Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Spor Toto 2. Lig Kardemir Karabükspor Beşiktaş - Karabükspor maçının yazar yorumları - Futbol Haberleri

        GÜNEŞ'İN ELİ | ALİ GÜLTİKEN

        “Beşiktaş, bıraktığı yerden devam ediyor” dersek, bir başarı takdiri göstermiş oluruz. Ama bunu derken, daha büyük başka başarıyı da gözden kaçırmış oluruz.

        Beşiktaş geçen sezon şampiyon olarak bitirdiği kadrosundan 7 farklı oyuncuyla Karabük karşılaşmasına başladı. Bu kadar değişiklik fark edilmiyorsa ve Beşiktaş aynı sistemle, aynı coşkuyla, aynı verimlilikle devam ediyorsa, burada büyük bir başarı var demektir. Bu başarının altındaki imza da Şenol Güneş’tir.

        İsmail Köybaşı, Gökhan Töre, Mario Gomez ve Sosa gitmiş; Quaresma ve Atiba da kadroda yer almıyor. Ve Beşiktaş, ilk 20 dakikada rakibinin direncini yok ediyor. Bu güzel bir iş. Beşiktaş’ta yeni oyuncuların getirdiği büyük bir heyecan var... Ama Beşiktaş’ın da bu oyunculara getirdiği büyük bir heyecan var. İkisi de karşılıklı. Yani işin özü; doğru zamanda, doğru yerde olmak.

        Beşiktaş’a yeni gelen Caner Erkin, Gökhan Gönül, Gökhan İnler gibi oyuncular usta isimler. Tecrübeleri olan, üst seviye görmüş futbolcular. Adaptasyonları gördüğümüz gibi çok kolay oldu. Beşiktaş’a büyük güç kattılar. Talisca ile ilgili beklentiler elbette büyük. İlk maçına göre fena değildi. Orta alanda bu pozisyonda oynaması O’nu daha da verimli hale getirdi. Ömer Şişmanoğlu ise daha evvel Beşiktaş’ın oyuncusuydu ama dün sahada sanki ilk kez Beşiktaş formasını giyiyormuş gibi istekli ve arzuluydu. Attığı gol de usta işiydi. Gol derken, Cenk’i de ayrı bir yere koyalım. Geçen sezon her aldığı şansta kendini ispat etti. Aynı yerden devam ediyor. Golü kadar, yaptığı röveşata vuruşu da muhteşemdi. Bu vuruşun gol olmasını çok arzu ederdim. Galibiyet kadar bu tür bir röveşata golü de Beşiktaşlılar’ı çok mutlu ederdi. Fakat vuruşu o kadar kaliteliydi ki, izlerken gol olmuş kadar keyif aldık.

        Beşiktaş yeni gelen oyuncularla büyük bir takım içi rekabeti yakaladı. Gördük ki, bu durum takıma çok pozitif olarak yansıyacak. Bu sevindirici. Çünkü Beşiktaş bu sezon farklı kulvarlarda mücadele edecek. Buralarda hem takım rekabetine hem de alternatif oyunculara ihtiyacı var. Dün akşam gördük ki bu yapı doğru kullanıldığında Beşiktaş hem ligde hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de kupa yolunda başarılı olabilecek oyuncu zenginliğine sahip hale geldi. Buna bir de Şenol Hoca’nın tecrübesi oyuncuların olgunluğu, rekabeti ve coşkusu eklenince seyri güzel bir Beşiktaş ortaya çıktı.

        OYUNDAN KEYİF ALMAK

        Bu kadar yeni oyuncuyla sanki hep berabermiş gibi seyri güzel bir oyuna imza atan Beşiktaşlı oyuncuların, kendileri de bundan büyük keyif aldılar.

        BEKLER

        Beşiktaş, orta alanı ve forvet bölgesi çok hareketli, hücum zenginliği olan bir takım. Şimdi buna iki bekinin hücum gücü de eklenince Beşiktaş büyük bir taktik zenginlik kazandırdı.

        GENLERE İŞLEDİ | KARTAL YİĞİT

        Şenol Güneş için zor günler başladı! Transfer döneminde oyuncu eksikliğinden dert yanan hoca bu kez de bolluktan sıkılacak gibi. Düşünün orta sahanın damarı Atiba ile futbol cambazı Quaresma 18’de bile yok. Kulübeye bakıyorsunuz Oğuzhan, Adriano, Aboubakar oturuyor. Hepsi sonucu değiştirme kapasitesine sahip isimler. Yeniler Aboubakar hariç sahada. Güneş’in sürpriz kadro oynamaları var. Örneğin Ömer Şişmanoğlu ikinci denemesinde Quaresma’nın yerinde. Çok da iyi oynayıp golünü bile atıverdi.

        Diziliş 4-2-3-1 ama Cenk ile beraber çift forvet sahada. Ofansif zenginlik açısından ne ararsan var. Talisca sanki hala fizik olarak hazır değil. Portekiz’den Türkiye Ligi gibi tam tersi bir ortama geliyor. Hele dünkü gibi dirençli bir rakip olunca Talisca bayağı zorlandı. Kesinlikle kaliteli bir ayak, özellikle soldan kullanılacak firikiklerde can yakacağa benziyor. Biraz beklemek gerek. Takıma Caner ile birlikte “cuk” diye oturan ikinci isim Gökhan İnler. 60’a kadar her yere ayak koyan, tekmeye kafa uzatan Gökhan var sahada. Yanında Atiba’nın olmaması onu fazlasıyla yordu. Doğal olarak sonlara doğru oyundan düştü. Bunu söylerken partneri Tolgay kötü oynadı diyemeyiz. İyi oynadı ama Tolgay daha çok topla ileriyi seven bir oyuncu. Bu yüzden Gökhan fazla efor sarf etti.

        Kesinci konuşmamak gerek ama yeri bana göre garanti. Atiba ile inanılmaz bir ikili oluşturur. Top geçer adam geçmez misali olur. Şu an için en büyük sıkıntısı maç kondisyonu. Oyuna gelirsek Beşiktaş yine her zamanki tempo ve baskı ile başladı. Bunun neticesinde de fırsatçı Cenk ve çalışkan Ömer ile de skoru rahatlattı. Ancak 2. yarı başladıktan sonra daha çok özgüven ve belki de Benfica da düşünülerek Siyah-Beyazlılar vites düşürdü. Karabük ise bundan istifade ederek cesurca güçlü rakibinin üzerine gelmeye başladı. Özellikle Traore ve İlhan gibi çabuk ve teknik oyuncularla iyi hücumlar gerçekleştirdiler. Golü de buldular belki ama beraberliği de alabilirlerdi.

        Ancak Tolgay’ın düşürülmesiyle kazanılan penaltı sonrası oyundan koptular. Beşiktaş takımı aklıyla da oynuyor. Maçı tamamen elinde bulunduruyor. Yani yese bile gaza basıp işi bitiriyor. Şenol Güneş’in ofans prensipleri artık genlere işlemiş. Tabii arkada zaman zaman açıklar oluyor. Türkiye için bu sorun olmaz. Yalnız Devler Ligi’nde böyle olmamalı. Oradaki takımlar bu açıklarda cezayı keser. Karabük’ten söz etmeden olmaz. Cesurca oynadılar. Futbolu çirkinleştirmediler. İgor Tudor fizik gücü çok iyi, atağa iyi çıkan bir takım yaratmış. Tek handikapları bitirici golcülerinin olmamasıydı dün akşam.

        ÖMER MÜTHİŞTİ

        Ömer Şişmanoğlu çok da alışık olmadığı sağ kanatta oynadı. Hırsı, mücadelesi müthişti. Buna ek olarak şık da bir gol attı. Şenol Güneş bir sağ kanat oyuncusu daha kazandı. Hocanın keyfi yerindedir herhalde. Artılara Gökhan İnler’i de koymak gerek.

        REHAVET OLMAMALI

        Maçın son bölümlerinde “Nasıl olsa rahat aldık” havası sıkıntı yarattı. Özellikle Gökhan, Tosic ve Olcay gibi oyuncuların oyundan düşmesiyle zaman zaman tehlikeler yaşandı.

        PENALTI VE KIRMIZI KART | BÜLENT YAVUZ

        Beşiktaş-Karabük maçının kırılma noktası kanaatimce 43. dakikaydı. Bu dakikada Karabüklü Traore ceza alanı içerisinde Caner tarafından net bir şekilde düşürüldü. Bu kitaba ve kurala göre açık bir penaltıydı. Hakemin yerinin, bakış açısının çok uygun olmasına rağmen düdüğünü çalıp beyaz noktayı gösterememesini de anlamış değilim. Şayet penaltıyı çalsa Caner’in ikinci sarı karttan atılması gerekirdi.

        Bu da şu demektir: 43. dakikadan itibaren Beşiktaş 10 kişi oynayacak. Serkan Çınar aslında F.Bahçe-Kayseri maçını çok iyi yönettiği için MHK Başkanı Yusuf Namoğlu tarafından ödüllendirilerek Beşiktaş maçına verildi. Sebebi de şuydu; hiç ezilmeden, baskı altına girmeden, her iki takım adına adaleti tam ortadan dağıttığı için Beşiktaş maçına çıktı ama dün gece aynı performansı bu açıdan gösteremediğini düşünüyorum.

        79. dakikada Beşiktaş lehine verdiği penaltıya gelince; yüzde yüz doğru karar ve bal gibi penaltıydı. Dany’nin Tolgay’a yaptığı müdahale o kadar bodoslamaydı ki, hakeme bir salise bile düşünme fırsatı vermedi. Penaltıyı çalan Serkan Çınar, sarısı olan Dany’ye ikinci sarı kartı ve arkasından da kırmızı kartı göstererek oyun alanından ihraç etti.

        Aynı pozisyonda Karabük’e penaltı veremedin, Caner’i atamadın. Beşiktaş’a gelince çok rahat penaltıyı verdin ve Dany’yi atarak Karabük’ü 10 kişi bıraktın. Hakemin nasıl bir savunması olur diye düşünüyorum; herhalde şunu söyler: “Traore’nin düşüşüne inanmadım. Çok kolay attı kendini yere” Başka bir izah tarzı bulamıyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ