Beşiktaş şampiyonluk hikayesi (3. bölüm)

Şampiyonlukta büyük bir rol oynayan ve orta sahada Atiba ile müthiş bir uyum yakalayan Oğuzhan Özyakup’un sezon başında ayrılmanın eşiğinden nasıl döndüğünü anlatacağız.

Genç yetenek sezon başında İngiltere ve ve Almanya’dan bazı kulüplerle temas kurmuştur. Tolgay Arslan’ın yükselen performansı nedeniyle fazla şans bulamayacağını düşünen Oğuzhan, hocasının kapısını çalıp, gelen teklifleri belirterek ayrılmak istediğini söyler.

TOLGAY SAKATLANDI, FORMA ONA KALDI
Ancak Oğuzhan’dan oldukça umutlu olan teknik direktör Şenol Güneş, genç oyuncunun takımda kalması gerektiğini söyler ve “Senin gibi genç yeteneklerin takımımda olması beni çok mutlu ediyor...

Sen başka yere gitmeyi düşünme. Göreceksin, bu takımın en önemli oyuncularından biri olacaksın. Seni yıldız yapacağım. Belki başlarda oynamayacaksın ama en sonunda forma senin olacak. Sen yeter ki yılma ve çok çalış” der.

Hocasının sözlerini samimi bulan Oğuzhan Özyakup da ayrılmayı kafasından atar, Tolgay’ın talihsiz sakatlığının ardından da formaya yapışan genç yıldız, futboluyla şampiyonlukta önemli rol oynar.

'ÇOK AĞIRSIN GOMEZ'
Bu seneki tarihi başarıda Beşiktaş’ın takım olması en büyük etkendi ama bazı isimlerin öne çıkması bu şampiyonluğun gelişini kolaylaştırmıştı. Sosa, Oğuzhan, Atiba ve Mario Gomez’in katkısı küçümsenmeyecek derecedeydi.

26 golle gol kralı olma mutluluğu da yaşayan Gomez, takır takır gollerini atarken sezon içinde de ilginç olaylar yaşadı. Beşiktaş’ın kazandığı bir maç sonrası neşe içinde soyunma odasına giden futbolcular duşa girerken Oğuzhan’ın Mario Gomez ile diyaloğu çok ilginçti.

Genç oyuncu, yıldız futbolcuya önce “Mario çok ağırsın” dedi. Bu duruma şaşıran Panzer, hiçbir tepki vermezken Oğuzhan daha sonra, “Ağırsın ama senin kadar futbol zekası olan birini görmedim. Nereden gol atılır, kokluyorsun. Ağır olduğun için dikine gidemeyip akıllı bir şekilde çapraza koşuyor ve ofsaytta kalmıyorsun. Çapraz koşularla rakibi geçiyorsun. Ben de senin bu özelliğini öğrendim ve ona göre pas atıyorum” diyerek önce şaşırttığı yıldız golcüyü bu sözleriyle över.+

AVUKATA SİNİRLENEN ÇEBİ’NİN KOLU KANLAR İÇİNDE KALDI
İkinci başkan Ahmet Nur Çebi’nin hasta yatağında yaşadığı olay fedakarlığın ne boyutlarda olduğunun da göstergesiydi... Göreve geldiklerinden beri borçlarla ve icra memurları ile uğraşan yönetimde bu işlerle daha çok Çebi ilgileniyordu.

Bir gün hastaneye kaldırılan Çebi, burada icra avukatı ile bir görüşme gerçekleştirir. Avukat kendisinin de Beşiktaşlı olduğunu söylemesi üzerine Çebi, “Ne güzel. Siz de Beşiktaşlısınız. O zaman bize biraz zaman tanıyın. Toparlanayım işi çözeceğiz” der.

Ancak avukat, kabul etmez. Sinirlenen Çebi, sinirle kolundaki serumun iğnesini çeker. Her tarafı kanlar içinde kalmasına aldırış etmeyen Çebi, hasta yatağından kalkıp kulübe gider ve olayı çözer.

YÖNETİM DE TAKIM GİBİ BAŞARILI
Yönetimde herkesin kendi üzerine düşeni yapması, takım oyununu iyi oynaması şüphesiz başarının anahtarıydı. Yeni stadın inşaatının başlamasından bitimine kadar başkan Fikret Orman ile birlikte hareket eden asbaşkan Umut Güner de önemli işler yaptı.

Stat yapımında yaşanan bürokratik sorunları halleden Güner’in yanı sıra transferlerde de Erdal Torunoğulları yaptığı başarılı hamlelerle istenen hangi oyuncu varsa alınmasında başrol oynar. Medya ile iyi ilişkiler kuran Metin Albayrak’ın yanı sıra Emre Kocadağ, Kartal Yuvası Mağazaları’ndaki satışlarda patlama yaşanmasını sağlar.

NECİP ÖZEL ANI KAÇIRMAK İSTEMEDİ; KUTLAMALARDA OLMAK İÇİN SABAHA KARŞI AMELİYAT OLDU
Konya maçında Necip Uysal, ciddi bir sakatlık geçirir. Menisküsü yırtılan ikinci kaptanın ertesi gün düzenlenecek kupa töreni için apar topar bıçak altına yattığı ortaya çıkar.

Doktor Sarper Çetinkaya tarafından başarılı bir operasyon geçiren Necip, ameliyat öncesi, “Abi neredeyse 8 sene oldu bu kupa törenini kaçırmak istemiyorum. Ne yapıp edip orada olmalıyım. Gerekirse bastonla çıkarım” der.

Çetinkaya ise, “Sıcağı sıcağına hemen ameliyat olursan törene zımba gibi çıkarsın” karşılığını verir. Necip, sabaha karşı 03.00’te 45 dakikalık artroskopi geçirir ve ertesi gün kutlamalara hiçbir şeyi yokmuş gibi çıkar.

GÖKHAN TÖRE, AHMET ÇEBİ’NİN EŞİNDEN BU TALEPTE BULUNDU: BENİ EVLENDİR BERNA ANNE
Sezonun ilk yarısı alışma evresi şeklinde geçerken yönetim de takım olma yönünde büyük uğraş verir. Yöneticiler, sık sık oyuncularla ve aileleriyle bir araya gelip moral veriyordu.

Böyle günlerden birinde takımın bekar yıldızlarından Gökhan Töre, çok sevdiği Ahmet Çebi ve eşi Berna Çebi’nin yanına giderek, “Berna anne evlenmek istiyorum, beni başgöz et” der.

Berna Çebi, de “Tamam oğlum sana yardımcı olacağım. Önce bir şampiyon olalım, sonra bunu çözeceğiz. Sana kız mı yok!” diyerek genç futbolcunun isteğini kırmaz.

SOSA’NIN İKİZLERİNİN ALTINI BİLE DEĞİŞTİRDİ
Takım ile yönetim arasındaki bağ o kadar güçlenmiştir ki Sosa’nın yeni doğan ikizleri ile sık sık maçlara gelen Arjantinli’nin eşi, Ahmet Çebi’nin locasında maçları izler.

Bu maçlardan birinde yine Çebi’nin eşi Berna Hanım, Sosa’nın ikizlerinin altının bile değiştirilmesine yardım ederek bu birlikteliğin yönetim kanadında rol modeli olur.