Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Dünya Kupası 2010 Altın eldivenler! - Futbol Haberleri

        Dünya kupaları tarihinde, elde edilen zaferlerde forvet oyuncularının gölgesinde kalan kalecilerden oluşan en iyi ilk 11'ler şöyle:

        Ricardo Zamora (İspanya)

        Hem Barcelona'nın, hem de Real Madrid'in efsanevi oyuncusu Zamora, Dünya Kupaları'nda her ne kadar fazla forma giyme şansı bulamasa da oynadığı maçlarla adını uluslararası futbol tarihine yazdırmayı başardı.

        Zamora, İspanya'nın Dünya kupalarında ilk kez boy gösterdiği 1934'teki organizasyonda, takımının ilk 8e kalmasını sağladı. Bu turnuvanın galibi evsahibi İtalya ile oynanan çeyrek final maçında mükemmel bir oyun çıkartan Zamora, 1-1 biten maçta sakatlandı ve ikinci maçta oynayamadı. Zamora, sahada veya özel hayatında her zaman gündemde olan bir karakter oldu. 1920 Olimpiyatları'nda rakibine yumruk atan futbolcu, vergi ve sigara kaçakçılığıyla suçlanmıştı.

        Lev Yaşin (Sovyetler Birliği)

        1960'lı yıllarda, savunmayı gol çizgisinden organize ederek futbolda devrim yaratan ''Altın Top'' ödüllü Lev Yaşin'in kariyeri boyunca 150 penaltı atışı kurtardığı söyleniyor. Eusebio tarafından, ''Yüzyılın emsali olmayan kalecisi'' olarak nitelenen Yaşin, uzun boyu, atletik yapısı ve müthiş refleksleriyle, birçok otorite tarafından halen gelmiş geçmiş en iyi kaleci olarak yorumlanıyor.

        Gordon Banks (İngiltere)

        Gordon Banks, 1966 Dünya Kupası'nı kazanan İngiltere'nin en önemli ve en çok katkı sağlayan futbolcuları arasındaydı. Ancak Banks, 1966'daki performansıyla değil, Brezilya'ya karşı 1970 yılında oynanan maçtaki müthiş kurtarışıyla hatırlanıyor. Banks'in, Pele'nin kafayla kale direğinin hemen dibine gönderdiği şutu kornere çelişi, dünya kupalarının gelmiş geçmiş en iyi kurtarışı olarak halen hatırlanıyor.

        Dino Zoff (İtalya)

        Dünya kupasını kazanan en yaşlı futbolcu unvanına sahip Zoff, kupa 1982'de İtalya'ya gittiğinde 40 yaşındaydı. Paolo Rissi tarafından, dünya kupası kadrosundaki en önemli oyuncu olarak görülen Zoff, 1970'li yıllarda, 1142 dakika bodyunca gol yemeyerek uluslararası bir rekora imza attı. Zoff, Paolo Maldini'den sonra Seria A'da en çok forma giyen ikinci futbolcu unvanına da sahip.

        Sepp Maier (Batı Almanya)

        Çevikliği nedeniyle kendisine ''kedi'' lakabı takılan Maier, 1974 yılında şampiyornluğu kazanan kadro dahil, 4 Dünya Kupası organizasyonunda ülkesini temsil etti.Genel olarak ciddi yapısı ve saha içindeki profesyonelliğiyle bilinen, ancak garipsenebilecek davranışları da bulunan kaleci, kulüp bazında kariyerinin büyük bölümünü Bayern Münih'te geçirdi.

        Ubaldo Fillol (Arjantin)

        Arjantin'in, 1978'deki dünya kupası zaferinde çok büyük rolü bulunan Fillol'un, kariyerindeki en iyi performansı, Hollanda ile oynanan final maçında sergilediği söylenir. Olağanüstü kurtarışlara imza atan, ancak aynı zamanda kolay gol yeme lüksünü kendisinde gören kaleci, dünya kupalarına takımıyla birlikte 3 kez katıldı ve ülkesinin formasını 58 kez giydi.

        Jean-Marie Pfaff (Belçika)

        Pfaff, Belçika'yı, 1980 yılındaki Avrupa Şampiyonası'nda finale taşıyan futbolcu olarak kabul ediliyor.

        Belçika'nın yarı finale çıktığı 1986'daki Dünya Kupası'nda sadece Diego Maradona'ya boyun eğen kaleci sempatik tavırlarıyla hatırlanıyor ve çok sevildiği ülkesinde adını ''De Pfaffs'' adlı televizyon programıyla duyurmaya devam ediyor.

        Rinat Dasayev (Sovyetler Birliği)

        ''Demir Perde'' lakaplı Dasayev, Yaşin'in veliahtı olarak kabul ediliyor. 1982'deki SSCB kadrosunun önemli isimlerinden biri olan Dasayev, bu yılki organizasyonda, özellikle İskoçya maçında yaptığı kurtarışla hatırlanıyor. Dasayev, ülkesinin 1986 ve 1990 dünya kupaları kadrosunda da yer almıştı.

        Sergio Goycochea (Arjantin)

        1990 dünya kupasında takım arkadaşı Diego Maradona'nın gölgesinde kalan Goycochea, Nery Pumpido'nun yedeği olarak geldiği turnuvada yaptığı kurtarışlarla ülkesine kahraman olarak döndü.

        Oynadığı 6 maçta sadece 3 gol yiyen El Goyco, hem Yugoslavya ile oynan çeyrek final, hem de İtalya ile oynanan yarı final maçlarında yaptığı penaltı kurtarışlarıyla adını futbol tarihine yazdırdı.

        Oliver Kahn (Almanya)

        2002 Dünya Kupası'ndan sonra ''Altın Top'' ile ödüllendirilen kaleci, final maçında Brezilyalı oyunculara uzun süre geçit vermedi, ancak yaptığı bir hatayla rakip takımın evine kupayla dönmesine olanak sağladı. Futbolcu, her ne kadar bu hatayla hatırlansa da ülkesinin futbol tarihine adını ahtın harfelerle yazdırmayı bildi. Altın Top ödüllü tek kaleci olan Kahn, Almanya'da 8 lig şampiyonluğu, bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve bir Avrupa Şampiyonluğu gördü.

        Gianluigi Buffon (İtalya)

        Herhangi bir zayıf noktası bulunmayan Buffon, kariyerindeki en büyük başarısını, ülkesinin şampiyon olduğu 2006 dünya Kupası'nda yaşadı. 2006'da, 453 dakika boyunca gol yememe başarısını gösteren Buffon, formasını giydiği Juventus ile birlikte de 4 Serie A şampiyonluğu ve bir UEFA kupası kazandı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ