Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Monaco - Fenerbahçe maçı yazar yorumları... - Futbol Haberleri

        HEM 10 NUMARA HEM SANTRAFOR LAZIM - SERDAR ALİ ÇELİKLER

        Maç başladı ve daha 2. dakikada F.Bahçe elendi! Ozan’ın ve Ertuğrul’un acemice hataları ile skor verildi. Başlangıçtan 6 dakika 52 saniye geçmişken spiker Gökhan Abdik, bir akın başlangıcımızın sonrası şunu söyledi: “Top yine onlarda..”

        Durum aynen buydu ve devre sonuna kadar, aslında Monaco yorulana kadar böyle oldu. Temsilcimiz hiç pas yapamadı, top çeviremedi. Wiel ve Hasan Ali’nin kanatları da rakip tarafından iyi tıkanınca sistem şu oldu: Gerideki 3’lü şişirsin, şişman santrfor indirsin, Emenike’ye gelirse ne ala..

        Böyle olunca ilk 45’te bir karambol sonrası Nandao’nun taca giden şutu dışında pozisyonumsu bile olmadı. Buna karşın yine acemice bir penaltı ile 2 farklı geri düşüldü. Devre sonunda 3. gol son anda engellendiği gibi Monaco adına çok önemli bir eksiklik doğdu. Falcao sakatlanınca topu Fener yarı sahasında tutamamaya başladılar. Bu temsilcimiz adına avantajdı.

        2. yarıya hırslı ve istekli başladı F.Bahçe ve hemen rakibi kalesine doğru itti. Nitekim önce direğe takılan Emenike, yine karambol sonrasındaki akında golü buldu. Sonrasında Wiel’e yapılan yüzde yüz penaltı çalınmadı. Ama ne olduysa ondan sonra oldu. Momentum Fener’e dönmüşken; 6 kişilik savunmacıya karşın 3 Monacolu’dan biri golü yaptı. Takımın en kötüsü Ozan’ın bir golde de hatası vardı. Sonra ilk maçta olduğu gibi Aatıf yine fayda sağlamadı. Bana göre zayıf bir takım hüviyetinde gözüken Monaco’ya çok basit hatalarla elendi temsilcimiz. İlk maçtaki gol de, dünkü ilk gol de bariz kaleci hatasından; bir acemi müdahaleden gelen penaltıdan ‘tur’ verildi.

        Vitor Pereira’yı “Kjaer sakatlanmışken ve 2-0 gerideyken neden 4-4-2’ye dönmedin” diye eleştirebiliriz. Ama şu gerçeği de kabul edelim. Her 2 maçta Aatıf ve dün Stoch kenardan hiç katkı veremediler. Ozan da berbat bir günündeydi. Şişman santrfor da bayağı bir şişman. Şurası bir gerçek ki Bursaspor’da yıldız Fernandao ile; Sivas’ta yıldız Aatıf ve kaleci Ertuğrul ile; hiçbir yerde yıldız olamamış Stoch ile; 2 maçta 3 gol atıp diri görünse de Karabük’ün yıldızı Emenike ile çok da ilerlenemezdi zaten. Yönetimin orta alanda topu oyuna sokabilen bir başka 8 numara ya da 10 numara alması lazım. Bir de RvP’yi satıp kaliteli 1 santrfor.

        WAN DER WİEL

        2 maçtır çok beğeniyorum. Defansif bir bek değilse de çok ofansif de sayılmazdı. Ama pozisyon bilgisi üst düzeyde ve fiziki kalitesi müthiş. Dün de takımın az sayıdaki standartüstü oyuncularından biriydi.

        DEFANS

        3 stoper, önlerinde bir de Josef ile bu kadar pozisyon verilmesi çok düşündürücü. Savunma arkası koşularla da değil, duran toplarda bile rakibe vurduruldu.

        TÜRK İŞİ PORTEKİZ İŞİ - MERİÇ MÜLDÜR

        İnsanın aklı hafızası almıyor. Monaco gibi bir takımdan, bırakın elenmeyi, iki maçta 4 gol yemek, hem de kadronda böylesine defansif oyuncu fazlalığı varken akıllara zarar! Baştan sona hatalarla dolu, adeta turu rakibe edercesine bir rövanş oldu açıkçası. Daha 1 hafta önceki maçı hatırlıyorum, biz bambaşka iki takım izlemiştik. İlk maçta sadece ilk yarıda 6 net pozisyon bulan F.Bahçe, burada 90 dakika birkaç pozisyoncukla yetiniyor. İlk maçta özellikle defansı dökülen, “Bu takım mı F.Bahçe’yi eleyecek?” dediğimiz Monaco, bir hafta sonra bambaşka kimlikle sahada...

        Monaco bir haftada futbolunun üzerine ne kadar koyduysa, F.Bahçe ise o derece eksiltmiş. Geçen hafta oyuna müthiş başlayan oyuncular dün Monaco’da adeta ruhlar aleminde geziyordu. Türk işi hatalar, Türk işi yenen goller, bu sonun habercisi gibiydi zaten! Maçın Portekizli hakeminin kritik kararları da yine tartışılacaktır elbette de artık faturayı ülkece hep hakemlere kesmemizden sıkıldım.

        Tamam, Monaco’nun golü öncesi vermediği bir faul, vermediği bir penaltı vardı ama F.Bahçe takımı kazanmak için ne yaptı ki? Tutturmuşlar bir doldur boşalt, şişirme toplar... Pereira’nın bu kafasıyla hayat sürmez, bahar gelmez. Koskoca bir ilk 45 dakikayı hocanın sayesinde heba ettiler. Türk işi hataları anladık da onlara bir de ‘Portekizli işi’ katılınca işin de içinden çıkamadık!

        Maçın ilk dakikalarından 45. dakikasına kadar geçen süre için söylüyorum; sanırsınız F.Bahçe’nin acil bir gole ihtiyacı var, zaman da daralmış. Şişir babam şişir! Hoca adeta takıma “Pas yapmayın, şişirin” demiş. F.Bahçe’nin oynaması gereken oyunu, Monaco oynuyor, Pereira seyrediyor.

        Maçtan önce de tartışma konusuydu; geçen sezonun da tecrübesiyle ağırlıklı görüş, Pereira kadroyu bozmaz şeklindeydi. Adamı artık Türkiye tanıyor. Hadi onu anladık da en azından kaledeki ısrar neden? Çıkacağı topa çıkmıyor, çıkmaması gereken topa çıkıyor... Senin gol ya da gollere mi ihtiyacın var da çift forvetle çıkıyorsun? Hadi ‘3-5-2’ diye tutturdun, baktın olmuyor, bari yanlışından erken dön! 3 pas yapamayan, şut atamayan, sadece birkaç pozisyon bulabilen, bir takım haline geldi F.Bahçe bir anda. İstatistikler yerle bir. 3-5-2 diyorsun da en güçlü olması gereken yönlerinden biri kanatların... O kanatların yerinde yeller esiyor. Monaco’da sağdan soldan kaçan kaçana!

        Özetle yazık bu kadar emeğe. Başkan didiniyor, yönetim didiniyor, taraftar çıldırıyor... Ancak Pereira “İnadım inat” diyor. Şu maç gösterdi ki bu hocayla bu yollar zor aşılır...

        BEDAVADAN GİTTİ - FAİK ÇETİNER

        3-5-2 oynamak için elindeki malzeme yeterli mi, önce ona bakacaksın. Bu sistemde orta 5’linin çok mükemmel olması gerekir. Sağ (Van der Wiel), sol (Hasan Ali Kaldırım) kanat oyuncularının defansif yönde olduğu kadar, ofansif yönde de etkili olmaları gerekir. Dün ilk 45 dakikada F.Bahçe kanatsız kuş gibiydi. Orta alanın diğer üçlüsü hem top kazanıp hem de kazanılan topları çabuk ve isabetli kullanmak zorundaydı. Bu işi Souza hiç beceremiyor. Ozan ve Salih de çırpınıp durunca hücum organizasyonları gerçekleşmiyordu. Geri üçlüde Kjaer, Skrtel ve Neustadter henüz birbirlerine alışmazken, Danimarkalı’yı sakat sakat sahaya sürmek de bir başka Pereira yanlışıydı. Forvette Fernandao hayalet gibiydi. Emenike de yalnızları oynuyordu.

        İlk maçtaki skor avantajına rağmen 3-5-2 ile oynayıp rakibe geride geniş alanlar bırakmanın da bir izahı yoktu. Hem de karşınızda çabuk atağa kalkan, iyi pas yapan, top tekniği yüksek oyunculardan kurulu bir rakibe karşı. İlk 20 dakikada fark ikiye çıkınca F.Bahçe’nin direnci de kırılıverdi. Oyunun ikinci yarısında yine de “1 golle maçın gidişatı değişir” diye düşündük. Rakipte golcü Falcao oyundan çıkmış, Mehmet Topal da takımdaki yerini almıştı. Monaco’nun iki farkı yeterli görüp kendi alanına yerleşmesiyle, F.Bahçe de sahne almaya başladı. Emenike önce direkleri yokladı, ardında golü attı ve takımını maça ortak etti. Falcao’suz hücumda eksik kalan ev sahibinin üçüncü golü bulması yine bir defans anlaşmazlığının eseriydi. Bu gole rağmen F.Bahçe atacağı 1 golle turu geçecekti. Ancak Sarı-Lacivertliler’de ne istek ne de o mücadele olmayınca tur yine bedavaya gitti. Şimdi Pereira ne tür masallar anlatacak bilmiyorum ama F.Bahçe taraftarı ne böyle futbolsuz bir takımı ne de kötü sonuçları hak ediyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ