Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Trabzonspor Beşiktaş-Trabzonspor maçı yazar yorumları - Trabzonspor Haberleri

        KAZANAN BEŞİKTAŞ İRADESİ - ALİ GÜLTİKEN

        Beşiktaş kendi evinde oynarken maçlara artı 1 avantajıyla başlıyor. Kendi stadında arkasına aldığı büyük seyirci desteğiyle her maçı rakipleri açısından çok zor hale getiriyor. Yakalamış olduğu takım dengesi, oyun ritmi ve kazanma alışkanlığı seyircinin gücüyle birleşince durdurulması zor bir Beşiktaş ortaya çıkıyor. Bunu sezon içerisinde yaptığı maçların çoğunda ortaya koydu. Bazen maçın başında, bazen ortasında, bazen de final bölümlerinde...

        Dün bunu maçın başında yaptı. Bu sezon oyunu bu kadar baştan zorlayan ve skoru bulan bir Beşiktaş’ı ilk defa izledik. Ortaya koyduğu etkili takım temposunu maçın başında kullanarak skoru erken yakaladı. Bu aslında Beşiktaş özelliklerinde bir takım için de inanılmaz bir avantaj oldu. Çünkü Türkiye’nin en çabuk ve en etkili rakip kaleye gidebilen takımı olarak oyunda büyük bir stratejik üstünlük sağladı. Aboubakar karşı karşıya yakaladığı pozisyonda 3. golü bulabilse maçı 40. dakikada bitirmiş olurdu. Fakat sonrasına baktığımızda bu stratejik üstünlüğü çok da iyi kullandığını söyleyemeyiz. Trabzon’un Yusuf ile bulduğu gol Trabzon’u tekrar maça çekti.

        İki takımın da rakip kaleye çabuk gitmeyi düşündüğü oyun yapılarında takımların mesafesi uzar. Uzadıkça da orta alan kontrolü zorlaşır. Orta alan kontrolü zorlaşınca da dönen toplar ve oyun inisiyatifi karşılıklı gider gelir. 2. yarı oyun bu şekle döndü. Oğuzhan’ın ve Tolgay’ın düşük tempoları, Beşiktaş’ın oyunu tutmasını zorlaştırdı. Trabzon skoru dengelemeye çalışırken, Beşiktaş da bulduğu boşluklarla oyunu koparmaya çalıştı. Şenol Hoca’nın Tolgay-Gökhan değişikliği, bu oyunun gelgitlerini azaltmak içindi. Fakat bu değişiklik çok da yerini bulmadı, Trabzonspor’un oyunu zorlamasını ve 2. golü bulma temposunu düşüremedi.

        Bazen skoru tutma durumunda olabilirsiniz. Dünkü oyunun ikinci yarısı böyle bir oyundu. Bu kadar sık maç oynadığınız bir ortamda, her maçın her dakikasını muhteşem oynayamazsınız. Bazen rakibinizin belli bölgelerde top kullanmasına müsaade ederek oyunu kontrol etmeye çalışırsınız. Dün Beşiktaş ikinci yarı biraz daha bunu tercih etmek zorunda kaldı. Orta alanın çok verimli olmadığı bu bölümde Adriano, Marcelo, Atiba ve kalede Fabri ile ihtiyaç olan bu nefes biraz olsa alınmaya çalışıldı. Atağa çıkılabilecek anlarda da her şeye rağmen etkili çıkışlar var. Bunu; Cenk, Tolgay, Aboubakar ve Q7’nin ayağından yakalanan pozisyonlarda gördük. Bu çıkışlarda Gökhan Gönül’ün bindirmeleriyle beraber Adriano’nun ters ve uzun topları bu ataklara destek oldu.

        Dün akşam Beşiktaş farklı bir yönünü daha ortaya koydu. Sıkıştığında skoru koruyabilecek defansif bir oyun şekline de dönebildi. Zorluk derecesi yüksek maç maratonunda rakipler değişse de değişmeyen tek şey; kazanan Beşiktaş iradesi.

        BEŞİKTAŞ, GÜNEŞ'E DOĞRU - ERCAN TANER

        1 Maç taktikleri ve kadro diziliş anlamında, dünyanın en muhafazakar ülkesi olan İtalyanlar bile bu inatlarından vazgeçtiler... Futbolun evrimi onları da etkiledi...

        2 Şu anda; bu değişimin farkında olan iki teknik direktör var... Şenol Güneş ve Abdullah Avcı... Artık oyun içinde rakibi beklemek yok. Topu kaptırdığınızda her alan; topu tekrar kazanma bölgesi olarak kabul ediliyor...

        3 İlk yedi dakikanın son saniyeleri golün mesajını verdi...

        4 Trabzon, G.Saray maçını kopyalamak istemişti...

        5 Tempo ve kanat hücumları ile buna izin vermedi Beşiktaş...

        6 İlk golü yiyen Trabzonspor, oyun yapısını hemen değiştirmek istedi. Baskıyı rakip yarı sahada kurmak istediler...

        7 Bu oyun Beşiktaş’ın istediği oyundu zaten... Kanat organizasyonları ve orta alan organizasyonlarını çok rahat yapan Beşiktaş, Q7 ile istediğini aldı. Pozisyon bence net penaltıydı. Cenk güzel penaltı kullandı...

        8 Atamayana atarlar... Bu söz çok doğru... Aboubakar golü atsa, Beşiktaş maçı bitirecek ama Yusuf “devam” dedi. Atılmayacak golleri atan Aboubakar, kolay pozisyonlarda çok acemi oluyor bazen... İkinci yarının başı, Beşiktaş orta sahası oyundan düşer gibi oldu...

        9 İkinci devre Trabzon yine baskı ile başladı ama bence Q7’nin Yusuf’un ayağına bastığı an, Mete Kalkavan hata yaptı... Sakatlamaya yönelik bu hareket, Uganda Ligi’nde bile kırmızı karttır...

        10 Gökhan İnler oyuna girdi, yanlış adam çıktı... Cenk yine hayalet gibi, Tolgay ise çok iyi oynuyordu... Trabzonspor bu sezonun en iyi maçını oynadı... Bero, Ersun Yanal’ın tam istediği oyuncu tipi ama yetmez...

        11 Teşekkürler Beşiktaş, teşekkürler Trabzonspor... Şenol Güneş, bu maça da takımını mükemmel hazırlamış...

        HAKEM BEŞİKTAŞ'A ÇALIŞTI - HALUK AYYILDIZ

        Aboubakar ilk yarıda 3’üncü golü atsaydı maç çoktan kopmuş olacaktı ama Yusuf Erdoğan harika bir gol atınca 2-1’i yakalayan Trabzonspor, maça yeniden ortak oldu. Bizim taktığımız penaltı pozisyonu. Bero’nun Quaresma’ya yaptığı penaltı tartışılır bir hareketti fakat Mete Kalkavan hiç tartışmadı, düdüğü çaldı. N’Doye’a yapılan da net penaltıydı ama Kalkavan hoca piyasalarda yoktu. Beşiktaş’a adeta çalıştı durdu. Yazık sana.

        Beşiktaş’ın Napoli yorgunu olduğunu bilen Trabzonspor, ikinci yarıya fırtına gibi başladı ve Yusuf Erdoğan’ın kanat bindirmeleri dayanılır gibi değildi. Mehmet Ekici ve Bero destekli bu ani hücum çıkışları Beşiktaş’ın doğal olarak oyun dengesini bozdu. 62’de Quaresma, Yusuf’a insancıl olmayan bir hareket yaptı, çok acımasızdı ve bile bile ayak bileğine bastı, kesin kırmızı karttı. Hakem Kalkavan olayı sarı kartla geçiştirmesi de tam bir skandaldı. Trabzonspor’un en iyi oynayan oyuncusu ancak böyle etkisiz hale getirilirdi. Beşiktaşlılar’ın rahatladığı yüzlerinin ifadesinden bile belli oldu!

        takım için ‘sabır gerekiyor ve 10 hafta sonra Trabzonspor takım olur’ demiştim. Şimdi bakıyorum da Ersun Yanal’ın Trabzonspor’u takır takır top oynamaya başladı. Tabii ki çok eksikleri var ama devre arası takviyeleriyle bu genç takım iş yapar hale gelecektir. Ersun Yanal hocaya sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum. Oluşturduğu bu takım göreceksiniz mutlaka başarılı olacaktır. Kulübedeki sessizliğine de bakmayın, beyefendi duruşunun altında aslında fırtınalar esiyor.

        Sonuç olarak Trabzonspor ilk kez bir deplasman maçında geriye düştüğü bir karşılaşmada dağılmayarak gol attı ve oyunu hiç bırakmadı. Büyük gelişim içerisinde olduğunu mağlup olduğu halde gösterdi. Beşiktaş’a karşı da harika oynadı. Maçın özetini şöyle bağlamak gerek: Mete Kalkavan ve Quaresma ikilisi: 2, Trabzonspor: 1... Sanırım cuk oturdu! Trabzonspor bu harika oyunuyla aslında bırakın mağlup olmayı galibiyeti bile hak etmişti ama engelleyenler oldu. Nokta...

        KALKAVAN, Q7'Yİ ATAMADI - BÜLENT YAVUZ

        Derbiye yakışan çok güzel bir oyun vardı. Böyle bir fırsatı lehine çevirebilecekken maalesef maç sonunda yoğun eleştiriler alan Mete Kalkavan adına çok üzüldüğümü belirtmek isterim. Hakem iki farklı devre yaşamış gibi oldu. 1. devre ne kadar mükemmelse 2. devre bir o kadar hayal kırıklığı yarattı. 16’da Beşiktaş lehine verilen penaltı doğruydu. Bero, Quaresma’nın önüne adeta set çekti ve bunu bilinçli yaptı. Hakem de tereddütsüz penaltı verdi. Ne olduysa 2. devre oldu.

        Atiba’nın N’Doye’u çekerek düşürmesi yüzde yüz ihlaldi. Ve 10 kusurlu hareketten biriydi. Hakem ceza alanı içindeki bu pozisyonu göremedi. Trabzon’un penaltısı güme gitti. 60. dakika kırılma anıydı. Quaresma, Yusuf’un ayağına acımasızca bastı. Ve şiddeti de sakatlamaya yönelikti. Kalkavan pozisyona yakın olmasına rağmen bence bu darbenin şiddetini ve basış şeklini kurala uygun yorumlayamadı. Neticesinde de kırmızıyı çıkarıp Portekizli’yi atamadı. Beşiktaş 60’ta 10 kişi kalacakken maçı 11’e 11 tamamladı. Bu haksız bir avantajdı. Kalkavan’ın performansı hem kalitesine hem tecrübesine hem de şöhretine yakışmadı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ