Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Bitexen Antalyaspor Yazarlar Antalyaspor - Galatasaray maçını yorumladı - Galatasaray Haberleri

        Süper Lig'in 23. haftasında Galatasaray 2-0'dan 2-2'ye gelen mücadelede deplasmanda Antalyaspor'u 90+6'da Eren'in golüyle yendi. Aslan'ın ligde 3 maç sonra kazandı. HTSPOR yazarları bu mücadeleyi yorumladı:

        HAK ETTİLER... | GÖKHAN ZAN

        Bir kere şunu öncelikle belirtelim. Sen G.Saray’san ve deplasmanda 2-0 öne geçmişsen bir duracaksın kardeşim. Artık tecrübeni kullanacaksın. Aklını sahaya vereceksin, oyunu kontrol altına alacaksın. Zaten yıkılmış rakibini canlandırmaktan kaçınacaksın. Peki G.Saray ne yaptı? Tam aksini. Üçüncü golü bulup atacakken acemice bir hata sonucunda kalesinde gol görerek soyunma odasına gitti. Bu da rakibi ateşledi. Ancak G.Saray son bölümde eksik kaldı, kenarda hocasız kaldı, buna rağmen oyunu istedi, direndi ve son saniyedeki altın golle müthiş bir 3 puan kazadı. Avrupa’ya ve lige tutundu.

        REKLAM

        Maça Galatasaray kontrollü başladı. Üçlü defans önünde kalabalık orta saha Antalya’ya nefes alma şansı vermedi. Bruma’nın golüne kadar Sarı-Kırmızılı takım ikinci bölgeden üçe geçerken çok pas hatası ve kaybı yaptı. Bu da pozisyon kısırlığına yol açtı. Bruma’nın akıl dolu golüne en büyük katkıyı Josue tek dokunuşla yaptı. Ardından da Eren’in önüne topu kaydırdı. Derdiyok harika bir şutla gol özlemini dindirdi. Devrenin son dakikasında Chedjou’nun seviyesine yakışmayacak hataları beklenmedik bir gole neden oldu. Kamerunlu’nun bu laubaliliği ‘bitti’ denilecek maça Antalya’yı tekrar ortak etti. Nitekim 53. dakikada Eren’in top kaybı sonrasında Galatasaray kalesinde ikinci golü de gördü. Ardından her iki takım da Avrupa şansı adına maçı son dakikaya kadar çok istedi. Son bölümler heyecan kasırgası içinde geçti. Bu dönemin en kritik müdahalesini Semih yaptı. Ve Galatasaray tepside verdiği maçı son anda Eren’in altın kafasıyla geri almasını bildi.

        SON DAKİKALARDA DERDİYOK! Podolski’nin yokluğunda 11’de görev alan Eren Derdiyok attığı gollerle Antalya’da 3 puanı getirdi... Önce 35’te sonra da 90+6’da sahne alan 29 yaşındaki forvet, son dakika gollerine bir yenisini daha ekledi. Bu sezon ligde 10. kez ağları sarsan Derdiyok, bu gollerin 5’ini bitime doğru attı.

        Galatasaray’da Sneijder ve Podolski’nin olmayışı aslında Tudor’un fırçasını tualin üzerinde çok daha rahat oynatmasını sağlamıştı. Bruma ve Josue’ye özgürlük veren Tudor, hücum planlarını bu iki oyuncu üzerinden şekillendirmişti. Bruma’nın düdük çalar çalmaz başlayan arzulu futbolu, golle süslendi. Gereksiz bir kartın yol açtığı kırmızıyla atılmasına karşın sahanın yıldızıydı. Josue ise dakikalar geçtikçe pas kalitesiyle kendini gösterdi. Yasin takım için oynayan,çalışan kademe yapan görünümüyle alkışı hak etti. Ahmet, Semih başı çekerken arkadaşları da oyun genelinde takım halinde istekli ve arzulu göründüler. Selçuk oyun olgunlaştıkça kendini gösterdi. Orta sahada çok çalıştı.

        TARAFTAR GÜVEN İSTİYOR

        Galatasaray, Antalya’ya stresli geldi. Taraftar gelecek döneme umutla bakmak istiyor. Yönetimin futbol aklı güven verecek mesajlar vermeli, yapılanmanın doğru planlandığını anlatmalı. Sayın Nazifoğlu’nun açıklamaları futbolcu grubunu üzecek nitelikte. Tartmadan söylediği kesin, ancak o makamlar biraz daha özen istiyor.

        REKLAM

        YEDEK KULÜBESİ

        Yedek kulübesinde üç sağ bek vardı. Forvet, sol bek ve orta saha merkezde görev alabilecek oyuncu yoktu. Sakatlıklar ve cezalılar da tabii bu görünümde etken ancak kadro yapılanması ve derinliğinde de sıkıntıların olduğunu belgeleyen bir görüntü bu.

        KADER ANI » DAKİKA 80 Son bölümleri müthiş bir heyecana sahne olan maçın kader adamı Semih Kaya’ydı... Sarı-Kırmızılı stoper, 90 dakika genelinde iyi gözükmese de 80’de yaptığı müdahale ile takımını ipten aldı. Danilo’nun Muslera’yı da çalımlayıp boş kaleye yolladığı topa Semih son anda ayak koydu.

        TUDOR NİYE GELMİŞTİ? | ERHAN TELLİ

        Son saniyede gelen gol yazımı değiştirmeyecek... Çünkü tıpkı bu golün unutturduğu hatalar gibi, biz de söylenmesi ve sorgulanması gereken bazı şeyleri çabuk unutuyoruz... O nedenle durumu tespit edebilmek için sık sık yazmakta fayda var.

        Şimdi size bazı sorular soracağım ve altlarına kendi cevaplarımı da yazarak, sizden de bu sorulara dürüstçe cevap vermenizi isteyeceğim...

        1- Galatasaray yönetimi Riekerink’i neden gönderdi?

        Cevap: Hollandalı hocanın Beşiktaş’la aradaki 5 puanlık farkı kapatıp, Galatasaray’ı şampiyonluğa ulaştıracağına inanmadıkları için...

        2- Peki Galatasaray yönetimi İgor Tudor’u neden getirdi?

        Cevap: Tudor’un Beşiktaş’la aradaki 5 puanlık farkı kapatıp, Galatasaray’ı şampiyonluğa taşıması için!

        REKLAM

        3 - Sonuç ne oldu?

        Cevap: Üç hafta önce Beşiktaş’la aradaki puan farkı 5’ken, şimdi 10 oldu... Şampiyonluk umutları da tıpkı Eren’in 90 artı 6’da attığı o son saniye golü gibi mucizelere kaldı. Dahası, ikinci Başakşehir’le olan puan farkı da açıldı. Yani, şampiyonluk umutları tükenirken, ikinci olup Şampiyonlar Ligi’ne gitme şansı da tehlikeye atıldı.

        Şimdi size yeniden soruyorum ve samimi bir cevap bekliyorum... Eğer Tudor’un yerine yerli bir teknik direktör gelseydi ve 5 puanlık farkı 10’a çıkarıp şampiyonluk umutlarını bitirseydi ne düşünecektiniz?

        Üç hafta önceki durumu unutup, “Zaten bu sezon şampiyon olamazdık, kalsın da şimdiden yeni sezon hazırlıklarına başlasın” mı diyecektiniz, yoksa Rize’ye Bruma’yı götürmeyerek aslında şampiyonluk şansını o büyük disiplin kompleksiyle (!) etkileyen o yerli hocayı, yerden yere mi vuracaktınız?

        REKLAM

        Peki o yerli hoca, Rize’de sol bek oynattığı Semih’i Antalya’da sağ bek oynatsa, kazanmak zorunda olduğu Beşiktaş derbisine ise 3’lü savunma görüntüsü adı altında aslında ‘kaybetmeyeyim’ düşüncesiyle 5’li savunma ile korkakça (!) çıksa, ne yorum yapacaktınız?

        Florya’da yaşanan sıkıntılardan bahsetmiyorum bile... Sneijder meselesi, zamansız yapılan ağır antrenmanlar sonrası oluşan sakatlıklar, takımın kimyasına uymayan sistem denemeleri de cabası... Elimizi vicdanımıza koyalım ve cevap verelim. Şayet Eren son saniyede o golü atmış olmasa ve Galatasaray biraz da şansıyla zar zor kazanmasa, şimdi ne düşünüyor olacaktınız?

        Bruma kariyer rekoru kırdı! Antalya maçında oyundan atılmasına rağmen Eren’le birlikte sahanın yıldızı Bruma’ydı. Sporting B takımında 2012-13 sezonunda 25 maçta 7 gol kaydeden Portekizli oyuncu, G.Saray formasıyla bu sezon 28. haftada 8 gole ulaştı. Dün bir topu da direkten dönen Bruma’nın, ligde ayrıca 6 asisti bulunuyor. Genç yetenek 8 golün sadece Akhisar’a karşı attığı 2’sini TT Arena’da kaydederken, diğerlerini hep dış sahada tabelaya yazdırdı.

        Bana hiç kızmayın... “Kazansak da hep eleştiriyorsun” demeyin... Evet eleştiriyorum, çünkü 2-0 öne geçen G.Saray’ın, skorun 2-2’ye gelmesine izin verip, son saniyede attığı golle maçı kazanmasına göre yazı yazmıyorum.

        Tabii ki bu takım Tudor’un takımı değil... Elbette zamanla iyi işler de yapabilir, buna inanıyorum ama, en kritik haftada bu takımı şampiyonluktan edecek hatayı yapmasını da unutmuyorum.

        Yoksa, kaçan şampiyonluk için en son suçlanacak kişinin Tudor olduğunun ben de farkındayım. Ama başa dönecek olursak, Tudor’un en kritik haftada G.Saray’ı şampiyon yapması için göreve getirildiği unutulmamalı. Şayet amaç o değildi ve Tudor gelecek yıl bu takımı şampiyon yapsın diye getirildiyse, ona bir şey diyemem. Ancak şu yorumu yaparım...

        REKLAM

        Bu durumda Riekerink de kalsaydı, en kötü bu takımı ligde ikinci ya da üçüncü yapardı. Florya’da onca tantana kopmazdı, Tudor’un sezon sonuna kadar Karabük’te neler yapabileceğini görmek için de fırsat olurdu.

        CHİCO DA SARI KART GÖRMELİYDİ | BÜLENT YAVUZ

        Antalya-Galatasaray arasındaki maçta güzel futbola pozitif anlamda katkıları olan Ali Palabıyık’ın tartışmalı kararları var. Antalya’nın ilk golünde Chedjou’ya bir müdahale var ve bu 10 kusurlu harekete girerdi. Ancak hakem pozisyona uzak olduğu için bunu süzemedi. Bruma’nın sarı kartlarına gelince... İki sarı kart da kurala uygun, doğru kararlardı. İgor Tudor’un tribüne gönderilmesi de doğruydu. Yerdeki bir malzemeye tekme atmak, su şişesini yere fırlatmak veya topu yere vurmak kuralda atılma sebebidir. 4. hakem bu kuralı katı bir şekilde uygulayarak hakeme şikayet edip Tudor’u tribüne göndertti. Ancak hakem bunu tolere edebilir miydi? Etse çağdaş hakemlik adına daha doğru bir yorum olurdu ama atıldı diye de hakemi fazla suçlamak yanlış olur. Carole’ün kafasının kanamasına sebep olan Chico’nun hareketi de sarı kart gerektirirdi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ