Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Fenerbahçe - Kayserispor maçının yazar yorumları - Fenerbahçe Haberleri

        ENERJİYİ TÜKETİNCE NEFES ALAMAZSIN | HALİL ÖZER

        Kesin olan bir şey var.

        Bu kulübün aurası yok olmuş.

        Camianın tüm heyecanı, enerjisi sanki bir güç tarafından çekilmiş. İstediği hiçbir şey yolunda gitmiyor.

        Tabii ki bunların birçok nedeni var. Yazmaya ne sayfa yeter ne de gazete. Ben sadece çok kısa özetlemek istiyorum. O da huzur eksikliği. Herkesin üstüne elbise gibi yapışan huzursuzluk ve kavgadan bıkma hissi. Eğer böyle bir hissin içine girdiysen nefes bile alamazsın. Asıl acı olanda tüm Fenerbahçe taraftarı bu durumun kolay kolay düzelmeyeceğini çok iyi biliyor.

        Kadıköy’den çıkmak gerçekten çok zor. Bugüne kadar da üç puan alabilenler mucize maçlar çıkarıp Fenerbahçe’yi öyle yenme başarısını göstermişlerdi. Bu da iki yılda ya da üç yılda bir gerçekleşen olaydı.

        Şimdi bunun tek bir nedeni vardı. Tribündeki seyirci. Fenerbahçe ilk kez bu kadar az bir seyirci önünde oynamıyor. Daha önce de oynadı. Ama o seyirci bile hırsı ile takımının en itici gücü oluyordu. Fenerbahçe’de herkesi küstürebilirsin ama seyirciyi asla.

        Baskı da olmayınca rakip müthiş bir rahatlık içine giriyor. Şimdiden söyleyeyim. Böyle giderse Kadıköy artık en rahat puan alınan deplasmanlardan birisi olacak.

        Ben çözüm bulunacağını sanmıyorum. Bu sorun çözülmez. Bu hisleri artık düzeltemezsiniz. Sadece benim tanıdığım birçok kişi ya ellerinde kombine kartları olmasına rağmen maça gitmiyor ya da yıllardır kombine almalarına rağmen bu yıl evlerinden televizyon izlemeyi tercih ediyorlar. Fenerbahçe Kulübü yönetimi ve başta başkan Aziz Yıldırım olmak üzere tüm yönetim bu kulübün bir spor kulübü olduğunu unuttular. Büyük sıkıntı çektiler bunu anlıyorum. Ancak bir spor kulübü bu şekilde yönetilemez. Seyircinin bu denli küsmesinin tek nedeni yönetim.

        Futbolda son yıllarda doğru olan tek bir hamle dahi yapmadılar. Aksine her yıl cepten yediler. Sürekli hatalı kararlar verdiler. Hep hataları başkalarında aradılar. Bir kere bile suçlu olmadılar. Ya da umurlarında olmadı.

        Ve bugüne gelindiğinde artık kovacak bir hoca da kalmadı. Kovacak bir futbolcu da kalmadı. Artık kavga ede ede ortada tribün seyircisi de kalmadı.

        Geçen yıl Fenerbahçe savunması ligin en iyi savunmasıydı. Takımın eksikleri bambaşka yerlerdeydi. Transfer döneminde ise Fenerbahçe yönetimi o dörtlünün üçünü gönderdi. Ben gönderdi diyorum çünkü isteselerdi Caner, Alves ve Gökhan bu kulüpte kalırlardı. Zaten darmadağınık olan bir takımın tek toparlayıcısı savunma da dağılınca her şey toz şekere döndü.

        Ben Emenike’nin tek forvet oynamasını bir türlü anlayamadım. Zaten adam bir garip. Sanki soyunma odasında dayak yiye yiye sahaya çıkıyor. O kadar isteksiz. Roman’ın orta alanda oynamasını hiç çözemedim. İki forvetin kulübede oturması enteresan ötesi. Sistem filan hak getire. Forvet arkası oyuncu eksikliği ihtiyacı bağırıyor artık. İki senedir bu kulübü Ribas’a mahkum ettiler. O’nu gönderdiler onun yerine adam almadılar. Yazdıkça yeni bir hata çıkıyor.

        10 kişi kalıncaya kadar takımda kavgacı ruh ve iştah kesinlikle yoktu. Kjaer çıkınca kendilerine geldiler. Kötü oynadılar ama en azından son dakikaya kadar mücadele ettiler. Dünkü maçın Fenerbahçe açısından tek pozitif yanı buydu. Kayserispor ise bu ligde asla ve asla küçümsenecek bir takım olmadığının kanıtıydı.

        Hakemi hiç beğenmedim. Kırmızı kartı filan geçiyorum. Stoch’a kart öncesi yapılan faulüde. Tek şey kafama takıldı. Volkan Şen’e bir maçta vurulacak tekme sayısının sınırı Serkan Çınar’a göre nedir? Sonsuz mu?

        OZAN TUFAN

        Yine de zaman zaman hata yaptı. Ama takımın en iyisiydi. Özellikle 10 kişi kaldıktan sonra gençliğinin verdiği tüm enerjiyi ortaya koydu. Sahanın her yerinde o vardı. Ozan’ın gerçekten de böyle bir maça ihtiyacı vardı.

        VOLKAN DEMİREL

        Maşallah kalesine gelen her top gol oluyor. Arkadaş bir tanesini de kurtar. Hadi ilk iki golü anladım. Yüzde yüz savunma hatası. Ama üçüncü gol. Ne takımına ne de tribünlere güven verilyorsun.

        NERDESİN 12. ADAM? | FAİK ÇETİNER

        Kayserispor geçen sezon kılpayı ligde kalmış. Sonra ne yapmış? Yine Süper Lig’de rahat edecek bir kadro kurmamış. Sahadaki isimler tanıdık ve kapasitleri belli. Ligin ilk haftasında kendi sahalarında yenilmişler ve moralsizler. İki takım sahaya çıktığında, “Fenerbahçe bu maçı rahat alır” diyoruz. Maç başlıyor, dakikalar geçiyor... F.Bahçe, Kadıköy’de pozisyon bulamıyor. İnanılır gibi değil. Sistem ne olursa olsun, iç sahada yüreğini koymaz, mücadele etmezseniz, 3 puanı buyur al demiyorlar. Mehmet Topal yok, Roman Neustadter ön liberoda. Fernandao ile Van Persie kulübede. Bu defa Emenike sahada. Ancak yalnızları oynuyor. Orta alanda Ozan Tufan ve Alper Potuk etkisiz. Top biraz Stoch’a ve Volkan Şen’e gelince oyun hareketleniyor. Rakibin de F.Bahçe’yi rahatsız edecek pek durumu yok. Ama ne oluyorsa, ilk yarının son 15 dakikasında oluyor... Maç pozisyonsuz geçilirken, Kayseri bir duran top sonucu Welliton’un kafasıyla öne geçiyor. Ev sahibi Kadıköy’de şoka girecekken, imdada Kjaer yetişiyor. Çok geçmeden eşitliği sağlıyor. F.Bahçe artık sahne alır diye bekliyorsunuz. Sonrasında F.Bahçe defansı tek adamla yakalanıyor. Kjaer gole giden Welliton’u faulle duruyor. Son adam mı? Tartışılır. Ama çıkan kartın rengi kırmızı. Kjaer çıkıyor, takım 10 kişi kalıyor. F.Bahçe bu kırmızı karttan sonra nasıl oluyorsa hırslanıyor ve yükleniyor. Volkan Şen’in ortasına Ozan Tufan kafayı vuruyor. 10 kişilik F.Bahçe öne geçiyor. Devre biter F.Bahçe soluklanır derken, yine bir duran top yine Welliton’un kafası oyuna denge getirdi. Welliton kafa gollerini atarken, Skrtel ve Neustadter ne yapıyor tartışılır.

        Kayserispor ikinci bölümde rakibin 10 kişi oluşundan biraz daha hareketli, biraz daha istekli oynuyor. Eksik Sarı-Laciverliler’in bu yarıda ortaya koyduğu mücadele yabana atılır gibi değil. Vuruş ustası Stoch’un 90’a giden şutunu kaleci Ahamada çıkarmasa, F.Bahçe yine öne geçecek. Son bölümde Advocaat riskli hamleler yapmaya başlıyor. Emenike-Fernandao, Volkan Şen- Van Persie değişiklikleriyle forveti ikiliyor. Bu riskli değişikliklerle defans tedbirleri de rafa kalkınca, Kayseri yine öne geçiyor. Kadıköy’de ligin ilk yenilgisiyle tanışacak derken, uzatmalarda gelen golle F.Bahçe 1 puana şükrediyor. İşin gerçeği şu: F.Bahçe’nin arkasında seyirci olmayınca saha avantajı da ortadan kalkıyor. Kadıköy’deki bu tenhalık sürerse, bu takımın başarılı olması biraz daha zorlaşır. Yani nerdesin 12. adam? Bu sorununu cevabını da bence yönetim bulmalı.

        ROMAN NEUSTADTER

        Büyük ümitlerle transfe edilen oyunculardan biri. ancak dün gece gördük ki, takıma çok büyük katkıları yok. Böyle giderse önümüzdeki haftalarda eleştiriler daha da artar

        ACELE ETMEYİN!

        Sene başından beri F.Bahçe’de bir 10 numara muhabbeti var. Daha henüz netleşmiş bir transfer de yok. Yöneticiler takımdan memnunlar ki bu konuda hiç acele etmiyorlar. Vardır bir bildikleri.

        KIRMIZIDAN ÖNCE NET FAUL VARDI | BÜLENT YAVUZ

        Ülker Stadı’nda dün akşam tam 6 gol vardı. Bu gollerin atılmasında hakemin rolü var mıydı? Hiçbir golde hakemin herhangi bir yanlışı yok. Ancak zaman zaman pozisyonlara uzak kalarak bazı kritik faullere düdük çalamadı. Maçın hemen başında Volkan Şen’in ceza alanında düşmesinde ihlal yok.

        Kırılma noktası 38. dakikaydı. Bu dakikada Kjaer kırmızı kart görerek ihraç edildi. Welliton’la girdiği mücadelede F.Bahçeli oyuncu net bir şekilde faullü oynuyor. Hakemin, yardımcı katkısıyla düdüğünü çalması doğruydu. Pozisyon bariz gol şansının engellenmesiydi. Kırmızı doğru. Ancak bu pozisyondan birkaç saniye önce Kayseri ceza alanı çizgisinin önünde Stoch’a iki defa faul var. Hakem bunu maalesef süzemedi ve faulü vermedi. Şayet faulü verseydi, F.Bahçeli Kjaer atılmazdı. Burada hakemin kusuru hayli fazla. 78’de Van Persie penaltı bekliyor. Fakat Mabiala’nın müdahalesi topa, haliye penaltı yoktur.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ