Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol 2018 Dünya Kupası Elemeleri Yıldırım Demirören Fatih Terim'e ne dedi? Halil Özer yazıları - Futbol Haberleri

        Fatih Terim-Arda Turan krizinde, Türkiye Futbol Federasyonu bence olaya Fransa öncesi yapılan Antalya kampında müdahale etmeliydi. Müdahale etseydi ya da edebilseydi bu krizi daha başında kolayca önleyebilirdi. Sonra durumun farkına vardılar ama o zaman da geç kaldılar. Örneğin; Dünya Kupası grup eleme maçlarından önce başkan Yıldırım Demirören, Fatih Terim ile görüşmüş. Tarihini tam olarak bilmiyorum. Arda kararından sonra Demirören bu durumdan biraz rahatsız oluyor. Ancak kesinlikle Terim’e karşı bir tavır almıyor. Aynen şöyle diyor:

        “Hocam ne karar alırsanız alın arkanızdayız. Ama bu durumu kamuoyuna açıklamanız lazım. Eğer açıklayamazsak bu oyuncuları kahraman yaparız. Bence arada hiçbir boşluk bırakmamanız gerekiyor. Açıklamanızda bu boşlukların tümünün dolması şart.”

        Hocanın da bu konuşmaya yanıtı “Tamam gerekli açıklamayı yapacağım, merak etmeyin” oluyor.

        Ama Fatih Terim bana göre Demirören’in uyarısına rağmen hiçbir şekilde yeterli açıklamayı yapmadı ve her şeyi sis bulutunun arkasında bıraktı. Hatta olayın daha da büyümesine neden oldu. Ama Demirören’in bu konuşması bile, TFF’nin de büyük hatası olduğu gerçeğini değiştirmez. Baştan müdahale etselerdi kimse bu konuları konuşmazdı.

        İNANDIRICILIĞI OLMAYANLAR

        A Milli Takım’ın Antalya ve Fransa’da yaşadığı kriz sırasında tartışmalara şahit o kadar çok insan varmış ki bu duruma şaşırmamak elde değil!.. Maçlara bile gitmeyenler, yandan yandan atıp tutuyor. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum; ortada inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Hatta bir ara Terim ile Arda’nın yumruk yumruğa kavga ettiklerini bile söyleyenler oldu. Ben o yüzden bu olayda en büyük suçu Fatih Terim’e yüklüyorum. Eğer açıklama yapmazsanız bu durum yaşanır. Eleştiriler konusunda gerçekten çok önemli ve dikkate alınması gereken insanlar var. Ama ne yazık ki bunlar azınlıkta. Gerisi ise tamamen Terim’e karşı olan, nefret ve kavgası bulunanların eleştirileri. Onların benim için hiçbir önemi yok. Şimdi Milli Takım’da kendisine iş verilmeyen, hatta Terim tarafından kapı dışı edilen bir teknik adamın bu olayda yapacağı eleştirinin ne kadar inandırıcılığı olabilir? Yani yüzde 90’ı intikam peşinde.

        BIRAK HOCAM

        Gazetede kendi yazarlarımız arasında oylama yaptık. Ben Terim’in acil olarak istifa etmesi gerektiğini söyledim. Bu konuda da ısrarcıyım. Bu kez yapamadı, olmadı. Terim bu göreve devam ettikçe alacağı zarar daha da büyüyecektir. Bundan sonra toparlaması mümkün değil, hatta olanaksız. En önemlisi, kamuoyunda ne yazık ki sevgiyi ve inandırıcılığını yitirdi. Ve hatta biraz daha ileri gideyim. Ben Türkiye Futbol Federasyonu’nun da artık kendisine büyük bir sevgi beslediğini sanmıyorum. Bu ülke futbolu artık başka kavgaları kaldıramaz. O yüzden hemen bırakmalı. Ve kendisi de bu durumların farkında. “Sisi gördüm” derken bunu anlatmaya çalışıyor. Ve bırakırken de neler olup bittiğini şifreli değil, net bir açıklama ile anlatmalı. Bu, ülke futboluna da yapacağı önemli bir hizmet olur. Bizim de olayları en azından tarafsız gözle teraziye koyma şansımız doğar.

        HANİ MESELE PRİMDİ?

        Şimdi bu olayda çok takıldığım başka bir şey var. Hoca, Antalya’da “Mesele prim değil” dedi. Bu konuşma beni çok şaşırttı. Neden mi? Fransa’da bizzat şahit oldum. Şahit olan da çok gazeteci var. Onlarla da tekrar tekrar konuştum. Çünkü hocanın ekibinden olan insanlar, gazetecilerin yanına gelip “İçerisi kaynıyor. Futbolcular para peşinde koşuyor. Bunların hepsi ‘paragöz’ olmuş! Fatih Hoca çok rahatsız. Bu futbolcularla başarı elde edilemez” diye mesaj verdi. Bunu hiç çekinmeden söylediler. Bugün bunu kimse inkar edemez. Herkes biliyor. Ve tabii ki futbolcular da bunu öğrendi. Kim tarafından sızdırıldığını da biliyorlar. Şimdi böyle bir ortamda futbolcularla teknik heyetin arasının iyi olması nasıl beklenir? Hal böyleyken, o zaman Terim neden Konya’da “Konu prim değil” dedi. Konu prim değilse o zaman neden prim olayı Fransa’da ortaya atıldı, ortalık karıştırıldı? Bu algıyı yaratmak için mi gazetecilerle futbolcular bir kere bile görüştürülmedi? Haklarını yemeyelim. Sadece bir kere olaylarla hiç ilgisi olmayan Olcay ile Nuri’ye izin verildi. Son açıklamayla herkesin beynini yaktılar. 25 yıldır Milli Takım kampı takip ederim ve net olarak söyleyeyim: Böyle rezilini hiç görmedim. Bu kadar başıbozukluk, entrika, adam satma, dedikodu inanın yaşamadım. Ve kazananı yok. Ne Terim ne Arda... İkisi de bu oyunun kaybedenleri. Ve bunun bedeli kesinlikle ödenmeli.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ