'Football Leaks' belgelerinde yer alan iddialar

Aralarında Cristiano Ronaldo, Jose Mourinho, Michael Laudrup, Mesut Özil, Hagi, Bayram Tutumlu gibi isimlerin de bulunduğu aktörlerin vergi kaçırdıkları iddia ediliyor. İddialardan bazıları şöyle;

Menajeri Jorge Mendes'in yönettiği operasyon doğrultusunda Cristiano Ronaldo'nun, 2009 - 2014 yılları arasında Birleşik Krallık Virjin Adaları'ndaki Tollin isimli şirket üzerinden 74.8 milyon €;

İspanya'da vergi kanununun değişmesinden 11 gün önce, iki şirket üzerinden vergi cennet olarak adlandırılan İrlanda'ya, 2015 - 2020 dönemini kapsayan imaj haklarından da 31 milyon €;

Ve 2014 yılı sonundaki üçüncü transferle de 63.5 milyon € varlığını Britanya Virjin Adaları'nda bulunan off shore hesaplarına aktardığı belirtiliyor. Ronaldo'nun vergilendirmediği iddia edilen kazancının toplamı 150 milyon €'yu buluyor.

Mourinho hakkında da yine Britanya Virjin Adaları menşeli bir şirketin sahip olduğu İsviçre hesabına 12 milyon € aktardığı iddiası var.

İkilinin temsilciliğini üstlenen, Mendes'in sahibi olduğu Gestifute menajerlik şirketinin açıklamasında ise "ne Ronaldo ne de Mourinho İspanya'da bulunan vergi kaçakçılığı komisyonunun yasal takibi içerisine girmiştir" dendi.

2014 yılında İngiltere'nin Swansea kulübünden aldığı kötü sonuçları nedeniyle kovulan Danimarkalı futbol efsanesi Michael Laudrup hakkında transferlerden kişisel kâr elde ettiği iddiası da gündeme gelmişti.

Football Leaks belgelerinde Swansea futbol direktörünün İngiltere Lig Antrenörleri Birliği (LMA)'ne 13 Şubat 2013 tarihinde bir mektup yazdığı görülüyor.

Laudrup'un Türk menajeri Bayram Tutumlu ile birlikte oyuncu transferlerinden şahsi maddi getiri elde etmeye çalıştığına dair şüpheler oluştuğu ve bunların araştırılacağı belirtiliyor.

Danimarka'nın Politiken gazetesinin iddiasına göre Laudrup kulübe Bayram Tutumlu üzerinden geçmeyen hiçbir oyuncuyu sokmuyor.

Bayram Tutumlu transferlerin menajer komisyonunun % 67'sini alırken asıl temsilci ise %33 ile yetiniyor.

Bayram Tutumlu, aralarında Michu, Chico, Pablo Hernandez gibi oyuncuların da bulunduğu 7 ayrı transferden yaklaşık 4.3 milyon € kazanmış oluyor. Bu bedel dönemin FIFa tarafından belirlenen aracı komisyon tutarından % 12 daha fazla. Laudrup ve Tutumlu ise iddiaları kesinlikle reddediyor.

Mesut Özil'in, işin içine akrabalarının da girdiği, karmakarışık hikâyesi ise 2016 Şubat ayında İspanyol vergi dairesinden gelen resmi yazıyla son buluyor.

Türkiye doğumlu Alman milli oyuncu gecikme zamlarıyla birlikte, geçmişe dönük vergilendirilmemiş kazancının 2,17 milyon € tutan cezasını ödeyerek Messi ve Neymar'ın başına bela olan soruşturmadan kurtuluyor.

Türk futbolunun yakından tanıdığı Hagi de sızıntı belgelerin odağındaki isimlerden biri.

Rivayete göre, Rumen futbol adamının kurduğu akademiden yetişip sahibi olduğu Viitorul Constanta'ya alınan savunma oyuncusu Cristian Manea daha 10 maç dahi oynamadan milli takıma seçiliyor.

Hagi'nin bulup çıkardığı 18 yaşındaki Manea çok geçmeden, 2015 yılında Güney Kıbrıs'ın Apollon Limassol takımına 2.5 milyon € karşılığında transfer oluyor.

Futbol dünyasının gizemli isimlerinden Pini Zahavi'nin de bu transferde parmağı olduğu iddia edilirklen, sızan belgelere göre anlaşma transferden 1 sene önce, 2014 Mayıs ayında yapılmış.

Hatta Zahavi'nin çok etkin olduğu Limassol kulübünde bahsi geçen 2.5 milyon € garipsenmesin diye yine Zahavi'nin çok yakın ilişkide olduğu Chelsea'ye transferine yönelik haberlerin dahi yaptırıldığı söyleniyor.

Hagi'nin yöneticisi olduğu Viitorul ve Malta merkezli Dito adlı aracı bir kurum arasındaki anlaşmada; transfer bedeli 1.5 milyon €'yu aştığı takdirde aradaki farkın Hagi tarafından Dito'ya danışmanlık adım altında ödenmesi öngörülmüş.

Oysa iddialara göre iki hesap da Hagi'ye ait ve Kıbrıs'a ayak bile basmamış, Limassol formasını giymemiş Manea'nın transferinden böylelikle Rumen efsanenin cebine 1 milyon € tutarında kazanç elde etmiş.