Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

 

Yaşamı

 

 Erdal İnönü İsmet ve Mevhibe İnönü'nün üç çocuğunun (Ömer ve Özden) ortancası olarak 1926 yılında Ankara'da dünyaya geldi. Erdal İnönü 1943'te Ankara Gazi Lisesi, 1947'de Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Matematik Bölümü'nü bitirdikten sonra ABD'ye gitti. California Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) fizik dalında yüksek lisans (1948) ve doktora (1951) dereceleri aldı. Bir süre Princeton Üniversitesi'nde araştırma yaptıktan sonra 1952'de Türkiye'ye döndü. Erdal İnönü Asistan olarak girdiği Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde 1955'te doçent oldu. 1957'de Sevinç (Sohtorik) İnönü'yle evlendi. 1958-60 arasında Princeton Üniversitesi'nde ve Oak Ridge Princeton National Laboratory'de konuk araştırmacı olarak bulundu. Ardından kuramsal fizik profesörü olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne (ODTÜ) girdi.ODTÜ'de Teorik Fizik Bölüm başkanlığı (1960-64), Fen ve Edebiyat Fakültesi dekanlığı (1965-68) yaptı. Erdal İnönü 1968'de ABD'ye giderek Princeton ve Columbia üniversitelerinde bir yıl süreyle konuk profesör olarak ders verdi. Erdal İnönü 1969'da yurda dönerek ODTÜ rektör vekilliğine, 1970'te de rektörlüğüne seçildi. Erdal İnönü Mart 1971'de rektörlükten ayrılarak yalnızca öğretim ve araştırma görevlerini sürdürdü. 1974'te fizik dalında TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazandı.[1] Aynı yıl altı ay kadar Princeton Üniversitesi'nde konuk araştırmacı olarak çalıştı. Erdal İnönü 1975'de Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti. Bir yıl sonra aynı üniversitenin Temel Bilimler Fakültesi dekanlığına getirildi. Altı yıl süren bu görevden sonra 1982'de, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) İstanbul'da kurulan Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü (Feza Gürsey Enstitüsü) müdürlüğüne atandı.

 

Erdal İnönü’nün Siyasi yaşamı

 

Erdal İnönü Mayıs 1983'te, 12 Eylül Darbesi'nin ardından siyasi faaliyetler serbest bırakılınca bütün öğretim ve yöneticilik görevlerinden ayrıldı ve 6 Haziran 1983'te Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucu üyesi ve ilk genel başkanı olarak siyasal yaşama atıldı. Kurucu üyeliğinin Haziran 1983'te Milli Güvenlik Konseyi'nce veto edilmesine karşın, Aralık 1983'te yeniden SODEP genel başkanlığına seçildi. SODEP ile Halkçı Parti'nin (HP) birleşmesinde yapıcı bir rol oynadı. SODEP'in 2-3 Kasım 1985'te Halkçı Parti ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) adı altında birleşmesinden sonra, SHP genel başkanlığını partinin ilk genel kuruluna kadar Halkçı Parti genel başkanı Aydın Güven Gürkan'a bıraktı. Haziran 1986'daki kurultayda genel başkanlığa getirildi. Erdal İnönü 28 Eylül 1986'da yapılan ara seçimlerde İzmir'den Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) seçildi. Erdal İnönü Haziran 1987'deki SHP kurultayında yeniden SHP genel başkanlığına, 30 Kasım 1987'deki erken genel seçimlerde de ikinci kez İzmir milletvekilliğine seçildi. Erdal İnönü liderliğindeki SHP, iktidardaki Anavatan Partisi'nin (ANAP) ağır bir hezimete uğradığı Erdal İnönü 1989 yerel seçimlerinde oyların yüzde 28.7'sini alarak birinci parti konumuna yükseldi; SHP, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 67 il merkezindeki belediye başkanlıklarının 39'unu elde etti. Erdal İnönü parti içinde Deniz Baykal, İsmail Cem ve Ertuğrul Günay'ın başını çektiği muhalefet grubuna karşı, kurultayları (Haziran 1988'de İsmail Cem'e, Aralık 1989, Eylül 1990 ve Ocak 1992'de de Baykal'a karşı) kazanarak genel başkanlık görevini sürdürdü Kasım 1991'deki erken genel seçimlernde oyların yüzde 20'sini toplayabilen SHP üçüncü parti olunca parti içi muhalefet yitirilen oyların sorumluluğunu İnönü yönetimine yükledi. Ama seçimlerden birinci parti olarak çıkan Doğru Yol Partisi'nin (DYP) SHP ile koalisyon hükümeti kurması, hükümette başbakan yardımcılığını üstlenen Erdal İnönü parti içindeki durumunu güçlendirdi. 25-26 Ocak 1992'deki 7. Olağanüstü Kurultay'da Erdal İnönü karşı bir kez daha yenilen ve parti yönetimini ele geçirme umutlarını kaybeden Deniz Baykal ve muhalefet grubu "Yeni Sol", SHP'den ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) yeniden kurdu (Eylül 1992).

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ani ölümü ve ardından Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra yaklaşık 1.5 ay süreyle başbakanlık görevine vekalet etti. Haziran 1993'te SHP genel başkanlığından ve hükümetteki görevinden ayrılacağını açıkladı. 11-12 Eylül 1993'te yapılan SHP 4. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın seçildi. 18-19 Şubat 1995'te SHP ile CHP'nin birleştiği kurultayda CHP'nin "Onursal Genel Başkanı" seçildi. Kurultaydan hemen sonra DYP-CHP koalisyon hükümetinin CHP kanadında yapılan atamalarda dışişleri bakanı oldu. Nisan 2001'de Erdal İnönü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bazı uygulamalarına tepki göstererek CHP'den istifa etti Üç kez milletvekili seçilen İnönü, 17. (ara seçim), 18. ve 19. dönemlerde Erdal İnönü İzmir milletvekilliği yaptı. Sosyalist Enternasyonal başkan yardımcılığı görevinde bulundu (1992-2001).

 

Erdal İnönü’nün Bilimsel çalışmaları

 

TÜBİTAK Bilim Kurulu, Atom Enerjisi Komisyonu, UNESCO Yürütme Konseyi üyeliği ve Türk Fizik Derneği başkanlığında bulunan Erdal İnönü'nün fizik alanında önemli çalışmaları vardır. Uluslararası bilim dergilerinde de yer alan araştırmalarının en önemlisi, 1951'de Macar asıllı ABD'li atom fizikçisi Eugene Wigner ile Princeton Üniversitesi'nde ortak yaptığı çalışmadır. "Grupların İndirgenmesi ve Gösterimi Üstüne" adlı bu çalışma gruplar kuramında genel bir yöntem niteliği kazanarak, matematiksel fiziğin temel yöntemleri arasına girmiştir. "İnönü-Wigner Grup İndirgenmesi" adıyla bilinen çalışması (1951), çağdaş matematiksel fiziğin temel kavramlarından biri kabul edilir. Erdal İnönü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulundu ve TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük görevini yürüttü. 2004 yılında, fizik alanında Nobel’den sonraki en önemli ödül olan Wigner Madalyası’nı alan İnönü, bu ödülü Feza Gürsey’den sonra alan ikinci Türk oldu İnönü ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki bilimsel çalışmaları ile bilinir. 2002'den tedavisi başlayana kadar Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK Feza Gürsey Enstitüsü'nde görev yaptı.

 

Erdal İnönü’nün Ölümü

 

Nisan 2006'da kan kanseri teşhisi konan Erdal İnönü, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir süre tedavi gördü. Başarılı geçen ilk tedavinin ardından Türkiye’ye dönen İnönü, kanser hastalığına bağlı zatürre teşhisi ile 20 Ağustos 2007 tarihinde yeniden hastaneye kaldırıldı. Tetkikler sonucunda, ilk tedavi döneminde kontrol altına alınan lösemi hastalığının tekrar ortaya çıktığı belirlendi ve yine ABD’ye götürüldü. 31 Ekim 2007 günü kan kanseri tedavisi gördüğü hastanede, 81 yaşında yaşamını yitirdi. Cenazesi 2 Kasım Cuma günü akşam saatlerinde Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağıyla Ankara’ya getirildi. Definine ilişkin ilk tören 3 Kasım Cumartesi günü saat 11.00’de TBMM’de yapıldı; cumartesi gününe dek cenazesi Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde (GATA) korundu. İnönü’nün naaşı devlet töreninin ardından, doğduğu Pembe Köşk’ün bahçesine getirildi. İnönü için burada da bir tören gerçekleştirildi. Daha sonra eşi Sevinç İnönü’nün isteği doğrultusunda İstanbul’a götürülen İnönü’nün cenazesi, 4 Kasım Pazar günü Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verildi.

 

 

Yapıtları

 

Erdal İnönü'nün başlıca bilimsel yapıtları;

 

1923-1966 Döneminde Fizik Dalındaki Araştırmalara Türkiye'nin Katkısını Gösteren Bir Bibliyografya ve Bazı Gözlemler (1971)

1923-1966 Dönemi Matematik Araştırmaları Bibliyografyası ve Bazı Gözlemler (1973)

Group Theoretical Methods in Physics (1983; Meral Serdaroğlu'yla birlikte)

Erdal İnönü'nün diğer yapıtları;

Mehmet Nadir Bir Eğitim ve Bilim Öncüsü (1997)

Anılar ve Düşünceler 1. Cilt (1996)

Anılar ve Düşünceler 2. Cilt (1998)

Anılar ve Düşünceler 3. Cilt (2001)

Kurultay Konuşmaları (1998)

Fikirler ve Eylemler Tarih, Bilim ve Siyaset Üzerine Konuşmalar (1999)

Bilim Konuşmaları (2001)

Üçyüz Yıllık Gecikme Tarih, Kültür, Bilim ve Siyaset Üzerine Konuşmalar (2002)

Bilimsel Devrim ve Stratejik Anlamı (2003)

 

Kişisel özellikleri

 

Esprili, alçakgönüllü kişiliği ile bilinen İnönü, günlük yaşantısında halkın arasına karışmaktan çekinmezdi. Omuzlara alınmaktan, gösterişten hoşlanmaz, omuzlara alınmak istendiğinde "İnönü Yatışı" adı verilen hareketle boylu boyunca sırt üstü yere uzanarak buna engel olurdu.[5] Sigaradan hiç hoşlanmazdı. Zaman zaman TBMM'ye yürüyerek ve korumasız gelirdi.

 

BAKMADAN GEÇME