Terim istifa mı eder, soğumasını mı bekler?

Arda’nın NTV Spor’daki açıklamalarını dinledim. Kendi açısından şahane bir röportajdı. Umarım bir gün bir başka yerde Emre Belözoğlu’nun milli takımdan kesilmesi konusunda ne düşündüğünü de anlatır. Öte yandan prim meselesinde kendi açısından doğru söylüyor Arda. Kendisi kaptan olarak diğer arkadaşlarından birkaçının, belli görevlilerin (masör, aşçı v.b) prim şikayetlerini iletti. Kendisi için para telaffuz etmedi. Ama “Bizim primle ne işimiz olur” kısmı pek de doğruları yansıtmıyor. Kendisinin ‘işi olmasa’ da bazı arkadaşlarının primi mesele yaptığını herkes biliyor. Ayrıca belli oldu ki Arda’yı Fatih Hoca’ya karşı dolduranlardan biri de Saffet Ulusoy’muş. Haluk Ulusoy’un da Terim’i eleştirmesinden anlıyoruz ki Ulusoy’un Terim’e kızgınlığı Demirören’le beraber olmasından. Çünkü Ulusoy’un “Bu çocuklar prim için değil, Ay-Yıldız için oynarlar” önermesi doğru değil. Kendi dönemindeki cip krizini unutmuş Ulusoy. Prim meselesi geçmişte de vardı; şimdi de var; gelecekte de “milli manevi değerlere sonuna kadar bağlı” olduğunu iddia eden oyuncularımızın birçoğu, milli takımda prim pazarlığı yapacaklar. Bundan emin olun.

Öte yandan Fransa’daki milli takım kampındaki skandallar konusu dönüp dolaşıp ‘Fatih Terim’in hataları’ konusu üzerinde yoğunlaşıyor. Galerici Erkan’ların; damadın kampta ne işi olduğundan; hemen herkesin Tümer’den nefret etmesine kadar. Burak Yılmaz başta birkaç oyuncunun Tümer Metin ile tartıştığı; Nihat’ın da sevilmediği söyleniyordu. Arda’ya önce Cumhurbaşkanı’nın sonra Göksel Gümüşdağ’ın ardından Rıdvan Dilmen’in sahip çıktığını gördük. Bu silsile dışında Ulusoy gibi dış etkenlerin de desteği Arda’dan yana. Spor medyasının bir kısmı da Arda lehine tavır koyuyor. Bunu gören Terim, son bir çıkış yaptı ama G.Saray’dan da istediği desteği göremedi. Tersine “Riekerink’e destek” çıkıldı. TFF’den de en azından açık bir ‘seninleyiz hocam’ mesajı duymadık. Resme baktığımda şunu görüyorum: Fatih Terim bu sefer yalnız. Ve eski büyüsü şu an yok. Tanıdığım Fatih Hoca ya istifa eder ya da intikam için yemeğin soğumasını bekler. Ancak biliyorum ki bu iş burada bitmez.

LİG TV'YE BİR TEBRİK VE BİR RİCA

Katarlı El Bein grubun bünyesine geçtikten sonra Lig TV’de olumlu yönde gelişmeler oluyor. Premier Lig ve Serie A’nın dönüşü bir yana yayın kalitesi, içerik kalitesi gözle görülür bir biçimde arttı. Bir kere yönetmen mastrubasyonu bitti. Kale arkası kamerasından santra seyretmiyoruz mesela. Kerameti kendinden menkul kişileri her maç ekranda görmüyoruz misal. Dolayısıyla tebrik ediyor ve daha da kaliteli içeriklerin gelmesini bekliyoruz. Kendilerinden bir ricam olacak. Özellikle yabancı futbol adamlarının (Özellikle Fransa El Bein kadrosundaki yorumcuların) Türkiye ile ilgili yorumlarını dinliyoruz. Lütfen yabancı ülkelerde de Türkiye Ligi izlensin. İhalede bu konu alıcıya şart koşulmalı da Lig TV şimdiden de yabancı futbol ülkelerinde Türkiye Ligi özetlerinin yayınlanmasını sağlayabilir. Türk futbolu adına büyük bir eksiklik giderilebilir.

BİR TEBRİK DE KAAN TERZİOĞLU'NA

Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu’nu tebrik ediyorum. Kendisi aynı zamanda TFF Yönetim Kurulu Üyesi idi. Ama Turkcell’in yeni futbol yayın ihalesine gireceği belli olduğunda TFF Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etti. Böylece ‘hem satıcı hem alıcı aynı adam’ imajına mahal vermedi. Kendisini ülkemizde pek de alışık olmadığımız ‘olması gerekeni yapmak’ hususundaki hassasiyeti dolayısıyla kutlarım.