavır alınırsa terör artar. Terör tırmanır. UEFA da ‘Kesin Fransa’da yapılacak’ dedi. Ama şartlar değişirse hemen talip olurum. Zaten 1 oyla Fransa’ya kaptırmıştık. Üstelik alt yapımız da neredeyse hazır gibi.

        HOLLANDE İYİ Kİ MAÇTAYDI!

        - Terör ilk kez bir futbol maçını hedef aldı. Bunun nedenini nasıl açıklayabilirsiniz?

        Terör, bana göre bugün sürmekte olan 3. Dünya Savaşı’nın tüm aktörlerinin çıkarları doğrultusunda kullandığı bir unsurdur. IŞİD gibi dev yapıların arkalarında bir takım devletler olmadan varolabilmeleri mümkün değil. Bunca silah, lojistik destek nereden geliyor bu örgütlere? Masumane bir terör örgütü kurmak isteyelim, bırak o ağır silahları iki tabanca, tüfek bulabilir miyiz! Ama bir takım devletlerle işbirliğine girersek, taşeronluk yaparsak daha fazlasına sahip olabiliriz. Bir maçı hedef alması ise çok da ilginç değil. En fazla can kaybını yaratmayı göze almış bir örgüt maçı da hedef alabilir, konseri de.. O gün Hollande’ın maçta olmasından ötürü güvenlik arttırılmamış olsa büyük ihtimalle Stade de France’da da ciddi bir katliam yapma fırsatını bulabilirlerdi.

        ATINÇ KÖTÜYDÜ, CENK KAMPA BİLE ALINAMAZ

        - Milli takımın gençleşme hamleleri meyvelerini vermeye başladı. Katar maçında tarihin en genç milli takımı oynadı...

        Terim’in bir bildiği vardır. Gençlerin bazılarını beğendim bazılarını beğenmedim. Beğenmediklerimin başında Atınç geliyor. Çok kötüydü. Santrfor mevkinde büyük sorun var ve belli ki sürecek. Cenk, Milli Takım’a değil, Milli Takım kampına bile alınamaz gibi görünüyor. Katar’da iyi değildik. Kabul edelim ki çok önemli oyuncular yoktu. Arda ise giderek daha büyük oynuyor.

        BEŞİKTAŞ STADIYLA İLGİLİ ÇOK DEDİKODU DOLAŞIYOR

        - Fikret Orman konuşmalarında sürekli F.Bahçe ve G.Saray ile kıyaslama yapıyor...

        Fikret Orman büyük rekabetin bir parçası olmayı sürdürmek için bunları söylüyor ve bence doğru yapıyor. Ancak Beşiktaş Stadı’nın yapımı ile ilgili yönetim kurulu üyelerinin bu işe dahil olmaları konusunda piyasada çok dedikodu dolaşıyor. İnşallah yarın öbür gün Beşiktaş yöneticilerini utandıracak bazı şeyler ortaya çıkmaz ve inşallah dedikodular sadece dedikodudur. Ayrıca da Galatasaray Stadı’nın Galatasaray yapmadı. TOKİ yaptı. İşçilerin ayaklanmasının Galatasaray ile bir ilgisi yok

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ