Başakşehir-Fenerbahçe maçı yazar yorumları

MESAJLAR

FAİK ÇETİNER

Büyüklerekafa tutacak takımlardan biri Medipol Başakşehir. Fenerbahçe için ‘tamam mı devam mı’ maçını böyle bir rakiple hem de deplasmanda oynamak şanssızlıktı. Ev sahibinin etkili silahları vardı. Oturmuş, planlı, disiplinli bir takım. Böyle takıma karşı kazanmak zorundaysanız defans tedbirlerini de ikinci plana itemiyorsun. Pereira son haftaların başarılı 11’ini yine bozmamıştı. Ancak orta alanı çok adamla kapatan Başakşehir, Fenerbahçe’nin baskı kurmasını ilk yarı boyunca engelledi. Rakibin ani atağa kalkışı yüzünden Fenerbahçe orta alanı da hücum organizasyonlarına pek katılamadı. Mehmet Topal ve Souza ofanstan çok defansı düşünerek oynamak zorunda kaldı. Nani, Alper ve Volkan Şen yakın markajlardan dolayı çok etkili olamadılar. Van Persie ilk yarıda topla bile pek buluşamadı. Mutlak kazanmak zorundaki Fenerbahçe, ikinci yarıda maça daha önde başladı. Bu bir yerde de risk almak demekti. Fenerbahçe’nin golü düşünmesi, ofansa yönelmesi, defansif tedbirleri de rafa kaldırdı. Başakşehir gibi iş bitirici ayaklara sahip bir takım karşısında risk almanın bir faturası da olabilirdi. Nitekim defansta top kayıpları ve ikramlar gelince, Visca’nın kaleyi bulan füzelerine Volkan Demirel de çare olamayınca maç bir anda kopuverdi. Pereira’nın son hamleleri de (Alper-Fernandao, Kjaer-Ozan) maçı döndürmeye yetmedi. Maç nasıl dönecekti ki? Fenerbahçe’de tempo yoktu, heves yoktu, hırs yoktu. Van Persie gibi bir golcü penaltıyı bile atamıyordu. Sonuçta Başakşehir hak ettiği bir galibiyet alırken Fenerbahçe’nin şampiyonluk hayalleri de sona erdi. Maçtan çıkartılacak birçok mesaj vardı. Yazımızı o mesajlarla bitirelim.

Emre Belözoğlu: “Ben mi Diego mu?”

Bekir: “Alves benden iyi mi?”

Volkan Babacan: “EURO 2016’da kale benim.”

Fernandao ve Van Persie: “Seneye biz bu takımı sırtlayamayız.”

Caner Erkin: “Neden yokum?”

Göksel Gümüşdağ: “Bir kulüp ve bir takım böyle yaratılır.”

Ve alkışlarla Abdullah Avcı “Hala Pereiralar’ın peşinde mi koşacaksınız?” diyorlardı. Haksızlar mı, karar sizin

EYYAMCI HAKEM

Genelde yazılarımda hakemlere pek değinmem ancak dün gördüm ki verdiği her karar sonrası iki taraftan da tepki alan hakem Fırat Aydınus tam bir eyyamcı olmuş. Bence erken jübile yapsa yeridir

SEYİRCİ İNANMAMIŞTI

Başakşehir Kulübü dün statta iki kale arkasını Fenerbahçe taraftarına tahsis etti. Ancak bu tribünlerin yarısı bile dolmadı. Galiba seyircisi bile bu takımın şampiyon olacağına inanmıyordu.

HEDEF 1 MİLYON İKİNCİLİK!

SERDAR ALİ ÇELİKLER

Tüm zamanların puan tablosuna göre Fenerbahçe lider. En çok puan toplayan, en çok gol atıp en az gol yiyen takım F.Bahçe. En sondan bir önceki basamakta şu yazıyor:

ŞAMPİYONLUK SAYISI: 19.

Hemen yanında bir başka tablo var, 2.’LİK SAYISI: 20.

Büyük takımlar içinde 2.’lik sayısı, birinciliğinden fazla olan tek takım F.Bahçe. Dün de başarıyla bu sayıyı resmen 21’e çıkardılar! Dünkü maç yazımda “Beşiktaş’ın G.Saray galibiyeti sonrası Fener’in Başakşehir maçı iyice zorlaştı...” demiştim. Zaten F.Bahçe’nin belalısı olan, Beşiktaş’a da her zaman kök söktüren; G.Saray’ı ancak ‘boş zamanları’nda yenebilen Abdullah Avcı’nın takımını yenmek, gayya kuyusundan su çıkarmak gibiydi. Çıkaramadılar. Sonuç doğru ve normal.

Futbolu bildiğini sanıp, aslında bilmeyen Aziz Yıldırım’ın başkanlığı devam ettiği müddetçe F.Bahçe futbolda her sene şampiyonluk yarışında olur. Voleybolda, masa tenisinde, boksta, basketbolda; yani Aziz Bey’in anlamadığı dallarda genellikle şampiyon olur. Ama futbolda en çok G.Saray şampiyonluğu gören başkan unvanını geliştirir. Bursa’ya tarih yazdırır. 3 kez son maçta şampiyonluk verip bir daha kırılamayacak bir rekora imza atar. Bu sene de yersiz yurtsuz, evsiz barksız Beşiktaş’a efsane bir şampiyonluk tattırılır. Çünkü hep zirveye oynamak sadece başkanı kurtarır.

Takımın şampiyonluğu kaptırması, “Oluruz olmayız önemli değil” gibi dünya tarihinin en absürt cümlesiyle örtülmeye çalışılır. Azizbahçeli taraftar grupları da zaten her dem “Büyük başkan el salla” moduna kuruludur. Eleştirenler ise ‘hain’; ‘gol atınca sevinmeyen’; ‘Başkanın yerinde gözü olan’ların adamı falan olur. Bunlar başkanı çok kızdırırlarsa zaten 10 sene daha başkan kalmakla tehdit eder! Sonra kongre alkışlar ve gözyaşları içinde başkanlarına biat bildirir. Aziz Başkan da teşekkür eder; Paralel yapı-şikeci G.Saray- Federasyon-Devlet-Medya işine baksın-Kapanış sıralamasıyla yaptığı konuşmayla milyonlar harcayıp yeni sezona başlar. Sezon sonunda ligin 2.’si bellidir. Çünkü sadece kendini kurtaran “Her sene zirvedeyiz abi” mottosu ile Aziz Yıldırım’ın F.Bahçe’sinde hedef 1 milyon ikinciliktir!

Eee her toplum da layık olduğu gibi yönetilir.

***

Geçen sene bu statta ‘İsmail Abi’lerinin başını yiyen yeniçerilerin kalanı da bu sene yine aynı statta bu kez Vitor’un başını yediler... Bir türlü biletleri kesilmiyor. Osmanlı maçındaki 2 puan kaybın ardından “Beşiktaş yüzde 95 şampiyon oldu” demiştim. Dünkü derbi zaferinden sonra oranı yüzde 99’a çıkarmıştım. Beşiktaş’ın alnı ak, başı dik şampiyonluğunu yürekten kutlarım.

MEHMET TOPAL

Ben olsam sadece onunla yeni sözleşme imzalar Gönül de dahil sözleşmesi biten herkesle vedalaşırdım.

VOLKAN DEMİREL

Dün milli takımın kalecisinin kim olacağı tartışmaları artık bitmiştir umarım. Babacan’ın hakkı Babacan’a. Demirel ise bırak milli takımı Fener’de bile devam etmemeli.

BAŞAKŞEHİR'E PENALTIYI ÇALAMADI

BÜLENT YAVUZ

Başakşehir-F.Bahçe maçının hakemi Fırat Aydınus bildiğimiz gibi! Maçı yönetirken verdiği kararlarla itici olmaya devam ediyor. Bütün hakemler siyah ayakkabı giyerken; o mavi giyiyor, sarı giyiyor, pembe giyiyor. Volkan Şen’e çıkardığı sarı kart tamamen verdiği hatalı karardan sonra oldu. Volkan’a faul vardı, vermeyince F.Bahçeli oyuncu adeta çıldırdı. Tabii ki tepkisini de abartınca sarıyı görüverdi. Alper Potuk’a gösterdiği sarı kart çok komik ve gereksizdi. Sorarlar adama ‘Aynı pozisyonda ikinci sarı kartı çıkarabilir misinÌ’ diye. Mümkünatı yok. Gelelim verdiği ve vermediği penaltılara. 16.dakikada Başakşehir ceza alanı içerisinde Doka’nın Volkan Şen’e yaptığı müdahale temizdi. Ama yine de Aydınus, çizgi hakeminden onay almadan bu kararı veremedi. Diğer pozisyonda ise Başakşehirli Ferhat, Fernandao’yu formasından çekerek yere indirdi. Hakemin penaltı kararı doğruydu. Ve gecenin en çok konuşulan pozisyonunda kaleci Volkan Demirel’in Napoleoni’ye müdahalesinde açık bir itme var. Fırat Aydınus bu kritik penaltıyı maalesef veremedi. Düdüğü çalıp beyaz noktayı gösterse, Volkan’ı da bariz gol şansını engellemesinden dolayı kırmızı kartla ihraç etmesi gerekirdi.