Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş HTSPOR yazarı Alper Öcal yazdı | Kim bu Craig Thomson? Dinamo Kiev: 6 - Beşiktaş: 0 - Futbol Haberleri

        Şampiyonlar Ligi'nde namağlup ilerlemiş ve gruptan şansını son maça dek sürdürmüş olan Beşiktaş, hiç beklemediği bir sonla Kiev'den döndü. İskoç hakem Craig Thomson felaket bir yönetimle maçın kaderini etkiledi. Türk takımları için bu ilk değil, geçen sene de Braga deplasmanında Fenerbahçe, maçınHırvat hakemiIvan Bebek tarafından doğranmıştı.

        Oysa bu Craig Thomson'un ilk vukuatı değil.

        BİR DAHA DERBİ YÖNETMESİN

        Old Firm olarak bilinen Celtic - Rangers derbilerini 13 kezle en çok yöneten hakem unvanına sahip olan İskoç hakem, eryüzündeki her derbide olduğu gibi tartışmaların odağına oturuyor. Ekim 2016'da, kupa yarı finalinde karşılaşan iki ekibin maçında Celtic stoperi Erik Sviatchenko'nun attığı golü saymayan, Rangers'ın ceza sahasında faule maruz kalan oyuncusu Barrie McKay'a aldatma gerekçesiyle sarı kasrt gösteren Thomson yine manşetlerdeydi. Howard Webb de kötü yönetimi kabul etmek durumunda kalmıştı.

        Dialy Record gazetesinde muhabir olarak çalışan Gordon Parks iki taraftan da seyircilerle görüştükten sonra "Thomson'un bir daha Old Firm yönetmesine asla izin verilmemeli" başlığıyla haber yapmıştı.

        Rangers - Dundee maçında Harry Forrester'ı atmayan Thomson, Ada futbolunun önemli golcülerinden olan ve BT Sport kanalında yorum yapan Chris Sutton tarafından argoda işe yaramaz, bir çuval inciri berbat eden anlamına gelen "bottler" sıfatıyla tanımlanmıştı. Daha önce de pekçok derbide gösterdiği kırmızı kartlarla ne Celtic ne de Rangers taraftarına yaranabilmişti.

        KARAKTERSİZ VE İŞE YARAMAZ

        2014 Dünya Kupası elemelerinde Türkiye ile aynı grupta yer alan Romanya - Hollanda arasındaki ilk maçın hakemi olan Thomson bu kez Romenlerin hedefi olmuştu. 4-1 Hollanda'nın kazandığı maçın ardından Romanya tarafı Hollanda'ya ucuz bir penaltı çalındığını, bir gollerinin ofsayt olduğunu kendilerinin iki penaltısının verilmediğini iddia etmiş ve Ada medyası da bu iddiaları güçlü bulmuş ve önceki vakalarını hatırlatmıştı.

        İçlerinde Fransa - Bosna maçında ceza sahası dışındaki pozisyonda Bosna aleyhine çalınan penaltı kararı, Schalke - Twente maçında Matip'in hollanda temsilcisinin forveti Luuk De Jong'a faul yaptığı gerekçesiyle oyundan atarak çaldığı penaltının yine ceza sahası dışında olması ve yarıda kalan İtalya - Sırbistan Euro 2012 eleme maçı da vardı.

        Romanya hakem komitesi başkanı Ion Craciunescu maçın ardından şöyle diyordu: "Bizim ligimizde bundan daha iyi hakemler var. İşe yaramaz, karaktersiz ve fair play ruhundan hiçbir şey anlamayan biri."

        ÇÜRÜMÜŞ VE İRKÇI

        Thomson'un hakemliği sonraları da çok tartışıldı. 2013 Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Dortmund - Malaga maçını yöneten Thomson uzatmalarda Dortmund'u galibiyete taşıyan Felipe Santana'nın pozisyonundaki ofsaytı görememiş ve Malaga'nın elenmesine neden olmuştu. Malaga başkanı Abdullah Bin Nasser Al Thani maçın ardından UEFA'yı çürümüş ve ırkçı bir kurum olarak nitelemiş ve dava edeceğini söyleyerek Platini'ye ateş püskürmüştü.

        Malaga antrenörü Manuel Pellegrini ise "Maç boyunca oyuncularımızı itip kaktılar, dirsek attılar. Dortmund'un iki oyuncusu kırmızı kart görmeliydi. 3. goldeki iki açık ofsaytı vermediler. Son 7 dakikada ortada hakemlik nâmına hiçbir şey yoktu. Ne istedilerse yapmalarına izin verildi." diyerek sert çıkmıştı.

        Son olarak, geçen sezon Partizan ve Bate Borisov arasındaki maçta, İskoç hakem Thomso, Partizan'ın hedefi olmuştu. Şampiyonlar Ligi playoff turunun ilk maçında elenen taraf olan Partizan, ilk maçta, oyun 0-0 giderken iki sarı karttan atılan orta saha oyuncusu Marko Jevtovic'in haksızlığa uğradığını iddia ediyordu. Karşılaşma 1-0 BATE lehine bitmiş, rövanşta Partizan 2-1 kazanmasına rağmen elenmişti.

        BEŞİKTAŞ İÇİN İLK DEĞİL

        Türk takımları dönem dönem Avrupa arenasında hatanın ötesinde yorumlanabilecek, trajik hakem yönetimleriyle yüzyüze geliyor. Beşiktaş'ın sadece yakın tarihi dahi benzeri trajedilerle dolu.

        1995 yılının Ağustos ayında Rosenborg ile eşleşen Beşiktaş, deplasmanda 3-0 kaybettiği maçın rövanşında Kuntz ile erken bir gol bularak öne geçmiş; Fransız hakem Marc Batta çizgiyi geçen topa Hoftun'un müdahalesine devam dedikten sonra Beşiktaş kontradan golü yemişti. 3-1 kazanılan maça rağmen Beşiktaş elenmişti. Batta, bir de Beşiktaş'ın penaltısını ıskalamıştı. Hoftun daha sonra Norveç televizyonuna topu içeriden çıkardığını itiraf etmiş, Batta ise özür dilemişti ancak 2 yıl Avrupa'da maç alamamaktan kurtulamamıştı.

        1997 Kasım ayında Şampiyonlar Ligi grup aşamasında Göteborg deplasmanına gidenBeşiktaş, maçta 2-0 geriye döndükten sonra Oktay ile farkı bire indirmiş ancak Belçikalı hakem Amand Ancion skandal bir kararla siyah beyazlılar aleyhine penaltı vermişti. Daha da garibi pozisyonun birkaç metre uzağındaki kaleci Mrmic'i atmıştı. 6-7 dakika sonra da garip bir şekilde, son kez Göteborg forması giyen İsveçli efsane kaleci Ravelli'ye kırmızı kart göstermişti.

        PSKİKOLOJİK SORUNLU HAKEM

        Amand Ancion bir sene sonra Marsilya ve Monaco arasındaki üçüncü tur maçındaki 10 sarı 2 kırmızı kartlık yönetimiyle UEFA tarafından kızağa çekilmişti. Ertesi yıl ise Belçika kupa finalindeki Genk - Westerlo karşılaşmasını yöneten Ancion; tam 5 penaltı, 12 sarı ve 4 kırmızı kart göstererek maçı katletmiş ve futbol gündeminin baş köşesine yeniden kuruldu. 1. kademeden 6'ya düşürülen Ancion bir süre psikolojik yardım almak zorunda dahi kalmıştı.

        1999 yılında tekrar hakemliğe dönen Ancion, birinci lige yükselecek takımı belirleyecek Antwerp -La Louvière playoff maçını yönetmişti. Uzatmalarda verdiği tartışmalı gol kararının ardından soyunma odası tüneli birbirine girmişti. Yumruklar havada uçuşurken, bir foto muhabiri Antwerp'li oyunculara bıçak çekmiş, hakem Ancion da Antwerp soyunma odasına dalarak kaleci antrenörünün boğazını sıkmıştı.

        O dönem Manchester United'ın pilot takımı olan Royal Antwerp'de forma giyen kiralık oyuncular için Alex Ferguson ta kalkıp İngiltere'den gelerek yaşananlara dair temaslarda bulunmuştu. 2000 yılında Mouscron'un nizami golünü ofsayt diye iptal ettikten sonra da hakemliği bırakmıştı.

        NE YAPMALI?

        Hakemlik pekçok açıdan zor bir meslek. Hatalar her zaman olacak ama en azından bu denli kritik maçlarda daha iyi yönetimler görmek için Türk futbolunu yönetenlerin bir şeyler yapması şart. Yıllardır içerideki didişmelerden dolayı uluslararası arenada yönetici yetiştirmeye odaklanan yok. Profesyonekl yöneticiler bir tarafa eski sporcu ya da kulüp yöneticisi bazında da durum değişmiyor. Hasbelkader çemberin içine girenler etki yaratmaktan uzaklar.

        Üniversitelerin spor yöneticiliği ve benzeri bölümlerinden mezun olan gençler sektörde iş bulamıyor. Tepedekiler niteliksiz biçimde kadrolaşırken aşağıdan gelen nesil işsizlikten ne yapacağını bilemiyor.

        Basın için de durum farklı değil. Türk spor basınında uluslararası etkisi olan isim yok. Gündemin yurtdışında taşmasını, UEFA ve FIFA'nın terlemesini sağlayacak bir lobi ve işbirliği de yok.

        Görünen o ki; buhakem facialarından sonra kendimiz çalıp kendimiz oynamaya ve bir yandan da rekabetin hırsıyla dalga geçmeye devam edeceğiz. Sadece takımların ismi değişecek.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ