Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Galatasaray - Astana maçının yazar yorumları - Futbol Haberleri

        SERDAR ALİ ÇELİKLER | ÇOK İŞİN VAR HOCAM

        Selçuk İnan ‘şok’un üstünden 2 dakika geçmeden beraberlik sayısını atmasa; Astana’nın en etkili ismi olan Twumasi 70’ten sonra yorulmasa ve kritik pozisyonlarda şahsi oynamasa G.Saray, Avrupa defterini kapatmıştı dün gece. Tarihinde ilk kez dev arenaya çıkan Astana son 15 dakikada TT Arena sakinlerinde tırnak bırakmadı. Maçın ardından gelen ıslıklı-yuh’lu protesto bu oyuna, bu takıma, aslında bu başarısız görüntüye tepkiydi. Denizli, 3. maçında Selçuk’un yanındaki adam tercihinde 3. farklı ismi kullandı. Melo’nun boşluğunu doldurma görevi Chedjou’daydı. Ve görüldü ki o da bu bölgeyi doldurabilecek belli özelliklere haiz değil. Denizli şu an oyuncu tercihleri ile bir takım denemeler yapıyor. Diyelim ki özel bir izin çıksın ve Melo yarın geri dönsün. G.Saray bugünden belki bir tık daha iyi olur, daha fazlası değil. Çünkü G.Saray’da hücumda da savunmada da büyük sıkıntılar var.

        Top G.Saray’dayken rakip alana rahat akamıyorlar. Aksalar bile hızlı çıkışları asla yapamıyorlar. Rakip 11 kişi ile kendi yarı alanına çekildiğinde sete döndüklerinde ise hızlı top çeviremiyorlar. Burak sırtı kaleye dönük oynayamadığı ve duvar olamadığı için top Selçuk-Chedjou- Wes-Yasin-Poldi arasında al gülüm ver gülümden başka opsiyon bulunamıyor. Kapalı alan açılmıyor. Avrupalılar, Türk hakemler gibi eyyamcı olmadığından yalandan faul çalmıyor ve duran top kazanılamıyor.

        Hızlı top çevrilemediği zaman yapılabilecek 2 şey var. Driplingçi oyuncu ile adam eksiltebilmek ve alan kat edebilmek, ki bu isim sadece Yasin; ya da beklerden bol kanat bindirmesi beklemek. İlk 45’te Sabri sağdan bir orta yaptı o da pozisyon oldu. Son anlarda bir kontrada Yasin driplingle çıktı kaleciye takıldı. Son anlarda da Burak istediği pozisyonda vurdu direğe takıldı. Savunma da sürekli rakiple karşı karşıya kaldığından yavaş yavaş kendini geri atıyor sonra da felaket pozisyon hataları geliyor.

        2. yarıda biraz daha baskı yapar diye beklediğimiz G.Saray, daha kötü döndü. Bir şutu direkten dönen; bir net pozisyonda son pası doğru atamayan Olcan’ı perişan eden Twumasi golü attı. Denizli’nin Olcan’ı sol bekte devam ettirmesi büyük bir yanlıştı. Selçuk; göbekten gelişen tek atakta kritik anda attığı gol krizi başlamadan bitirdi. Ama son 15 dakikada geriye kapanan hele hele son 5’te rakibe tam 3 duran top imkanı veren endişeli bir topluluk hali vardı. Dün özgüven, pozisyon bilgisi, top kullanma becerisi ve de hücum opsiyonları açısından da çok kötü sinyaller vardı. Mustafa Hoca’nın işi çok zor. Takıma poziyon açısından da yeniden öğretilmesi gereken şeyler var. En az 3 transfer lazım. Sonuçta bu kadar olumsuz görüntünün olduğu gecede Avrupa’ya devam edilmesi önemlidir. Ama devre arasında çok çalışılması gerek.

        BURAK YILMAZ

        Artık bu suratı düşük, mız-mız hali çok baydı. Eskiden hep koşar, ister, mücadele ederdi. Kötü de oynasa coşkusunda hiç problem yoktu. Şimdi o da kalmadı.

        ERHAN TELLİ | BENFİCA'YA DUA EDİN!

        Galatasaray yönetiminin yerinde olsam, bu sabah ilk iş olarak Benfica kulübüne şöyle afilli bir teşekkür mesajı yayınlarım resmi siteden...

        ‘Sevgili Benficalılar... Astana ile oynadığınız son maçı 2-0 yenik duruma düşmenize karşın, 2-2 berabere bitirmeyi başardığınız ve Kazakları İstanbul’a toplam 3 puanla yolladığınız için, sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Sayenizde, Avrupa Ligi’ne devam ediyoruz. Bizi rezil olmaktan kurtardığınız için, minnettarız...‘

        Mesajın altına da kulüp başkanı Dursun Özbek’ten yöneticilerine, teknik direktör Mustafa Denizli’den futbolculara kadar, tek tek herkesin ismini yazarım...

        Öyle gecenin bir yarısı uykulu kafayla falan da yazmam ki bu mesajı, rezil olmayayım!..

        Gerçekten de ne kadar duâ etseler azdır Benfica’ya...

        Sayelerinde, adamları yenmeye bile gerek kalmadan Avrupa Ligi’ne gidiyorlar işte... Şampiyonlar Ligi’nin en kötü takımını iki maçta da yenememişsin zaten kimin umurunda ki! Galatasaray taraftarını, kendi evinde ve mabedinde, Astana diye bir takımın önünde son 10 dakikada kalpten öldürsen ne yazar?

        Maçla ilgili tekniktaktik hiçbir şey yazmak istemiyorum aslında ama benim koltuğumda oturup da kendini teknik direktör sanıp taktik verenleri görünce de, yazmadan edemiyorum yine... Mustafa Denizli, daha önce Chedjou’yu kaç kez ön libero oynarken izledi acaba? Bir, üç ya da beş... Hiç zannetmiyorum!

        Olsa olsa, Florya’da yaptırdığı son antrenmanlarda izlemiş ve beğenmiş olacak ki, sırf bir iki köşe yazarı Kasımpaşa maçından sonra yazdı diye, herhalde Chedjou’yu orada oynatmış olamaz!

        Yılların tecrübesi koskoca Mustafa hoca, herhalde böyle bir şey yapmaz... Tıpkı yine bir köşe yazarı yazdı diye, ilk maçında ilk 11’de oynattığı Emre Çolak’ı, artık 18’e bile almadığı gibi!

        Peki ya Bilal Kısa’nın suçu ne bu takımda acaba? Onu da Hamza Hamzaoğlu getirdi diye mi bu çilesi?

        Yahu, zaten kendi evinde ve kendi seyircin önünde baskı kurarak oynamayı amaçlıyorsun. Oyun üstünlüğünün bariz bir şekilde sende olması gerektiği aşikâr...

        O zaman orta sahada hiç oynamayan Chedjou mu, yoksa Bilal mi? Jem Karacan’ın dan Emre Çolak’a ve Rodriguez’e kadar herkes tek tek oynarken, Bilal’in tek hatası, o bölgede hepsinden iyi oynamak mı?

        Son sözüm de, tüm futbolculara...

        Gidin evinize şu maçı bir daha izleyin ve düşünün bakalım...

        İki takımı da tanımayan ve ilk kez bu maçı izleyen birine, ‘Hangi takım G.Saray?’ diye sorsak ne der acaba...

        Siz düşünedurun, ben kendi adıma cevabı vereyim. Şu halinizle o üstünüzdeki formaları çıkarsak, Astana’dan daha kötü bir takım olduğunuz kesin! En azından onlar, birbirleri için savaşıp mücadele ediyorlar.

        Peki ya siz ?

        WESLEY SNEIJDER

        Daha önce seni eleştirmek için ‘bir kez değil, iki kez düşünmek gerekir’ diye yazdığım için, tam 3 kez düşündüm Wesley ama, sen de 3 maçtır hiç ortalıkta yoksun zaten! Pardon, varsın aslında... Ya gönderilen hocanın ardından önce sallayıp sonra ona cepten mesaj atıp, ‘öyle demedim’ derken... Ya da maç öncesi takım arkadaşların protesto edilirken, sen tek başına tribüne koşup yumruk şov yaparken!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ