Türkiye-Kosova maçı yazar yorumları
HTSPOR yazarları, A Milli Takımımız'ın Kosova'yı mağlup ettiği maçı yorumladı
GÖKHAN ZAN
BEYAZ SAYFA
Kosova önünde beyaz bir sayfa açtık dün gece. Sahada yer alan oyuncular, teknik heyetimiz; yaşanmış ne varsa her şeyin geride kalacağı bir 90 dakikaya çıktılar. Ne rakibin gücünün ne de karşımızda kimin olduğunun önemi vardı. Sahada Türkiye vardı, biz vardık. Birdik, her şeyi geride bırakmış, geleceğe bakarak yürüyen bir ekiptik. Bu açıdan kıymeti fazla bir maçtı Kosova maçı. Belki takım olarak çok iyi oynamadığımız bir karşılaşmayı geride bıraktık ama kadro kalitesi farkıyla grubun dördüncü maçında galibiyeti bulduk. Tecrübemizle kazandık. Şunu da unutmayalım ki kimse iyi oyuna 3 puan vermiyor.
Milli Takım baskılı başladı. Oyunu rakip sahaya yıktı. Fatih Terim orta sahada üçlü düzenle rakibi sahasına hapsetti. Kanatları Arda ve Volkan ile kullandı. Kosova çok kapandı. Kalabalığı açmakta zorlandık. İlk yarıda 20. dakikadan sonra pozisyonlar bulabildik. Orta sahamız dönen topları doğru kullanamadı. Top kayıpları yaptı. Fatih Hoca ikinci yarıya, etkisiz kalan Oğuzhan’ın yerine Yunus Mallı’yı alarak başladı. Mallı, rakip savunmanın üzerine dikine driplinglerle başladı. Burak’a yaptığı asist kilidi açtı. Ardından Volkan’ın takip golü gelince rahatladık. Oyunu kontrol oyununa çevirdik.
Artık geçmişte yaşananları geride bırakmalıyız
Volkan Şen çıkana kadar etkili oynadı. Rakip defansı yıpratan isimdi. Hakan Çalhanoğlu, Yunus Mallı da öne çıktılar. Arda, Burak, Selçuk ve M.Topal deneyimlerini kullandılar. Kosova gücünün elverdiği ölçüde iyi oynadı. Maçı hiç bırakmadı. Ani çıkışlarla etkili olmaya çabaladı. Zaman zaman da bunda başarılı oldu. Gelen 3 puan gruptaki geleceğimiz açısından, bugüne kadar yaşanan zihinsel yıpranmışlığı onaracak olması açısından bence çok değerli oldu. Evet artık geçmişte ne yaşanmışsa yaşanmış olsun geride bırakmamız gerekiyor. Bazen aileler içinde böyle şeyler olabilir. Unutmayalım Fatih Terim’in; Arda’nın, Burak’ın, Selçuk’un ve diğer birçok oyuncunun üzerinde emeği fazla. Bu oyuncular da onunla birlikte birçok başarıya imza attılar. Bu ülkeye hep birlikte zaferler yaşattılar. Bu açıdan Terim’in son hamlesi yerinde ve doğru bir hareket bence. Terim’in babalığı ile tecrübeli oyuncuların abiliği Milli Takım’ın ve genç oyuncuların geleceği için çok kıymetli. Futbolumuz geleceği için çok önemli. Bu maç bu anlamda bir başlangıç oldu. Daha hiçbir şey bitmedi. Milli Takım’ın geleceği ve doğru yapılanması önemli.
KONYA’DAN SONRA ANTALYA
Milli Takım’a birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Anadolu kentlerinden gelen destek takdire değer. Konya’dan sonra dün de Antalya tribünleri kırmızı ve beyaza boyanmıştı. Helal olsun!
ALİ GÜLTİKEN
BEKLENEN SONUÇ
Kendi seviyemizden aşağıda olan bu tür kalibredeki takımlarla oynarken bazı olmazsa olmazlar vardır. En önemlisi de oyun temposunu rakibin kalitesine bırakmamaktır. Gücü sınırlı olan takımların yapabilecekleri bellidir. Savunmada kalıp çabuk ataklarla iş yapmaya çalışmanın yanında, asıl amaçları da gol yemeden süreyi uzatabilmektir. Maçın ilk yarısında buna biz de yardımcı olduk. Topa sahip olur gibi görünsek de bunu oyun sürekliliğine çeviremedik. Özellikle dönen toplarda sıkıntı yaşadık. Orta alanda da büyük boşluklar bıraktık. Kosova takımı da kendi gücü oranında bunu kullanmaya çalıştı. Kalitelerine göre küçümsenmeyecek işler yaptıklarını söyleyebiliriz. Özellikle orta alanda dönen toplarda yakaladıkları büyük boşlukları iyi kullandılar. Kalemizde de birkaç pozisyonda çoğalmayı başardılar. Bu, onların güvenini artırdı. İlk yarının sonuna kadar da oyunda kaldılar. İlk yarı oyunda görmediğimiz Oğuzhan’ın çıkması ve yerine Yunus Mallı’nın girmesinden sonra Yunus’un ayağından başlayıp Burak’la neticelenen gol elbette beklediğimiz bir goldü. Arkasından da Volkan’ın golü maçı çözdü.
Tabi bu maçın öncesinde kadronun belirlenmesiyle beraber oyuncuların reaksiyonları da merak konusuydu. Genel tempo ve performans çok üst seviyede olmasa da oyuncuların bıraktığı yerden yola devam ettiğini gördük. Kosova grubun elbette en zayıf takımı. Bizim bu maçtaki rakibimiz elbette yalnızca Kosova değildi. Bu maça gelene kadar olan sıkıntıların takım üzerinde yarattığı baskının da üstesinden gelebilmek için ayrı bir motivasyon gerekiyordu. Bu tür bir rakibe karşı oynamak bunun aşılmasına da yardımcı oldu. Yalnızca sahada kaldığımızda gördüğümüz şey, takım çapımızın altındaki zayıf bir rakibe karşı kazanmamız gereken bir maçı kazanmak oldu. Oyun içerisinde biraz daha coşku ve daha farklı bir skor olabilirdi. Zaten kazanmayı bekliyorduk ve olması gereken bir şeyi yaptık. Şimdi Milli Takım’ı, bütün olarak ve daha iyi futbol oynayarak önümüzdeki günlerde daha üst seviyelere çıkarabilecek miyiz, ona bakacağız. Önümüzde zaman var. Umarız yönümüz hep yukarıya doğru olur.
