Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

HARF DEVRİMİ

Türk dili, uzun yıllar boyunca Arap alfabesi ile yazılmıştı; Halbuki kendisine mahsus bir yazı, alfabe ile ifade edilmesi gerekirken bir dildir. Ve Arap alfabesi Türk dilinin zenginliğini, onun genişliğini ifade etme konusunda yeterli kalmamaktaydı. Bu yüzden Türk Dili Arap ve Acem dil kurallarının etkisi altına girmişti. 

Türkler, İslamiyetin kabulü ile birlikte Arap alfabesini Türkçe ses sistemine uyarlayarak benimsemiştir.

Bunu yüzden Batı - Doğu lehçeleri, Arap alfabesinin Türkçeye uyarlanmış hali ile yazılmıştır.

Feth Ali Ahunzade tarafından 1800'lü yıllarda Latin alfabesinin Türkçe'ye uyarlanması görüşü ortaya atıldı. 1900'lü yılların başında ise yeni Arnavut Alfabesinin benimsenmesi önde gelen aydınlar tarafından büyük tartışmalara yol açtı. 1911 yılında da İttihat ve Terakki Cemiyeti Arnavut kolu Latin esaslı alfabeyi kabul etti. Ve aynı yıl Manastır-Bitola'da Latin harfleriyle ilk Türkçe gazete basıldı.

Mustafa Kemal Atatürk 1900'lü yılların başında harf devrimi konusuyla ilgilenmeye başladı. Dönemin en önde gelen kadın edebiyatçı Halide Edip Adıvar ile de harf devrimi hakkında konuşmuştur.

Bu konuşmadan birkaç sne sonra 28 Mayıs 1928 tarihinde TBMM, resmi daire ve kuruluşlarda uluslararası kabul edilen rakamların kullanılması için bir yasa çıkarttı ve bu yasanın çıkışı sırasında harf devrimi için bir komisyon kuruldu. Komisyon eski yazıda kullanılan kaf ve kef harflerinin yeni yazıda karşılık bulması için q harfinin eklenmesi yönünde önergeler sunsa da bu teklif Atatürk tarafından reddedildi.

Ve 1 Kasın 1928 tarihinde kanun kabul edimiş ve böylelikle Türkiye Cumhuriyeti Arap alfabesini kullanmayı bırakarak Latin alfabesi kullanmaya başlamıştır.

BAKMADAN GEÇME